Londra Türk Toplumu ve spor camiası bir güzel evladını gazeteci Necdet Topçu’yu kaybetti. Her insanın hayatta sevenleri ve sevmeyenleri vardır, fakat geçen hafta aramızdan erken yaşta ayrılan, iri gövdesinin içinde sevgi dolu bir yürek taşıyan Necdet Abi’yi tanıyıp da sevmeyen insan yoktu sanırım…
Türkiye’de başladığı spor gazeteciliğini 1990’lı yılların başında geldiği Londra’da devam ettiren Necdet Topçu, gerçek bir muhabir ve spor yazarıydı. Kimseye borcu yoktu, gördüğü duyduğu doğru haberleri çekinmeden yazardı. 2005 yılından bugüne içinde olduğum basın ve spor camiasında O’na küs ya da kırgın olan birisine rastlamadım. Gazetelerin parayla satılmadığı ‘Reklam Gazeteciliği’nin yapıldığı, en küçük olumsuz haberin tepkiyle karşılandığı Londra Türk Toplumunda, doğru haberler yazmak kolay iş değildir. Yazdığınız haberin ucu birine dokunduğunda size, müdürünüze ya da patronunuza anında şikayetler yağar, çeşitli baskılar gelir. İşte böyle bir ortamda yaklaşık 30 yıl kesintisiz spor haberleri yapan Necdet Topçu, tatlı sert haberciliğini mesleğinin hakkını vererek yaptı.
Sevgili Necdet Abimiz sporla yatar sporla kalkardı, son yıllarda sağlığı bozulmasına rağmen haberlerini hiç aksatmadı. Bildiğim kadarıyla Londra’da bir ailesi yoktu, bu yüzden Türk Toplumu Futbol Federasyonu ve camiası O’nun dünyasıydı. Yaptığı haberleri karşıt taraflardan görüş alıp ayrıntılı işler ve cesurca yazardı. Olaylı maçların ve zaman zaman yaşanan kavgaların basında duyulmasını istemeyen başkan ve yöneticiler kendisine o an kızsalarda, kısa sürede unuturlardı. Çünkü yapılan haber doğru olurdu ve tüm doğrular gibi bu haberin de birilerine dokunması doğaldı.
Londra amatör spor camiasına en çok emek veren insanlar arasındaydı. Araba kullanmamasına rağmen yıllarca çeşitli sahalarda fotoğraflar çekip haberler yaptı. Son yıllarda sağlık durumu elvermediğinden fotoğraf çekmek için sahaları gezemese de maçtan sonra tüm yöneticileri arar, sonuçları ve ayrıntıları alırdı. Hayatını kaybetmeden bir kaç gün önce hastahanede ziyaret etmiştim, iyi ki o gün gitmişim…. Benim gibi Londra Spor Camiası da Necdet Abi’yi çok sevdi, O’nu hiç eleştirdiklerini duymadım, hatta kendisine yıllar önce ‘hayat boyu TTFF üyesi’ ünvanı vermişler. Bu Federasyon eminim onun adını yaşatmaya devam edecektir. Ölümünü öğrendiğim gün Yönetim Kurulu ile birlikteydim ve adını TTFF Kupası’na verilmesini teklif ettim. Serdar Başkan ve Yönetim Kurulu varolan sponsordan da izin alarak on dakikada bu öneriyi karara dönüştürdüler. Daha Nejdet Abi’nin vücudu soğumadan Federasyon’un en değerli kupası ‘TTFF Necdet Topçu EUROMED Kupası’ olarak belirlendi. Bir spor adamına bundan daha güzel bir ödül verilemezdi. Kuşkusuz insanların bedenleri fanidir, bir insan öldüğünde ardından yapılabilecek en güzel şey, inanıyorsanız dua etmek ve O’nu hayırla yad etmektir…
Necdet Topçu gerçek bir gazeteci ve toplum adamıydı. Hackney Marshes’de Pymmes Park’ta ve daha onlarca sahada yaz- kış, yağmur- çamur demeden çocukların, gençlerin, sporcuların ve yöneticilerin fotoğraflarını çekti. TTFF Liglerinin ve amatör sporun yaşaması için çok değerli destekler sundu. Bir çok takım başkanı ve sponsorlar ilk defa Necdet Abi’nin yazdığı haberlerle basına çıktı ve toplum tarafından tanındılar. Bu çaba başka insanlarında spor camisına girmeleri için teşvik oldu. Genç sporcular, yöneticiler O’nun yazdığı gazete haber kupürlerini yıllarca sakladılar. Son bir ay boyunca çok sayıda eski oyuncu ve yöneticinin fotoğrafını paylaşan Necdet Abi adeta vedalaşır gibiydi.
Gülle güle iyi gazeteci, güzel insan, değerli dost. Seni unutmayacağız. Varsa hakkım helal olsun…
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası