Bu hafta izlediğim iki etkinliği haber yorum şeklinde yazmak istiyorum. İlk olarak gazeteci ve politikacı CHP Milletvekili Tuncay Özkan’ın söyleşisine katıldım. Cumhuriyet mitingleri ile tanınan gazeteci televizyoncu Özkan, ağır bedeller ödediği politikayı heyecanla sürdürmeye devam ediyor.
Cumhuriyet’in ilan edilmesinin 94. Yıldönümü nedeniyle CHP İngiltere Birliği tarafından Londra’ya davet edilen Milletvekili Tuncay Özkan, CHP Londra merkez ofisinde saatlerce süren konuşmasında umut dolu bir söyleşi yaptı.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, yaklaşık yüz kişinin dinlediği konuşmasında,“Saltanat hayranları değil, umut kazanacak, Cumhuriyet kazanacak, bilim kazanacak, biz kazanacağız” sözleriyle her zamanki gibi heyecanlıydı. Düzmece bir davadan dolayı 5.5 yıl ceza evinde yattığını ve bu süre içinde çok fazla okuma, düşünme fırsatı bulduğunu belirten Özkan, tarihte halka, hukuka ve bilime dayanmayan hiç bir iktidarın uzun süre ayakta kalamadığını belirterek, ‘Türkiye’deki anti demokratik sistemde mutlaka yıkılacaktır’ dedi. Umudun en büyük güç olduğunu belirten Özkan, Cumhiriyetin kadınlar ve çocuklar için büyük bir kazanımlar sağladığını ve on beş yıllık AKP iktidarı döneminde, en zayıf olan bu kesimlerin en çok zararı gördüğünü söyledi. Özkan, çocuk tecavüzleri ve kadına şiddet vakalarının bu dönemde hiç olmadığı kadar arttığına vurgu yaparak, Türkiye’de AKP’den önce yüzde 92 olan kadın okur yazarlık oranının yüzde 87’ye gerilediğine dikkat çekti.
On beş yıl kesintisiz iktidarda kalan AKP’nin milli varlıkları satarak ve iki yüz elli milyardan fazla borçlanarak, toplamda 400 milyar dolar kaynak kullandığını belirten Özkan, yapılan yatırımları yararsız beton yığınları ve üzerinden geçilmeyen ‘Deli Dumrul Köprüleri’ olarak nitelendirdi. Ekonomi, dış politika ve eğitim başta olmak üzere her şeyin kötü gittiğini ifade eden Özkan, Cumhuriyet’ten geri dönüşün mümkün olmayacağını bildiğini, ancak AKP’nin ülkeye ne kadar zarar vereceğini henüz hiç kimsenin tam olarak bilemediğini kaydetti. 1923 tarihinde Türkiye’de sadece 337 doktorun bulunduğunu, bu gün doktor sayısının 114 bine ulaştığını belirten CHP Milletvekili Tuncay Özkan, Cumhuriyet’in her alanda bu gibi kazanımlarının bulunduğunu ve bu gücün ‘Saltanat heveslilerine’ izin vermeyeceğini ifade etti. Her devrimin karşı devrimi ile yüzleştiğini, ‘Siyasal İslam’ yönetiminin de böyle bir karşı devrim dönemi olduğunu belirten Özkan, Cumhiriyeti ve çağdaş yaşamı umutla ve aşkla savunanların kazanacağı iddiasını bir çok defa yeniledi. Diktatörlerin her zaman tarihi tasfiye etmek hastalığına kapıldıklarını, bunun ise hiç bir zaman mümkün olmayacağını belirten Özkan son olarak, “Türkiye çölleşiyor, bu çöl önce Fettüllah Güleni yuttu, sıra AKP’ye gelecek. Şeytan ile yatağa girdiler çarpılmadan çıkamayacaklar” değerlendirmesinde bulundu.
BAF Mekanına kavuştu
Yoğun geçen hafta sonunda katıldığım ikinci önemli etkinlik Britanya Alevi Federasyon binasının açılışıydı. Bir kaç yıl gibi kısa bir süre içinde tüm Birleşik Kırallık Sınırları dahilinde 18 yeni Cemevi açan İsrafil Erbil yönetimindeki Britanya Alevi Federasyonu(BAF), Londra da kendi mekanına kavuştu. Kısa sürede on binlerce insana ulaşan, onları örgütleyen, bulundukları şehirlerde birer çatı altında buluşturan BAF, büyük bir iş başarmıştır. Aynı kuruluşun Enfield bölgesinde toplumun çok fazla ihtiyacı olan bir noktada güzel ve isabetli bir kompleks açması, yeni adımların başlangıcıdır. Eğer bir şehirde, toplumda konjektür değişiyorsa ve bunu zamanında okuyamazsanız, sürecin dışında kalırsınız. Binalar tek başlarına bir metadır, isabetli faaliyetler yürütülmez, içleri fedakar ve yetenekli insanlarla doldurulmaz ise eskimeye mahkumdur. En büyük silahın bilgi olduğu çağda yaşıyoruz. ‘Az olsun yönetimi de benim olsun’ anlayışı yerine, birliktelikleri öne çıkartıp topyekün güçlü projeler yapmanın vaktidir… Örneğin topluma ait bir okul kurmanın zamanı çoktan gelmiştir ve buna çok ihtiyaç var. Geçen hafta sonu dört buçuk yaşındaki oğlum ile açılışına katıldığım BAF’ın yeni yerinde onlarca tanıdıkla karşılaştım, sohbet ettim. Oğlum geniş çimenlerde ve oyun alanında hemen arkadaş edindi. Kapılarının herkese açık olacağı duyurulan kültür, sanat ve spor merkezi isabetli bir başlangıç. Hayatın temel kuralıdır ‘her arz kendi talebini yaratır’. Enfield bölgesinde yaşayan Türk, Kürt, Alevi ve Kıbrıslı Türklerin sayısı yetmiş bine yaklaşmış. Daha önce toplum için alınan tüm merkezler Hackney’de Haringey’de kalmış, Enfield bölgesinde boy göstermenin zamanıdır. İş hayatında zaten vardık, sıra eğitimde, kültürde siyasette ve sporda. Yapılanları eleştirmek, karalamak yerine, destek olmak, içinde olmak emek vermek gerek. BAF Merkezinin, yapacağı güzel çalışmalarla herkesi kucaklayacağını ve herkesin doğa ile iç içe olan bu mekanı seveceğini düşünüyorum. Emeği geçenlerin eline sağlık, hayırlı olsun…..
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası