Hayatımızda en çok tartışılan kavramlardan birisi de eğitimdir. Önemli olduğu noktadında herkes hem fikirdir ancak sorunlara çözüm bulma noktasında bakış açıları oldukça farklıdır. Bu durum, en basit mevzularda böyle olduğu gibi koca bir toplumu ilgilendiren konularda da böyledir. Sonuçta toplumların gelecekleri eğitim denilen sihirli kelimeye bağlı olduğu için her fikir sahibinin bu konuya kafa yorması ve fikirlerine göre adımlar atması normaldir.
Ancak, eğitim sonuçları uzun vadede görülen bir şeydir ve bundan dolayı tartışmalarda kimin haklı kimin haksız olduğu muğlaktır. Ya da kimin eğitim anlayışı doğruymuş sorusuna cevap bulmak yıllar alabilir. Hatta bir nesil. Bu kadar uzun bir girizgahı neden mi yaptım; Malum olduğu üzre, bir kaç gün önce medyaya bir haber yansıdı ve bu haber epey de tartışıldı. İlginç olan ise, bu haberi yorumlarken hem Muhafazakar’ların hem de İşçi Partililer’in kendilerini haklı çıkarmalarıydı. Normaldir. Siyasetin ve hayatın doğası budur.
Avrupa Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)’nün bünyesinde, 2000 yılından itibaren uluslararası çapta bir sınav yapılmaktadır. Kısaca PISA denilen (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) bu sınav, her üç senede bir yapılır. 2012 yılında yapılan en son sınavın sonuçları bir kaç gün önce yayınlandı. Açıkçası, bu tip sınavların eğitim sistemi hakkında sağlıklı fikirler verip vermediği tartışmalıdır. Test ağırlıklı sınav sonuçlarına göre, bütün bir eğitime dair genellemeler yapmak pek doğru değildir. Ancak bunlar yine de bazı şeyleri gösterir bizlere.
Pisa testleri okuma becerisi, matematik ve fen bilimleri alanlarından oluşmaktadır. 15 yaşındaki öğrencilere uygulanan bu testin sonuçlarına göre OECD ülkeleri arasında bir puanlama oluşturulur. 2012 yılındaki sınava, 65 ülkeden 510 bin öğrenci katılmıştır. Sınav sonuçlarına göre en başarılı ülkelerden başlayarak bir sıralama yapılmaktadır. En son yapılan 2012’deki sınava göre, Asya ülkeleri en başarılır ülkelerdir. Çin’in Şanghay ve Hong Kong bölgeleri ile Güney Kore ve Japonya en başta gelen ülkeler iken en başarısız ülke ise Peru’dur.
İngiltere’nin sıralamadaki durumu ise hemen hemen 2009 yılı ile aynıdır. Matematikte 19’uncu, okuma becerisinde 16’ıncı ve Fen Bilimleride 14. sıradadır. İşçi Partililer, koalisyon hükümetini bu sonuçlara göre başarısız bulurken, Muhafazakarlarda, 2000 yılındaki sonuçların daha kötü ve bu kötü sonuçların sorumlusunun da İşçi Partisi olduğunu ifade etmektedirler. 2009 yılında bir yükselişe geçildiği ifade edilmektedir. Eğer iktidar partisinin eğitim reformları desteklenirse bu yükselişin daha da artacağı söylenmektedir.
Az önce dediğim gibi, en basit bir mevzuda bile bakış açıları farklı olabilir. Aslında tartışma konusu eğitim politikalarıdır. Muhafazakar Parti’li Eğitim Bakanı, uzun süredir eğitimde reformu savunmaktadır. İşçi partisi’nin daha önceki populist politikalarındandolayı eğitimin zarar gördüğünü ve bundan dolayı reform yapılması gerektiğini savunan bakan, şimdiki sınavların çok kolay olduğunu ve hak etmeyenin üniversiye gidebildiğini ve daha zor ve seçici bir sınav yapılması gerektiğini savunmaktadır. Bu tartışmada kim haklıdır bilmiyorum. Nasrettin Hoca misali herkesin doğruluk payı vardır. Lakin eğitimin bir sektör olduğu çağımızda, UEFA takım sıralamaları gibi ülkelerin eğitime dair puan sıralamalarına şimdiden alışmalıyız. Teşbihte hata olmaz ama FIFA’nın dünya sıralamasının eğitimde muadili PISA olsa gerek.
Guardian Gazetesi’nde PISA testine dair haberde bir okuyucu yorumu durumu özetlemektedir; “Asya’da öğretmenlik yaptım. Ezbere dayalı bir eğitim sistemleri var. Testlerin nasıl çözüleceğine odaklanmışlar. Yaratıcılıktan ve eğlenceden uzaklar ama bu sınav sonuçları geleceğin ekonomisinin nerede olacağını gösterir”. Aynen öyle, bilgi çağında “bilgi ekonomisi” denilen şey bu olsa gerek.
Bu arada not olarak düşmek gerekirse, Türkiye’nin bu sınavdaki durumu 2009 yılına göre biraz daha iyi olmasına rağmen hala hiç de iç açıcı değil. Matematik’te ve Fen Bilimlerinde 32’inci sırada olan Türkiye okuma beceresinde de 31. sıradadır.
- Michail Gove’un Birinci Dünya Savaşı’na dair açıklamaları üzerine düşünceler
- PISA 2012 ( Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı)
- Doğu Londra’da tarihi bir semt : Spitalfields
- 2000 yılından sonra gelenler
- Gök kubbede hoş bir sadâ : Osman Balıkçıoğlu
- Misak-ı milli sınırlarını aşan bir yemek tabağı
- Anma Günü ya da Kırmızı Gelincik Günü
- Tıkış tıkış evler
- Başlarken