İş dışında özel hayatımda ev kuşuyumdur. Bu yüzden uzunca tatilim sırasında genellikle İstanbul’da evimde olmayı yeğledim.
Cennet şehrimde doğa, sahil ve hava bir harikaydı. Buna rağmen aklıma Ege sahilleri vep ırıl pırıl Ege denizi de gelmiyor değildi hani. Böyle güzel zamanlar geçirirken Londra’dan bir arkadaşım mesaj attı.Antalya’ya beş günlük tatile gideceğini, yanına bir arkadaşaradığını, İstanbul da olduğumu bildiğinden bu konuda ne düşünürüm diye sordu. Kalbim Egede kaldı diye mırıldanırken, en son16 yaşımda, ailemle gittiğim Antalya karşıma çıkınca kısmet Akdeniz sahilleriymiş diyerek teklifini kabul ettim.Antalya’ yı az buçuk hatırlıyordum. Ama çok değiştiğini vegeliştiğini de duyuyordum. Aynı tarihte ben İstanbul’dan , arkadaşım ise Londra’dan uçak yolculuğumuza başladık. Buluşmanoktamız ise Antalya’nın Lara bölgesindeki beş yıldızlı otellerden birisi. Ben biraz daha erkenvardığım için oteli, çevreyi, sahilikeşfederken aksam yemeği vaktiarkadaşım da otele varmıştı. Sohbet, hal hatır sorma, Londra havası ile Antalya havası karşılaştırması derken vakit gece yarısı olmuştu. Arkadaşım birden ertesigün otele çok yakın bir diş kliniğinde randevusu olduğunu iletti.Hatta ona eşlik etmemi isteyincekendi kendime ‘Haydaaa!’ dedim .Tamam her türlü fiziksel veruhsal sağlıkla ilgili araştırmacıyönüm var. Hatta bir sene önceyazdığım “Duygusal Dişlerimiz”başlıklı bir yazım bile var. Amabeş günlüğüne geldiğimiz bir tatilde ne işimiz vardı diş kliniğinde.Önce acil bir durum, uçakta dişağrısı filan başladı herhalde diyedüşündüm. İşin gerçeği hiç deöyle değildi. Kendisi ön dişleriniporselen lamine yaptırmak içinLondra’ dan kalkmış Antalya’yagelmişti.Türkiye ye hem tatil, hem sağlık sloganlarını senelerdir görüyordum ama kabul ediyorum kihem sağlık hem tatil tecrübemhiç olmamıştı. Sıcacık havayı vedenizi bırakıp diş kliniğine gitmekhiç içimden gelmese de bir şeyiçok merak ediyordum.Birkaç sene önce İstanbul’ageldiğimde uzun zamandır görüşemediğim eski bir arkadaşımarastlamıştım. Ayaküstü sohbetederken, o anlatıyor ben ise onadikkatlice bakıyor ve anlamaya çalışıyordum. Bir farklılık vardı kendisinde. Gençleşmiş, hatta bayağıgüzelleşmişti. Günümüzde çokmoda olan estetik tarzı bir şeyler yaptırdığını düşündüm. Samimiyetimize dayanarak kibarcasorunca işin gerçeği ortaya çıktı.Sadece porselen lamine diş kaplama yaptırmıştı. İşte o zaman dişlerin hem sağlık, hem de dış görüntü açısından özellikle kadınlariçin ne kadar önemli olduğunu birkere daha anlamıştım.Lafı uzatmayayım. Ertesi günerkenden uyandık. Birçok Almanturist vardı otelde. Muhteşem birkahvaltı sonrası taksi ile diş kliniğine yola koyulduk.Bu arada klinik dedim ama ikikatlı, dış cephesi ahşap, içerideise beyazın ve gün ışığının hakimolduğu bir diş hastanesi demekdaha doğru olur. Klinik girişindegüler yüzlü bir asistan bizi karşıladı ve Dentapol Antalya müdürüMehmet Altunbaş’ ın odasına aldı.Anlaşılan o ki arkadaşım, Mehmetbey ve uzman doktor Göknur hanım zaten önceden karar vermişler ne yapacaklarına. Yazılaryazdığımı, hatta dişlerimizin duygusal olduğunu anlatınca bana kliniği baştan aşağı gezdirdiler. İçeride her türlü son model teknolojik alet, lazerle diş beyazlatma,ön dişlerin bilgisayarda laminekaplanmış halinin LCD ekrandayansıması, model seçimleri ekran üzerinde, bembeyaz ve konforlu diş bakım üniteleri, çalışanların giydiği kıyafetlerin renkleri,güler yüz, anlayış sanki diş kliniğideğil de beş yıldızlı bir otelde hissettim kendimi.Fırsat ayağıma gelmiş diyerekporselen lamine diş hakkında merak ettiğim her şeyi sordum. Hattayazılarım tekrar başlayınca siz değerli okuyucularıma doğru bilgileri aktarmak için tüm bunlarınot aldım o gün. Bu yazımı Sağlıksayfasında “Porselen Lamine ileSağlıklı Gülüşler” başlığı altındaokuyabilirsiniz.Ben böyle klasik yazı çizi ileuğraşırken arkadaşımın birkaçsaat sonra ki değişen gülüşünügörünce acaba ben de mi yaptırsam? Diye bir an düşündüğümüitiraf ediyorum. Fakat benim dişlerimin farklı bir durumu olduğuiçin bu konuda sadece fikir alışverişinde bulunmayı tercih ettim.Yaşayanlar bilir ama kısacayazmak isterim. Londra’da diştaşı temizliği ve minik bir dolguolmak üzere, iki kere diş kliniğinegitmek zorunda kaldım.İlk gittiğim klinik birinci bölgede, gayet güzel fakat inanılmazyüksek fiyatları olan bir yerdi. Diğeri ise daha kuzeyde, gittiğimdehayretler içinde kaldığım, kasvetli, küçük, tıklım tıklım hastadolu, eski bir bina idi. Normal listeücreti ödememe rağmen NHS destekli bir klinik olduğu için o kadarkalabalık olduğunu tahmin ediyorum. Kullanılan aletler, koltuklarsadece olması gereken normalstandartlarda, hatta eskiydi. Açıkçası bir daha gitmek istemem öylebir diş kliniğine. Bu yüzden de dişve ayrıca NHS tecrübelerim sonrası sağlık konusunda Türkiye’ninne kadar ileri, teknolojik ve uygunfiyatlı olduğunu hatırlayarak şahsen ben şükrediyorum. Sürekli birbatı hayranlığı olan, elindekinindeğerini bilmeyenlere de tecrübelerimi bazen hatırlatıyorum.Antalya Dentapol maceramızadönersek. Benim bu şaşkınlığım üzerine klinik müdürü, arkadaşımın bir süre önce zatenLondra’dan Hoş Geldiniz Paketi(Welcome Package) alarak gelmişolduğunu iletti. Yani benim ketumarkadaşım 5 yıldızlı bir otelde ikigünlük hafta sonu tatili yapmış vebuna uçak biletleri, konaklamasıda dahilmiş. Bu pakette aynı zamanda ağız checkup’ı ve diş taşıtemizliği de olduğunu ileten Mehmet bey, dolayısıyla porselen laminelerin üzerinde görüntülü olarak çalıştıklarını iletince şaşkınlığım rahatlamaya dönüştü. Dahaönceden hazırlanan laminelerinnasıl gözüktüğünü dişlere uygulayıp gösterdiklerini ve arkadaşımbeğenince hemen hazırlayıp taktıklarını iletti.Arkadaşım ise o dönem sadecebir gece kaldığı için bana habervermediğini, bu sefer ise tüm ücretlerini kendisi ödediği için gelmişken doya doya bir tatil yapmak istediğini, elindeki aynadanbaşını kaldırmadan anlatıyordu.Onu dinlerken aklıma kendi dişlerim gelmişti. Çocukluk yıllarımdaortodonti tedavisi ile düzelen dişlerimde tekrar kayma başladığınıhatırlayıp hafif hüzünlendim.Yetişkin bir kadın olarak dişlerime yeniden ortodonti tedavisiyaptıramayacağıma göre, ön dişlerimin hafif çarpık görüntüsünü,şirin görünüyor diyerek kendimiavutmak en güzeli olacaktı. Bu düşüncelerimi sesli paylaştığım doktor hanım artık yetişkinlerin de teltaktırdıklarını, bunun gayet doğalolduğunu belirtti. Bir ara bu konuda da araştırma yapmaya kararvererek bu harika, pozitif enerjilidiş kliniğinden ertesi sabah kontrole gelmek üzere ayrıldık.
Tabiki kontrol için arkadaşıma eşliketmek yerine masmavi denizin ve sıcacık güneşin tadını çıkardığımı tahmin edersiniz.Hepinize güzel bir yaz mevsimı diliyorum…
Sevgi ile..
email:info@ndlondon.com
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…