Amerikan New York Times Gazetesi geçen hafta “Varlıklı ve yetenekli Türkler kitleler halinde ülkeyi terk ediyor” başlıklı bir haber yayınladı. Türkiye hükümeti hızlı bir şekilde bu haberi yalanladı. Emekli olup Türkiye’ye dönelerin sayısını, ülkeden kaçanların sayısından çıkardı ve ‘giden Türk gelen Türk’ arada rakamsal olarak büyük fark yok demeye getirdi.
Tam rakamları bilmemekle beraber, Londra’da etrafımıza baktığımızda gördüklerimiz ve kendi özel deneyimlerimiz son yıllarda Türkiye’den buraya yoğun bir göç yaşandığı yönünde. Daha önce de hakkında onlarca yazı yazdığım Ankara Anlaşması yoluyla İngiltere’ye göçen insanların oranı bu konu için iyi bir veri olmalı. İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın isteyen herkese verdiği bilgilere göre 2015 yılına kadar her yıl bu anlaşma üzerinden ortalama bin ikiyüz başvuru yapılıyordu. Aileyi de hesaba kattığımızda ve ortalama üç ile çartığımızda bu sayı yıllık üç bin altı yüz kişi ediyordu. Son üç yıl içinde ise bu rakam hızla artmış ve sayı dörde, beşe katlanmış. Önceki yıllarda öğrenciler, yeni bir hayat kurmak için arayış içinde olan maceraperestler ve turistlerin itibar ettiği İngiltere’de çalışma vizesine artık çok farklı insanlar başvuruyor. Bunların içinde meslekli, kariyerli ve deneyimli insanların sayısı çok artmış. Aynı şekilde orta yaşlı ve çocuklu aileler de İngiltere’yi tercih edenler arasında ön sıradalar. Çocukların okullarını yarıda bırakması, orta yaşın üzerinde hiç bilinmeyen bir ülkede sıfırdan hayat kurma macerası hiç kolay bir iş değildir.
Askerlikte bir kural var, kim olursanız olun, sivil hayatta ne kariyer ve ünvana sahip olursanız olun, o kapıdan girdiğinizde yeşil er üniformasını giyip ‘sıfırlanırsınız’. Bir gün önce gelen er, sizden daha kıdemlidir ve sizin komutanınızdır. İngiltere’de yaşamak da biraz buna benziyor. Diplomanız tanınmaz, yeniden sınavlara girmeniz ve yeniden haketmeniz gerekir. Aldığınız araç kullanma ehliyetide öyle, yeniden almanız gerekir. Bunun gibi dili kültürü öğrenene kadar kim olursanız olun, çok temizlik yapar, çok bulaşık yıkarsınız.
Kırk yaşından sonra bir insanın ailesiyle birlikte göç etmesi için ciddi kaygıları olması gerekir. Türkiyeli yetkililerin kafayı kuma gömüp inkar etmek yerine, bu tehlikeyi görmesi ve önlem alması ülke için elzemdir.
Sizin otuz yıl emek ve para harcayarak eğittiğiniz, sanatçılar, öğretmenler, doktorlar, yetenekli ve zeki nüfus kitleler halinde anavatanlarından kaçıyorsa burada çok ciddi bir tehlike var demektir.
İlk olarak 1963 yılında Avrupa Ekonomik Toplulugu ile Türkiye arasında imzalanan ve şimdilerde sadece Türkiye-İngiltere arasında uygulanan Ankara Anlaşması, çıkmazda olan, yeni hayat, bir çare arayan Türk Vatandaşları için büyük şans. 1960 yıllarından itibaren Türkiye kitlesel olarak Almanya’ya başta olmak üzere batı Avrupa’ya göç vermiş. O günün şartlarında çok doğru bir hareket olmuş. Anadolu’nun işsiz köylüleri Almanya’ya gelerek fabrikalarda tam zamanlı işlerde çalışmaya başlamışlar. Ülkelerine dışardan döviz girdisi, ailelerine aş, ekmek ve eğitim sağlamışlar. Bir çok insan Almanya’da öğrendiği teknolojiyi ve eğitimi Türkiye’ye taşıma yoluna gitmiş, ülkenin çehresi değişmiş. O gün için doğru olan bu vasıfsız insan ihracatı, bu gün için bir felaketin habercisi. Ülkeden gidenler aynı şekilde işsiz ve yeni hayat arayışında ki kişiler olsa belki yine büyük sorun olmazdı.
Her zaman böyle sürkülasyonlar olur hayatta der geçerdiniz. Fakat gidenler en zeki ve en varlıklı insanlarımız ise ve ülkeden sermaye ile birlikte eğitimli insanımızı da kaybediyorsak bu büyük bir kayıp. Almanya’dan emekli olup gelenler, yada Suriye’den, İran’dan, Irak’tan canını kurtarmak için Türkiye’ye sığınan, 250 bin dolar değerinde ev almak yoluyla vatandaşlık hakkı kazanan insanlarla, otuz yaşında doktorları, akedemisyenleri rakamsal olarak kapatmak, ‘gidende var gelende var’ demek bir başka ‘körlük’ olur.
Eğitimli insanların İngiltere’ye yoğun olarak geldiğini çıplak gözle etrafımıza baktığımızda görüyoruz. Her hafta onlarca yeni insan Olay Gazetesi’nin ilan sayfalarına Ankara Anlaşması üzerinden iş kurduğu için ilan verip müşteri bulmaya, kendi işini yaratmaya çalışıyor. New York Times Gazetesinin haberi, İngiltere İşişleri Bakanlığı’nın rakamları, bizim gazetenin sarı sayfaları, çevremizde değişen Türkiyeli insan profili aynı şeyi söylüyor;
‘Türkiye başka ülkelere kitleler halinde beyin ve sermaye göçü veriyor…’
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası