Hükümetler çoğu zaman insanları rakamlardan ibaret görürler. Plan ve bütçeler masalarda yapılır ve rakamların denk gelmesi için oradan buradan kesintiler ve bazı kalemlere otomotik zamlar yapılır.
Bu uygulamalarla kaç çocuğun süt paralarının kesildiği, ailelerin mutfaklarına girmesi gereken gıdalarda ne kadar azalmaya gidileceği hesaplanmaz. Bunlar sosyal olaylardır, yaşanmadan bilinmez ve yansımaları dalga dalga yayılır.
Genellikle silahlanma ve savunma harcamalarını ön plana koyan hükümetler, bütçe kesintilerini, yaygın halk hizmetleri olan, eğitim, sağlık ve enerji faturalarına yüklerler. Ortaya çıkan yükü en alttakilere ve kelle başına yayma anlayışı ‘sağ politikaların’ genel yaklaşımıdır. Herkesten aynı fedakarlık beklenir fakat herkes aynı refah seviyesinde yaşamıyordur ve sosyal devletlerin amacı ‘zayıf halkaları korumak ve kollamaktır’.
Fransada son haftalarda hükümete karşı aşağıdan yukarıya doğru sistematik protestolar yaşanıyor. Önceki yıllarda Türkiye’de yaşanan ‘Gezi Hareketi’ne benzer şekilde gelişen hareket bir çok benzerlik gösteriyor. Organize olmayan insanlar sokaklara çıkıp ‘sivil itaatsizlik’ olarak adlandırılabilecek eylemler yapıyorlar. Bazan ABD’de daha yıkıcılarını gördüğümüz bu dalganın son durak yeri Paris sokakları.
FRANSA’DA NELER OLUYOR?
“Gilets jaunes- Sarı yelekliler” haraketi, Fransız yasalarına göre bütün araçlarda taşınması gereken sarı yelekleri giyerek eylem yaptıkları için bu adı aldı. Başlangıçta yakıt fiyatlarındaki artışa karşı başlatılan hareket, farklı talepleri olan öndersiz, lidersiz sürekli bir protestolar zincirine dönüşmüş. Hareketin başlıca amacı, yoksul çalışan ailelerin ekonomik zorluklarına ve siyasi güvensizliğine dikkat çekmek. Bu eylemler zinciri geniş halk kitlelerinden büyük destek alıyor. Kamuoyu yoklamalarına göre protestoculara destek yüzde 66 seviyelerinde. Cumhurbaşkanı Macron’a verilen desteğin yüzde 23 olduğu bir ülkede anlamlı bir rakam. Talepler ve söylemler tamamen farklı olsa da, partiler üstü ve örgütsüz olmaları nedeniyle isyan, Gezi Parkı veya Arap Baharı eylemlerini hatırlatıyor.
1789’da “baskıya karşı isyanı” hak sayan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’ni kabul etmiş Fransız Parlamentosu bugün ‘hakları garanti eden’ sesini yitirmiş olsa da, Fransızlar isyan konusunda referansı bol bir millet. Sarı Yelekliler, kurulu düzene güvenini yitirmiş kesimlerden oluşuyor. Anlaşıldığı kadarıyla bu sadece hükümete karşı bir harekette değil, Ulusal Meclis, partiler ve sendikalardan ümidini kesmiş endişeli kalabalıkların kurulu düzene bir başkaldırısı….
İsyancılarla müzakere etmek isteyen hükümet görüşecek bir baş, bir örgüt, bir heyet bulamadığı için şaşkına dönmüş durumda. Meydanlarda partilere ve sendikalara davet yok, aksine “sarı kart” var. Onlar da katılıp katılmamakta tereddüt ediyor. Parti ve sendika flamaları yok ama farklı kesimlerden insanlar var. Her haliyle kurucu düzenin ezberlerini bozuyor. “Kim bu Sarı Yelekliler?” sorusunu herkes soruyor. Homojen olmadıkları için yanıt vermek kolay değil. Tetikleyici ana sebep akaryakıt zammı olsa da katılımcı profili ve öne çıkan hassasiyetler bölgelere ve semtlere göre değişebiliyor. Göçmen ve yabancı karşıtı unsurlar nedeniyle entelektüel sol ‘Sarı Yeleklilere’ hayli mesafeli yaklaşıyor. Bazı yerlerde İslamofobik ve homofobik tepkiler ya da göçmen ve yabancı düşmanlığı uç verirken bazı yerlerde özgürlükçü, eşitlikçi, kadın haklarından yana tutumlar öne çıktı.
NEDEN VE NEYE İSYAN?
Fransızlar Avrupa’nın en pahalı petrolünü tüketiyor. Yıl boyunca fiyat artışları yetmezmiş gibi yeni vergi zammı bardağı taşırmış. 1 Ocak 2019’da yürürlüğe girecek planla dizel yakıta 6,5 sent, benzine 2,9 sent ek vergi binecek olması olayları başlatmış. Şu anda dizelin litresi 1.54 euro, benzininki 1.66 euro. Artan karbon vergisi pahalılık ve yoksullaşma olarak insanların hayatına yansıyor. Yıllarca dizel motor almaya yönlendirilmiş insanlar dizel yakıtın benzinle eşitlenmesine de öfkeli. Maaşlardan vergi kesintisi yüzde 37, 3’ü bulurken Macron büyük şirketlere vergi indirimi yapmış. Buna ilaveten işten çıkartmaları kolaylaştıracak ve çalışanların tazminat haklarını budayacak şekilde çalışma yasasında reforma gidilmiş. Dar gelirli ve öğrencilerin bel bağladığı kira yardımlarında yapılan kesintiler de tepkileri artıran bir başka etken…
Yakın ve Orta Doğu’da gelişen parlamentoları kenara bırakarak tek başına ülkeyi yönetme hastalığı Fransa’yada gelmiş gibi. Macron tüm bu uygulamaları özel yetkiyle, parlamentoyu bypass eden kararnamelerle, yani “otoriter” bir tavırla yapıyor. Kitleler Macron’a halkın yüzde 77, 7’sinin katıldığı seçimde orijinal halk desteğinin sadece yüzde 24 olduğunu hatırlatıyor. İkinci turda Le Pen’i engellemek isteyenlerin ödünç oylarıyla Macron yüzde 66 oyla Cumhurbaşkanlığı görevine seçilmişti.
Sarı yeleklilerin eylemlerinde sloganlar en tepeyi Cumhurbaşkanı’nı hedef alıyor: “Macron istifa”, “Hükümet istifa”. Öfkenin dozunu kaçırıp Macron için 16. Louis’in kaderini müstahak görenler bile çıkıyor. Macron zamlara gerekçe olarak ekolojik hedefleri gösteriyor. İnsanların temelde istediği, düşük ve orta gelirliler üzerindeki vergi yükünün zengin tabakalara kaydırılması. İnsanların ekolojik dönüşüme itirazı yok, ekosistemi daha çok etkileyen şirketlerin kapısının çalınması istiyorlar. Total gibi dev şirketlerin yanı sıra kara, hava ve deniz ulaşımı alanındaki şirketler de vergide iltimaslı. İnsanlar ekolojik dönüşümün bedelini neden CO2 üreten sektörlerin ödemediğini sorguluyor.
Hükümet çevreci taahhütlerine sadık kalacağını söylüyor. Çevre dostu ve elektrikli araçların satın alınmasında teşvik politikası var. Macron dar gelirlileri cezalandırmadan düşük-karbon ekonomisine geçişle ilgili bir yol haritası için üç aylık bir müzakere süreci önerdi. Hükümet göstericilerle görüşme kanalları açmaya çalışıyor. Fakat eylemlerin merkezsiz ve örgütsüz karakteri nedeniyle ortada muhatap sorunu var. Kimi kimin hangi taleplerle temsil edeceği tartışılıyor.
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası