15 Kasım, KKTC’nin ilan edildiği gün. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yıl kutlamalar düzenleniyor. Londra Türk Toplumu Futbol Federasyonu olarak bu yilda Federasyon karma takımımızı KKTC Milli Takımı ile Cumhuriyet Kupası’nda oynaması için adaya taşıdık.
İngiltere’den Kuzey Kıbrıs’a uçmak eskiden de zordu fakat son aylarda işkenceye dönüşmüş durumda. Londra – İstanbul arası direk uçuşla dört saat, iki saatte hava alanı hazırlığı etti altı saat. Bir yıl öncesine kadar KKTC’ye giden ya da dönen uçaklar Türkiye’ye iner, burada yolcu iniş binişi yaptıktan sonra aynı uçak Londra’dan gelen yolcular inmeden yoluna devam ederdi. İngiltere Hükümeti’nin güvenlik gerekçesiyle uçak değiştirme zorunluluğu getirmesi, Kuzey Kıbrıs’a gitmeyi adeta çile yolculuğuna dönüştürmüş. Bagajlar içerden transfer oluyor fakat yolcular arama tarama işlemlerinden sonra İstanbul’dan Kıbrıs’a uçan başka bir tarifeli uçağa taşınıyor. Eskiden ortalama bir saat olan zaman kaybı dört saate çıkmış durumda. Altı artı dört etti on bunun üstüne İngiltere Türkiye arası üç saat dilim farkı ve alana ulaşımı da eklediğinizde, İngiltere’de evinizden çıkıp Kuzey Kıbrıs’taki evinize varmanız ortalama 15 saati buluyor. Toplamda dört – beş saat olan uçuşun on dört saati aşması gerçek bir eziyet. İngiltere’ye olan uçuşlarda güvenlik gerekçesiyle transferlerin yapıldığı ileri sürülmüştü. İngiltere’den Türkiye’ye giderken hangi gerekçelerle insanlar uçaktan indiriliyor, buna da mı İngiltere karışıyor? Turizmci bir arkadaşım, Türkiye’de uçak değiştirme olayından sonra KKTC’ye Türkiye üzerinden yapılan uçuşların yüzde altmış azaldığını söylüyor. Dünyanın en yoğun ambargosunu yaşayan Kuzey Kıbrıslı Türklerin çilesi hiç azalmayacak mi?
Kuzey Kıbrıs, Türkiye Gibi….
‘Yavruvatan Kuzey Kıbrıs’ın, para birimi, milli marşı, bayrağının genel hatları, halkın politik eğilimleri neredeyse Türkiye ile aynı. Erken genel seçimlerin yapılmasına bir ay kala ve adayların belirlendiği günlerin arefesinde KKTC’de çok yoğun politik ortama dahil olduk. Önceki yıllarda sınırlı olan temaslar, eski iki Cumhurbaşkanları, Meclis Başkanı, Dışişleri Başkanı ve spor çevresi yetkilileri ile görüşmeler şeklinde geçti. Hatta bir ara kendimizi Türkiye Başbakan Yardımcısı ile aynı fotoğraf karesinde bulduk. Kıbrıs’ta 15 Kasım Kutlamaları, erken seçim çalışmaları nedeniyle gündem çok yoğundu. Bu trafik yoğunluğuna rağmen iyi ağırlandığımızı ve yararlı görüşmeler yaptığımızı söyleyebilirim.
Kuzey Kıbrıs’ın politik eğilimleri de Türkiye gibi yüzde yetmiş sağ, yüzde otuz sol partilerden yanaymış ve bu eğilimin 7 Ocak 2018 Genel Seçimleri’nde değişmesi beklenmiyormuş. Son bir yıl içinde Türkiye’de varolan eski siyasi partilere tepki olarak kurulan ve barajı geçeceği gözüyle bakılan İYİ parti gibi KKTC’nin de yeni bir siyasal partisi var. Kuzey Kıbrıs’ta doğan Halkın Partisi’de kısa süre önce politik yelpazenin merkezinde kurulmuş, iki partinin de kimlerden oy alacağı belli değil. Anketler ve rivayetler muhtelif, henüz hiç ringe çıkmamış iki partinin de fena ‘dayak yeme’ veye en az birinin ‘patlama’ yapma ihtimalleri olası. Görüşmelerimiz sırasında, adayların belirlenme arefesinde aday adaylarının yoğun kulis çalışmasının bir kısmına istemeden kulak misafiri olduk. Kuzey Kıbrıs’ı yakından izleyen biri değilim fakat, kulis çalışmaları içinde edindiğim izlenim, ‘eski kurtların’ işi sıkı tuttuğu ve yenilere, çizgiden çıkanlara çok fazla şans tanımayacakları yönündeydi. Seçim 7 Ocak’ta yapılacak ve 50 üyeli KKTC Meclisi yeni üyelerini belirleyecek, Kıbrıs için bol şans ve bol demokrasi dileyelim.
“Soho’daki binayı satın Londra’da iki bina alın”
Kuzey Kıbrıs görüşmeleri sırasında en açık ve net görüşleri Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’ndan aldık. Londra’da bulunan Kıbrıslı Türklerin sorunlarını aktaran arkadaşımız Serdar Sarı’nın sorusuna, “Buradan vaatte bulunanlar boş konuşuyor. Londra’da sizler için alınmış ve değeri beş milyon pound olan bir bina var onu satın ve biri Kuzey diğeri Güney Londra’da iki bina alın” diye yanıt verdi. Diplomatlar genellikle sözü dolaylı yoldan söyler fakat Tahsin bey sözünü hiç çevirmedi ve doğrudan çözüm yolunu gösterdi. 1950’li yıllarda Türkiye’nin de desteği ile alınan bu bina “Efkafın su meselesine dünmüş durumda”. Aklı selim yöneticiler ve toplum temsilcileri, Londra Türk Toplumu için alınan ve mülkiyeti vakıflara verilen binayı bir türlü işlevsel hale getiremiyor. Varlık içinde yokluk yaşayan insanlar gibiyiz. Bir çok dernek ve kuruluşun sabit adres ve telefonu yok. Binlerce insana hizmet veren TTFF’nin 42. yıl içinde kalıcı bir mekanı, ofisi olmamış. Londra merkezli çalışmalar ve yurt dışı temasları bulunan Türk Toplumu Futbol Federasyonu kuşkusuz, toplumun en önemli derneklerinden. Sadece, Kıbrıslı Türklere değil, Türk, Kürt, Alevi ve Kıbrıslı Londra’da Türkçe konuşan tüm insanlara hizmet veren TTFF gibi başka derneklerde daha verimli çalışabilmek için yer arıyor. Binanın alınmasına zamanında TC katkı koymuş, sorunun çözümüne de dışardan objektif bir arabulucu destek koyabilir mi acaba?
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası