Londra’nın kuzeyindeki Enfield bizim toplumun yoğun olduğu bir semt. Aslında semt demek yetmez, 82 kilometrekare ve 350 bine yakın nüfusuyla Londra içinde kocaman bir şehir.
Enfield Belediye lideri Kıbrıs kökenli Nesil Çalışkan, başkanı ise Türkiye kökenli Saray Karakuş. Belediye meclis üyeleri arasında etnik köken çoğunluğu yine bizim toplumda… Son bir yıldır belediye meclisinde özellikle bizim toplumdan olan üyeler aralarında ciddi sıkıntılar var.
Enfield Belediye Meclisi 27 Şubat Çarşamba akşamı yaptığı toplantıda 18 milyon sterlinlik kesintiyi oyladı. Belediyenin dışında başta DAY MER olmak üzere toplum üyeleri kesintilere karşı protesto ederken, içeride de İşçi Partisi’nden Edmonton Green meclis üyesi Tolga Aramaz kesintilere karşı çıktı. Aramaz toplantıda arkadaşlarını, hükümetin kemer sıkma politikasına karşı çıkmaya çağırarak “Hayatım boyunca Enfield’de yaşadım ve altı yıl yoksulluk içinde büyüdüm. Altı metre karelik bir yatak odasını 15 yaşındaki kız kardeşimle sosyal konutu paylaşıyorum. Ekonomik zincirin dibinde hayatın nasıl olduğunu öğrendim ve kemer sıkmanın etkisini kesinlikle yaşadım. Benim meclis üyeliğim insanların hayatlarından daha önemli değil. Muhafazakâr iktidarın kemer sıkma politikasına uygulan bir meclis üyesi olmak istemiyorum. İşçi Partisi, bu kesintilere karşı direnmek için her türlü yasal yolu denemeli.”
Ve Aramaz, bütçe oylamasında oy kullanmamayı tercih etti. Belediye lideri Nesil Çalışkan da Aramaz’ın İşçi Partisi kurallarını ihlal ettiğinden dolayı parti üyeliğinin askıya alındığını açıkladı. Böylece Aramaz bağımsız meclis üyesi olarak yoluna devam edecek.
1990’da Muhafazakâr Başbakanı Margaret Thatcher’ın “Kelle vergisi” diye de adlandırılan Poll Tax ile ev sahipleri yerine evde yaşayan her bireyin vergi verilmesine karşı eylemleri iyi hatırlıyorum. Trafalgar’ı dolduran iki yüz bin protestocu arasında ben de vardım ve güçlü eylemlerin iktidara nasıl geri adım attırdığına tanık oldum. Eğer bütün İşçi Partili belediye meclis üyeleri Aramaz gibi kesintilere karşı direnseydi, iktidar geri adım atabilirdi.
Enfield Belediye lideri Çalışkan kesintiyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Birleşik Krallık’ta yerel belediyelerin bütçesi merkezi hükümet tarafından belirlenir. Yerel belediyeler ise her yıl bu bütçeyi kendi meclislerinde oylayarak bütçenin nasıl harcanacağına karar verirler.
Belediyelerin denk bütçe kabul etmesi, İngiliz yasalarına göre zorunludur. Ayrıca Labour Partisi kurallarına göre de Labour Partili belediye meclis üyeleri kendi partilerinin hazırladığı bütçe teklifleri için ret ya da çekimser oy kullanamazlar. Bu, Labour Partisi Genel Başkanı Jeremy Corbyn’in partisinin belediye meclis üyelerinden özellikle istediği bir uygulamadır. Corbyn birkaç hafta önce bu konuyla ilgili ülke genelinde tüm Labour Partili belediye meclis üyelerine e-posta göndererek hatırlatmada bulunmuştur.
Eğer herhangi bir belediye, denk olmayan bir bütçe ya da güçsüz bir bütçe yürürlüğe koyarsa, bu belediyenin başarısız olarak değerlendirilmesine ve iktidardaki Conservative Parti hükümetinin belediyeye kayyum atamasına neden olur. Bir diğer deyişle, belediyenin yönetimi Conservative hükümetin eline geçer.”
- Oxford Street’de Urfa’daki işçileri desteklemenin erdemi
- Namık Kemal’in Londra’daki izi
- İngiltere’de emekli maaşı 50 paket sigara karşılığında
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (II)
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec
- Kral Charles ve bir yoksul hastalığı olarak kanser…
- Ahhh Kate Osamor bir çuval inciri berbat ettin!