Hepinize merhaba, yaşam kalitemizi belirleyen en önemli şey nedir? Tabi ki önce fiziksel sağlık.
Yaz bitti ve güneş çekildi. Mevsim geçişleri doğal olarak herkesi etkileyebilir. Londra’da yaşayanlar güneşsiz havaya alışkınlar ama ben yaşam kaynağı güneşi çok seviyorum. Mevsim geçişlerinde parlayan güneşin sıcaklığı yok olunca enerjim düşüyor ve bazen hiçbir şey yapmak içimden gelmiyor.
Son bir senedir çok düzensiz spor yaptığımı fark ettim ve bu ruh halimden çıkmak için yine bir spor programına başlamaya karar verdim. Bilmiyorum sizde aynı fikirde misiniz ama egzersize uzun süre ara verince alışmak zaman alabiliyor.
Buna rağmen düzensiz olsa da spor yapmanın ve hem Londra hem İstanbul’da günlük hayatta çok yürümemin faydalarını görüyorum. Yapılan kas ve yağ ölçümlerim sonucunda protein ağrlıklı bir beslenme programına, biraz daha kaslarımın güçlenmesine ve hatta iki kilo almama karar verildi.
Direnç çalışması kas gücü ve hacmini güçlendirir diye bilinir. Fakat araştırmalar kas güçlendirmenin faydalarını vücut geliştirmenin çok daha ötesine taşımıştır. Boston Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre direnç çalışmasının obeziteyi geriletmeye yardımcı olduğu ve insülin direnci gibi düzensizlikleri çözdüğü görülmüştür. Uzmanlar yaş ilerledikçe kas hacmimizde azalma meydana geldiğini, vücudumuzun yağ oranındaysa artış olduğunu saptamışlardır. Direnç çalışması sayesinde bir taraftan yağ yakarken diğer taraftan kas hacmimizi koruyup geliştirebiliriz. Aşağıda kadınların ağırlık antrenmanı yapmasının faydalarını okuyabilirsiniz.
Orta ölçekli ağırlık kaldırmak vücudun metabolik değerlerini iyileştirir. Hızlı çalışan bir metabolizma, siz dinleniyorken bile vücudunuzun daha fazla kalori yaktığı anlamına gelir.
Hormonal yapı nedeniyle, kadınlar ağırlık çalışarak kaslanmayacaklardır ancak kas güçlerinde artış görülecektir ki bu da fiziksel anlamda güçlenecekleri anlamına gelir.
Direnç çalışması, kemiklerinizi zorlayarak kemik yoğunluğunu arttırır, böylece osteoporoz riskini de azaltmış olur.
Direnç çalışması daha güçlü kasların oluşmasını sağlar ve eklem istikrarını arttırır. Bu çalışma alt sırt ağrılarını ve kireçlenmeyi önleyebileceği gibi azaltabilir de.
Direnç eğitimi ‘kötü’ huylu LDL kolesterolünü düşürerek ve de ‘iyi’ huylu HDL kolesterolünü arttırıp kan basıncını alçaltarak kalp ve damar sağlığını iyileştirir. Buna ek olarak, ağırlık eğitimi, vücudun glikoz tüketimini düzenleyerek diyabet riskini de azaltabilir.
Bu arada uzun süre ara verince ilk günler spora gitmek benim için gerçekten zor oldu. Hatta gitmemek için bahaneler filan ürettim. İlk hafta sabahları tüm kaslarım ağrıyarak uyandım. Bir yandan da iyi çalışmışım diye ağrımasına sevindim. Sonra başkalarında kızdığım bir durumu hatırladım ve tebessüm ettim.
Çoğunuz için tanıdık bir tablo aslında anlatacağım. Genellikle kadınlar özellikle evde özel bir gün için bir araya geldiğinde börekler, çörekler, tatlılar yapılır ve bu keyifli ortamda sürekli aynı lafların uçuştuğunu hatırlayabilirsiniz. “Bugün böyle hep beraber toplandık, diyete artık Pazartesi başlarız!” Ve o diyete nedense hiçbir Pazartesi tam olarak başlanamaz.
Bu konuda iradenin gücüne gerçekten inanıyorum. İnsan önce kendisine bir söz vermeli ve kendine verdiği sözün arkasında durmalı. Sonrasında zaten bu bir hayat tarzı haline geliyor ve otomatik olarak beyniniz o börekleri, tatlıları es geçiyor.
O zaman hem yemek konusunda hem spora başlama konusunda önemli olan galiba o ilk adımı atmak ve başlamak.
Bunun için
‘Şimdinin Gücü’ yazılarımda bahsettiğim gibi ertelemek yerine şu an odak noktamız olmalı.
Londra’da uzun süre İngiliz bir aile ile yaşamamın en büyük artılarından birisi sanırım artık türlü türlü tencere yemeklerini aynı öğünde yemeye bir son vermiş olmamdır.
Son dönemlerde birçok uzmanın farklı çeşit yemekleri aynı öğünde yemenin sindirim sistemi üzerine zararlarından bahsetmesi ne kadar isabetli bir alışkanlık edindiğimi bana göstermiş oldu. Tavsiye ederim hepinize.
Kısaca ve sade şekilde kendi hayatımda yaptıklarımı maddelersem:
*Ağırlık antrenmanı yapmaya çalışın.
*Şeker ve tuzu kısıtlayın.
*Mutlaka çok iyi bir kahvaltı yapın ve ara öğünler yiyin.
*Daha fazla sebze tüketin.
*Alkolü unutun ve sigarayı bırakın.
*Bol su için.
“Uykunuza dikkat edin ve en az sekiz saat uyuyun.
Saat 23.00 ve 05.00 arası epifiz bezimizden salgılanan melatonin hormonu sadece karanlıkta salgılanır aman unutmayın. Melatonin’in hücreleri yenileyici, bağışıklık sistemini düzenleyici, vücudun biyolojik ritmini ayarlayıcı, antioksidan ve yaşlanmayı geciktirici özellikleriyle mucizevi bir hormon olduğunu iletmek isterim. Karanlığı arttırmak için benim gibi geceleri uyku gözlüğü kullanabilirsiniz.
O zaman hadi gelin bu hafta kendiniz için sağlıklı bir beslenme programı yapın, uykunuzu düzenleyin, spora gidemiyorsanız bile dışarıda yürüyüş ve evde yapılacak birkaç ağırlık hareketi ile gelecekteki kendi bedeninize yatırım yapın.
Sevgimle kalın…
e-mail: info@ndlondon.com
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…