İngiltere’de Suriyeli bir çocuğun ve kız kardeşinin okulda ırkçı saldırıya maruz kalması, ülkede ırkçılık ve ayırımcılığı yeniden gündeme getirdi.
Huddersfield kentinde, Suriyeli bir göçmen gencin okulda bir öğrenci tarafından saldırıya uğradığını gösteren görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından, aynı öğrencinin kız kardeşininin de benzer şekilde ırkçılığa uğradığını gösteren cep telefonu kayıtları büyük tepki çekti.
Sosyal medyada yaygın şekilde paylaşılan görüntülerde, 15 yaşındaki Suriyeli gencin Huddersfield şehrindeki bir okulda önce yere yatırıldığı, ardından yüzüne su döküldüğü kaydedilirken, ablasınının da fiziksel saldırıya maruz kaldığı görüntüleri yayılmaya başladı. Yeni görüntülerde pembe başörtüsü takan kız çocuğunun arkadan itildiği, çim bölüme gitmeye zorlandığı ve sonra yere düştüğü görüntüleri internete düştü.
Çocukları saldırıya hedef olan Suriyeli ailenin, iki yıl önce Birleşmiş Milletler yardımıyla İngiltere’de yaşamaya başladığı kamuoyuna yansıdı. Konuyu araştıran gazeteler, ailenin göç kararını, akrabalarının Suriye’de işkenceye uğramaları ve ardından öldürülmelerinin ardından aldıklarını duyurdu. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, can güvenlikleri ve huzurları olmadığı için ülkelerini bırakıp İngiltere’ye taşınan ailenin karşılaştıkları kötü muamele yüzünden ailenin yeniden başka bir yere taşınmayı düşündüğü haberleri yerel gazetelere yansıdı. Polisin, yerel politikacıların ve kamuoyunun aileye sahip çıkmaları yaşadığımız ülke için sevindirici. Bununla birlikte ülkede yabancı görmeye tahammül edemeyen, yabancı düşmanlığı yüzünden işi ‘Brexit’e kadar götüren büyük bir kitlenin varlığını da unutmayalım.
Hiç bir ülkede saf bir ırkın yaşadığı iddia edilemez. Savaşlar, işgaller, göçler ve nüfus hareketleriyle ırkların karıştığı, DNA testlerinden sonra açıkça ortaya çıkıyor. Yarı nüfusu göçmen kökenli olan Londra’da ırkçılığı çok hissetmiyor olabiliriz, fakat Londra dışında, tahammülsüz ve ırkçı saldırıların daha çok olduğu bu olayda olduğu gibi yaşayan insanların tecrübeleriyle de sabit.
Hayatlarında kötü giden her şeyden dolayı ‘yabancıları suçlayan kafa yapısı’ Avrupa Birliği’nden çıkmamıza yol açtı. Birleşik Krallık ekonomisini besleyen yabancıların ülkeye daha az itibar etmeye başlaması, sterlinin değerini düşürdü, ev fiyatları inişe geçti ve İngiltere eski cazibesini kaybetti. Ekonominin en büyük kalemlerinden olan finans sektörü büyük bir daralma yaşıyor, büyük şirketler Londra’da ofis açmak için eskisi kadar hevesli değiller. İngiltere ekonomisi durağanlaştı ve önümüzdeki yıllarda daralmanın devam etmesi bekleniyor. Hepimizin hayat standartlarını düşüren bu gidişin baş sorumluları, yabancı düşmanı ‘ırkçılar’ ve onlara pirim veren ‘sağ ve sığ’ politikacılar. Biraz daha fazla oy alabilmek için İngilere’nin kırk yıl önce belirlediğ AB rotasından çıkmasına neden olan bu insanların isteklerine boyun eğen bir takım partiler bu günlere gelmemizin en büyük sorumluları. Brexit Referandumu ile AB’den çıkma sürecine girdikten sonra İngiltere daha mutlu bir ülke değil.
Bir ülkede özgürlük ve refah için önce eşitlik, adalet kavramlarının yerine oturması gerekli. Daha iyi bir yaşam için insanlar yaşadıkları yeri terk ettiklerinde yeni bir ülkeyi tercih ediyorlarsa bu tercih, o ülkenin ekonomi ve demokratik açıdan yüksek seviyede olduğunu gösterir. Hazır ve ucuz işgücü, yerine göre sermaye, yeni girişimleri, gözü kara insanların farklı bakış açıları göç alan ülkeleri genellikle besler. Nasıl her insanın bir gün sakat olma riski varsa, aynı şekilde mülteci olma durumuda mümkündür.
Ekonomik olarak zorda olan Türkiye yaklaşık dört milyon Suriyeli göçmeni kısa sürede ülkesine kabul etti. Bunlardan sadece yüz bin kişi Avrupa ülkelerinin kapılarını zorlayınca, ‘modern dünyanın kimyası değişti’, korkudan ne yapacağını şaşırdılar. Petrol ve Ortadoğudaki ‘üs’ paylaşımında ‘vekalet savaşlarıyla’ ülkelerin sınırlarıyla oynamak isteyenler palavra ‘demokrasi yok’ gerekçesiyle milyonları yerlerinden ettiklerinde ne bekliyorlardı? Yangından kaçan insanlar can havliyle sığınacak limanlar aramalarından daha. Afkanistan’dan, Kafkasya’dan, Iraktan, Libya’dan ve Suriye’den insanların zorunlu olarak yola çıkartıldıkları göçte, yüz yıllardır dünyayı sömürdüğü için refah seviyesi yüksek Avrupa ülkelerine gelmek istemeleri normal karşılanmalı. Irkçılığa karşı her zaman birlik olmalıyız. Irkçılık ve ayrımcılığın yüzlerce çeşidi vardır. Renginizden, ırkınızdan, dilinizden, kıyafetinizden ve kültürünüzden dolayı ayırımcılığa maruz kalabilirsiniz. Ben farklıyım, bana olmaz demeyin, sıra herkese gelebilir…..
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası