Ve Londra’da da Anayasa değişikliği Referandumu için oy verilmeye başlandı. Ne yazık Kuzey Londra’da yoğun olarak yaşayan seçmen Batı Londra’ya taşınacak. Çünkü Başkonsolosluk sandığı Batı’da “1 Shortlands, Hammersmith W6 8DR” adresindeki Novotel London West Hotel & Convention Centre’de kurdu. Hangi akla hizmet biliyorum ama yapılan doğru değil.
Başkonsolosluk “Dediğim dedik çaldığım düdük” misali Türkiye’deki Yüksek Seçim Kurulu’nun “Seçmenin olduğu yere sandık kurulmalı” ilkesini çiğnese de olan oldu. Artık uzak-yakın demeden sandığa gitme zamanı. Geçen seçimlerde Londra’daki sandığa gitme oranı üçte birdi.
Bu oranı yarı yarıya bile çıkarmak Türkiye’de pek çok şey değiştirebilir. Anketler Hayır’ı önde gösterse de oranlar birbirine çok yakın. Ben diyorum ki, sandığa çocuklarınızı da götürün. Onlara “demokrasi nedir”i anlatın. “Çoğunluk” ve “Çoğulculuk” arasındaki farkı ve önemini aktarın. Yönetime katılmanın, STK’lerin önemine değinin. Onlar büyüyünce demokrat olmak için ilk adımlarını sandık başında atsınlar.
SUNA ALAN’DAN SÜPER GECE
Kürt folk sanatçısı ve masal anlatıcısı Suna Alan bu akşam (7 Nisan) 7.30’da “86 Stoke Newington High St, London, N16 7PA” adresindeki MostArt Centre’de sahneye çıkacak. Folk dansının da yer aldığı program çok zengin. Kaçırmayın derim…
MARKO PAŞA DESTEĞE ÇAĞIRDI
Haringey Belediye Başkanı Eczacı Ali Özbek, geliri lenf kanserine karşı mücadelede kullanılmak üzere bu akşam (7 Nisan saat) 18-23 arasında Tottenham Green Centre’de yardım gecesi düzenliyor. Toplumun “Marko Paşası” olarak bilinen ve herkese yardıma koşan Özbek, bu kez toplum üyelerini geceye katılarak yardım etmeye çağırdı. Belediye Başkanı’nın bu çağrısına kulak verilmeli. Bizim mücadelemiz bütün kötülere karşı. Biz kansere de “Hayır” diyoruz…
İKİ SERGİ
Geçen Çarşamba ikiz kızlarım Su ve Defne ile Royal Academy of Arts’daki “Revolution: Russian Art (1917-1932) ve America after the Fall: Painting in the 1930s sergilerini gezdik. Rus devrimi sergisi 17 Nisan’da, diğeri de 4 Temmuz’da sona erecek. Birbirinden farklı iki halkın yoksulluğa karşı mücadelesinin resme yansıması ilginçti. Rusya’da bir halkın ayağa kalkma heyecanı, Amerika’da krizin ezdiği halk… Sergi sonrasında kızlarıma Türkiyelilerin yaşam biçimi olarak hangi halka daha yakın olduğunu sordum. İkisi de Rusya dedi…
Bütün halklar yoksulluğa, çürümüşlüğe, geriye gidişe, krize karşı bir çıkış arıyor. Yanlış çıkış kapısı bilim dışı metafizik sanırım. O kapıdan içeri girdiğinizde “herkes sizin renginizde olmalı, gerisi düşman” öğretisiyle içiniz kin ve nefretle dolacak. Kendi renginiz dışındaki bütün renklere karşı kendinizi bir savaşın içinde bulacaksınız. Bilim kapısı ise her rengi bir zenginlik sayacak, insanları “bensen” diye değil, “iyi-kötü” diye ayıracaksınız. İyilerle kötülerin mücadelesinde saf tutacaksınız. Mücadele diyorum çünkü “savaş” demek; kan demek, ölüm demek, yoksulluk demek, yıkım demek, felaket demektir… İşte bu referandum da oylar böyle belirlenecek. Evet’ciler metafizik kapısından, Hayır’cılar bilim kapısından girenlerden oluşuyor. Herkesin doğrusu doğru ama evrensel doğruyu gösterecek tek şey bilimin ibresi…
YASTIK SAVAŞI
Londra’da “Uluslararası Yastık Savaşı Günü” dolayısıyla sosyal medyada örgütlenen yüzlerce kişi geçen cumartesi Kennington Park’ta yastık savaşı yaptılar. Katılımcılar hayvan ve meyve temalı kostümler içinde birbirlerine yastıkla saldırdı ve ortalık haliyle yastık tüyleriyle doldu. İlle de savaş isteyenlere önerimdir. Katıl yastık savaşına kardeşim ve sakinleş…
- Oxford Street’de Urfa’daki işçileri desteklemenin erdemi
- Namık Kemal’in Londra’daki izi
- İngiltere’de emekli maaşı 50 paket sigara karşılığında
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (II)
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec
- Kral Charles ve bir yoksul hastalığı olarak kanser…
- Ahhh Kate Osamor bir çuval inciri berbat ettin!