Yine gelmiş bahar. Doğa insanların yeni bir döneme uyanması gibi uyanıyor. Sabah saatlerinin sessizliğinde, o tatlı serçelerin cıvıltılarını duymak bile heyecan veriyor. Tüm kış boyunca, balkon ve bahçelerde, kupkuru dalları ile soğuktan üşümüş çiçekler bir sabah bakıyorum yeşillenmişler.
Tüm canlılar gibi bitkilerin de doğal bir yaşam döngüsü olmasına rağmen, ben bahar ayı değişimlerini harika mucizeler olarak görüyorum. Bir sabah bakıyorum, sokaklarda ağaçlar pembe ve beyaz, gelin gibi süslenmişler. Uykudan uyanan tabiat ana sanki bizlere de “hadi uyanın” diye mesaj gönderiyor. Her sene kış mevsiminden sonra, Mart ayı ile birlikte rengârenk baharın geleceğini hepimiz biliyoruz. Eğer içinizde enerji ve neşe hissetmiyorsanız bilin ki bu her zaman bir depresyon veya bahar yorgunluğu habercisi olmayabilir.
Her bahar olduğu gibi kadınların özellikle D vitamini ve demir seviyelerini ölçtürmelerini tavsiye ediyorum. Londra gibi güneşin o güzel yüzünü daha az gösterdiği yerlerde biliyorsunuz ki D vitamini seviye ölçümü çok daha önemli. Bahar mevsimi ile birlikte artık güneş kendini daha çok göstereceği için bahçelerde, parklarda yürüyüş, her gün on beş dakika bile olsa güneşte bulunmaya özen gösterelim. Tabi bunu yaparken güneşin sağlıklı saatlerini bilmek ve tam öğle vakti güneşte bulunmamak lazım.
Güneş, ruhsal ve fiziksel en güçlü iyileştirici.Buna rağmen cildimizin hızlı yaşlanmasını ve kahverengi lekelerin oluşmasını istemiyorsak dışarı çıkarken, gün içinde bile cilt yapımıza uygun, doğal bir güneş koruyucu krem sürmenin faydalarını hatırlayalım, arkadaşlarımıza hatırlatalım. Unutmadan! Hani geleneksel bir bahar temizliğimiz vardır. Halen devam ediyor mu bu gelenek bilmiyorum ama ruhumuz için de çok faydalı olduğunu düşündüğüm bir alışkanlık. Biliyorsunuz yaşadığımız mekanlar ruh halimiz için çok önemli. Lüks veya büyük bir evimizin olmasından bahsetmiyorum. Küçücük bir odayı bile daha kullanışlı ve sevimli bir hale getirmek bizim elimizde.
Evimizdeki, odamızdaki çok eski, kırık ve kullanılamayacak eşyaları, giysileri çöpe atmak. Çok eski olmayan ama sadece elimizde tutup, bir gün kullanırım diyerek biriktirdiğimiz eşyaları ise yardım derneklerine veya etrafımızda ihtiyacı olanlara vermek. Dolaplarınız ve eviniz hafifledikçe inanın ruhunuz da hafifleyecek. “Yeniye yer açılmadan yeni şeyler hayatımıza giremez”.
Diğer yandan eğer bu düzenlemeyi nasıl yapacağınızı, yeni bir hayat tarzına nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, mekânlarınızın kullanışlı ve planlı olabilmesi için bazen bu işin uzmanlarından da destek alabilirsiniz. Hep iç güzellik dedim gelecek haftalar biraz da iç mekânlarımızın güzelliğinden bahsedeceğim.
Sevgi ve mutlulukla kalın.
e-mail: info@ndlondon.com
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…