Oktay Şahbaz ortaokul öğretmeni. Öğretmen olmasının yanı sıra iyi bir eğitim uzmanı. Şahbaz, sosyal medyada geçen hafta Londra Trafalgar Meydanı’nın yapılan ırkçılık karşıtı yürüyüşe katıldığını belirterek kaleme aldığı sitem notunu sizlerle paylaşıyorum:
“Bugün Londra’nın merkezinde ulusal anlamdaki Irkçılığa Karşı Birlik yürüyüşü yapıldı. Bu yürüyüşe Türkiyeli Toplumu temsilen ön çalışma ve katılım için çağrı yapan DAY MER ve birkaç kurumun dışında başka bir Türkiyeli, Kürt ve Alevi bir kurumun olmaması ve üyelerini katma konusunda bir çaba içerisine girmemesi, biraz düşündürücü. Irkçılıktan, ötekileştirilmekten ve dışlanmaktan her zaman canı yanmış ve halen de yanmakta olan Türkiyeli, Kürt ve Alevi toplumların yaşadıkları ülkedeki böyle bir çalışmada yerini almaması üzücü. Bir arkadaşın yürüyüşte dediği gibi: Bastonlu, yaşlı, engelli ve genç İngilizler bizim için yürüyorlar ama bizimkiler yok…”
Geçen gün eski bir dostum “Hatırlıyor musun Nelson Mandela yürüyüşüne beraber katılmıştık. O günü hiç unutmuyorum” dedi ve devam etti, “Yüzbinlerce gösterici içinde siyahlar yok denecek kadar azdı…”
Afrikada siyahların özgürlük mücadelesindeki siyahi lider Mandela’nın hapishanedeki döneminde, Londra’daki Anti- Apartheid 7/24 Trafalgar’daki Güney Afrika büyükelçiliği önünde protesto çadırında nöbet tutardı. Benim de o nöbete katılmışlığım vardır. Ne yazık ki 12 Eylül mimarı Kenan Evren Londra’ya geldiğinde, ona hoşgeldin için Trafalgar’a gelen Türkler bu çadıra saldırmışlardı. Londra’daki toplum tarihine not düşeyim diye aktarıyorum.
Neyse ben asıl konuma döneyim yine geçen Nisan’da “Türkçe Tiyatro Festivali” yapılmıştı. Festival kapsamında yapılan söyleşide Türkiye’den gelen konuk sanatçılar arasında Rutkay Aziz, Tamer Levent, Füsun demirel, Cezmi Baskın, Meltem Cumbul, Müfik Cansaçıntı, Kemal Başar ve yayıncı Turhan Yılmaz Öğüt konuşmuştu. Bizim toplumda tiyatro yapan uşakları o söyleşide görememiştim. Ne demeli bilmiyorum…
Geçenlerde “DAY MER: Sosyal yardımlardaki değişiklik kabul edilemez” başlıklı haberi “İngiltere’de sosyal yardımlar ‘Universal Credit’ adıyla azaltılıp, zorlaştırılacak. Ama önce bizim barikatımızı geçmeleri gerekir… ‘Universal Credit’e karşı safları sıklaştıralım arkadaşlar…” notuyla facebook’ta paylaştım. Face’deki arkadaşlarımın 3 binden fazlası Londra’dan. Garip ama 10 arkadaş bu haberi beğendi, birkaçı paylaştı.
Sizin de yararınız için birileri bir çaba gösteriyorsa onu teşvik etmeniz, ona omuz vermeniz, onun yükünü hafifletmeniz gerekmez mi? Bu duyarsızlık, duyarlı insanları kendini kötü hissetmesine neden olduğunu vurgulamalıyım. Oktay Şahbaz’ın duygusu da buydu.
***
Hatırını sormak için telefon ettiğimde Londra’daki Kıbrıslı Türk toplumunun önde gelen isimlerinden ve ilk kuşak göçmenlerden A. Necati Sağer’in 19 Ekim’de öldüğünü öğrendim. Acılı eşi Gülden Hanım telefonda ağlıyordu.
Necati Sağer 89 yaşında olmasına karşın son anlarına kadar dinçti. Sağer, 1959’da ilk toplum gazetesi Türk Sesi’ni çıkarmış ve matbaa işletmişti. Sağer, 1954-58’de çalıştığı Hürriyet Gazetesi’nin de ilk Londra temsilcisiydi. 1971-75 arasında da Londra’ya Kıbrıs Türk Yönetimi Temsilcisi de olan Sağer, Kıbrıs Türk Cemiyeti ile Kıbrıs Türk Dernekleri Federasyonu’nun kuruluşlarında emeği geçmiş bir toplum üyesiydi.
Toplumun tarihini araştıran bir gazeteci olarak Sağer’i en az 10 kez arayıp görüşmek istemiştim. Sürekli erteledi. Araya KKTC Temsilcisi Oya Tuncalı ve Hürriyet’in duayen gazetecisi Faruk Zabcı’yı koymama rağmen hep “Sonra” deyip geçiştirdi. Sağer’in ölümüne ve bir o kadar da Londra’daki yaşadıklarını kayıt altına alamamaktan üzüldüm. Yaşayan tarihti. Toplumun başı sağolsun.
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec
- Kral Charles ve bir yoksul hastalığı olarak kanser…
- Ahhh Kate Osamor bir çuval inciri berbat ettin!
- Yurtdışındaki vatandaşların oy hakkı olmalı
- İngiltere havalimanlarındaki sıvı yasakları
- Tottenham Park Mezarlığı’nda sorun çözülüyor mu?
- İngiltere gündemindeki skandal