Hayatın içinde ne yapıyorum, nereye gidiyorum, gelecek hedeflerim nedir? gibi sorular bazen aklımı çok kurcalıyor. Ama bazı dönemlerde, özellikle güneşli yaz aylarında tamamen akışta ve anı yaşıyorum. Benim için akışta olurken en önemli değerlerim fiziksel sağlığım, bir kadın olarak güzelliğim, güzelliklerin keyfini çıkarmak, spor yapmak, yazı yazmak, okumak, tatil yapmak ve denize girmek gibi fiziksel olduğu kadar ruhen de beni mutlu eden şeyler.
Yaz aylarında geleceğe dair korkularım, kaygılarım yani gereksiz vesveselerim daha az oluyor. Güneşin sıcak ışıkları ruhumu da ısıtıyor. Güzel şeyler okuyorum, seyrediyorum ve negatiften mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışıyorum. Geçen hafta karşıma çıkan pozitif bir mektubu sizinle de paylaşacağım. Daha önce okuduysanız bile kendimize hatırlatmakta fayda var.
Bu mektup aslında bana göre anonim dediğimiz kaynağı net olarak bilinmeyen, sanal dünyada paylaşılan bir belge olabilir. Bazı kaynaklara göre ise 1980’lerin sonunda ünlü dehanın kızı olan Lieserl, Einstein’ın yazdığı 1400 adet mektubu bir üniversiteye bağışladı; tek bir şartı vardı: babasının ölümünün üzerinden 20 yıl geçene kadar içerikleri yayınlanmayacaktı. Kaynak ne olursa olsun bazı beğendiğim, evrensel olduğunu düşündüğüm yerlerden alıntılar yaptım.
“Bilimin açıklayamadığı son derece kuvvetli bir güç var. Bu güç herkesi kapsıyor ve yönetiyor, evrenin çalışmasını sağlayan her olgunun arkasında bile o var ve henüz bizim tarafımızdan tanımlanamadı.
Bu evrensel güç sevgidir. Bilim insanları, evren için birleşik bir kuram ararken, görülemeyen en kuvvetli evrensel gücü unuttular.Sevgi Işıktır, onu alıp verenleri aydınlatan. Sevgi yer çekimidir, çünkü insanların birbirine çekim hissetmelerini sağlar.Sevgi kuvvettir, çünkü bizdeki en iyiyi çoğaltır ve insanlığın kör bencilliklerinde tükenmemesine izin verir.
Sevgi için yaşarız ve ölürüz.
Sevgi Allah’tır ve Allah sevgidir.
Bu güç her şeyi açıklar ve yaşama anlam katar. Bu bizim çok uzun süredir göz ardı ettiğimiz bir çelişkidir, çünkü belki insanın evrende kendi özgür iradesiyle kullanamayacağı tek enerji olduğu için sevgiden korkuyoruz.
Eğer türümüzün hayatta kalmasını istiyorsak, eğer hayatta bir anlam bulmamız gerekiyorsa, eğer dünyayı ve içinde yaşayan her duyarlı varlığı kurtarmak istiyorsak, sevgi tek ve biricik cevaptır.
Belki bir sevgi bombası, gezegenimizi harap eden açgözlülük, nefret ve bencilliği tamamen yok edebilecek kadar güçlü bir cihaz, yapmaya hazır değiliz.
Buna rağmen her bireyin enerjisini açığa çıkartmayı bekleyen küçük ama kuvvetli bir jeneratör var.
Bu evrensel enerjiyi almayı ve vermeyi öğrendiğimiz zaman sevginin hepsini yendiğini, her şeyin ötesine geçtiğini doğrulayabileceğiz, çünkü sevgi hayatın en özlü kısmıdır. Yazının orijinal İngilizce metni için kendiniz de araştırma yapabilirsiniz.
O zaman sevgi ile kalın…
Güneş tutulması nedir?
21 Ağustos 2017‘de Amerika kıtası üzerinde bir güneş tutulması meydana geldi. Peki, astronomi bilimine göre güneş tutulması nedir?
Güneş tutulması, Ay’ın yörünge hareketi aşamasında Dünya ve Güneş arasına girmesi ve bu sebeple de Ay’ın Güneş’i tamamen ya da kısmen örtmesi sonucunda gözlemlenen bir doğa olayı olarak tanımlanmaktadır. Güneş tutulmasının gerçekleşebilmesi için, Ay’ın yeni ay evresinde olması gerekmektedir. Bunun dışında Dünya’ya göre Güneş ile kavuşum formunda olması gerekmektedir. Bu durumda da yörünge düzleminin Dünya’nın Güneş çevresindeki yörünge düzlemi ile çakışması anlamına gelir. Bir sene çevresinde Ay, Dünya çevresinde on iki kez döner. Ancak buna rağmen Ay’ın yörünge düzlemi ile Dünya’nın yörünge düzlemi arasında beş derece kadar bir açı olması sonucu, Ay her defasında Güneş’in tam önünden geçmez. Bundan dolayı da çakışmalar seyrek olarak yaşanır. Bu sebeple de güneş tutulmaları her zaman gerçekleşmez.
Genellikle güneş tutulmaları, yılda iki ile beş arasında ortaya çıkar. Bu Güneş tutulmalarından en çok ikisi tam tutulma olabilir. Güneş tutulması Dünya üzerinde dar bir koridor izler. Bu sebeple de herhangi bir bölge için güneş tutulması çok ender bir olay olarak kabul edilir. Güneş tutulması kesinlikle çıplak gözle izlenmemelidir. Çok kısa bir süre bile olsa Güneş’e doğrudan bakmak, göz retinasında kalıcı hasara ve dolayısıyla körlüğe varan kalıcı görüş bozukluklarına neden olabilir. Retina acıya duyarlı olmadığından, bu hasarın oluşma hissi algılanmaz.[3]
Olağan koşullar altında Güneş, doğrudan bakılamayacak kadar parlaktır. Ancak tutulma sırasında Güneş kısmen örtüldüğünde, parlaklığı azalıp doğrudan bakılabilir olduğu yanılsaması kolaylıkla oluşabilir. Özellikle çocuklar ve deneyimsiz gözlemciler bu yanılgıya kolaylıkla düşebilirler. Göz bebeği en parlak nesneye değil, ortamdaki toplam ışığa göre tepki verir. Dolayısıyla göz bebeği Güneş diski kısmen örtüldüğünde, Güneş’in normal haline bakıldığı durumdan daha geniş olur, böylelikle retina Güneş’in örtülmeyen kısmından gelen ışınıma daha çok maruz kalır. Bu yüzden, tam tutulma süresi dışında tutulma halindeki Güneş’e doğrudan bakmak, normal koşullardaki Güneş’e bakmaktan daha tehlikelidir. Güneş’e özel önlem alınmaksızın dürbün, teleskop, fotoğraf makinesi vizörü gibi optik araçlarla bakmak ise, çıplak gözle bakmaktan çok daha tehlikelidir.
Kaç çeşit güneş tutulması vardır?
Güneş tutulması 3 çeşit olmaktadır. Bunlar ise:
- Tam güneş tutulması,
- Halkalı güneş tutulması,
- Parçalı güneş tutulması olarak sayılabilir.
Çeşitli durumlarda tam güneş tutulması meydana gelmektedir. Bu sebeple de dünyaya gelen tüm ışık kesilir. Bazen ay yuvarlar olması sebebiyle de dünyadan uzaklaşır. Bu sebeple de güneşin tamamını örtemez.
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…