Londra`da yaşayan ressam Belgin Özkurşun`u konuk ettik bugün. O aynı zamanda minyatür ve seramik sanatçısı. Her yaştan insanlarla bir sanat elcisi gibi calisan ve onlarca kursiyeri bulunan Özkurşun`u yakından tanımak ve yeni projelerini öğrenmek için resimlerini süsleyen Kiva Caféde bir araya geldik.
Belgin hanım kendinizden biraz bahseder misin?
İzmirliyim, 1996 yılından bu yana sanatla uğraşıyorum. Suluboya, akrilik ve yağlıboya çalışmalarımın yanısıra minyatür de çalıştım. İzmir`de bir sanat galerimiz vardı, orayı bir süre işletip oğluma devrettim. Daha sonra Londra`ya eşimin yanına gelerek burada yaşamaya karar verdim. Üç senedir burada yaşamaya devam ediyorum. Küçük büyük pek çok öğrencim oldu.
Sanat hayatınıza nasıl başladınız, kimler size öncü oldu ve neler etkiledi?
Lisede okurken güzel resim yapardım ve bu öğretmelerimin dikkatini çekerdi. Tabi o zamanlar aileler önem vermiyordu böyle şeylere. Bir kaç resim yarışmasına katılma şansı da buldum ancak liseden sonra okumadım, evlendim. İki oğlum oldu ve resim yapmaya ara verdim. 1995 senesinde ressam Necla hanım ile tanıştım, çok güzel yağlıboya resimler yapıyordu. Onun evine gitmeye başladım, o benim ilk hocamdi diyebilirim. Sonra sırasıyla Şehmuz Durak, Şeref Bigalı, Hülya Çavuş ve Hülya Yalçın gibi ressamlarla birlikte çalıştım. Daha sonra İranlı minyatür ustası Arya Kamali`den bu sanatı öğrendim. Diğer bir minyatür sanatçısı Selin Uğur ile de Resim Heykel Müzesinde çalışmalarım oldu. O zamanlar olgunlaşma enstitüleri vardı, üç sene de buralarda seramik sanatı öğrenerek bu dalda da eserler yaptım.
İşinizin zor ve kolay yanları var mı?
İşimin hiç bir zor yanı yok bence. Çok büyük bir keyif ve zevkle yapıyorum eserlerimi. Aynı zamanda öğrencilerimle çok keyifli, güzel zamanlar geçirip, zevkli işler yapıyoruz. Onlar mutlu, ben mutluyum. Şu anda 14 öğrencim var.
Başka ilgilendiğiniz veya icra ettiğiniz sanat dalları oldu mu?
Evet bir dönem çini boyama sanatıyla uğraştım. Kısa bir süre de ebru sanatı yaptım ama fazla sürdüremedim malesef.
Yukarda ders aldığınız ve çalışma şansı bulduğunuz sanatçıları sıralamıştınız. Bu çalışmalardan bahseder misiniz? Özellikle ne tür resimler yaptınız?
Her bir sanatçıdan etkilendim ve bütün resim türleri bana ilham verdi. Çevremdeki insanlar, olaylar hep sanatıma konu oldular. Her şeyin resmini yapmak hoşuma gidiyor. Tek bir türde değil, pek çok türde resim yapmayı sevdim ve yapmaktayım. Kendi hayal dunyamdan resimler yapmayı cok seviyorum. Mesela hic bir zaman baktıgım bir seyin aynısını yapmayı tercih etmiyorum. Minyatür sanatında da çok ince çalıştım, fırça darbeleri yapmak çok hoş. Ayrıca İzmir`de `Özkurşun Sanat Galerisi` adında bir işyerimiz vardı. Burada hem kendi eserlerimi, hem de başka sanatçıların eserlerini satıyorduk. Sipariş uzerine resimler de yaptım burada. Özellikle Amerikalı müşterilere semazen resimleri yaptığımı hatırlıyorum mesela. Çeşme ilçesinde de sergiler düzenledik Su Resim Grubu ile birlikte.
Kendinize örnek aldığınız sanatçılar kimlerdir?
Pek çok sanatçıyı seviyorum ve örnek aldım aslında. Türkiye`den Şeref Bigalı, Embiya Çavuş, Kemal Gözen, İnci Tarakçıoğlu, Hikmet Çetinkaya, Hülya Yalçın ve Arya Kamali`den çok etkileniyorum. Dünya`dan ise Cezanne, Van Gogh ve Claude Monet`i sayabilirim.
İngiltere`de sanat çalışmalarınıza nasıl başladınız? Projeleriniz neler oldu? Yenileri var mı?
Eşim burada (Londra) yaşadığından ben de yerleşme kararı aldım üç sene kadar önce. O zamandan bu yana arkadaş çevrem giderek büyüdü. Hem evimde hem de derneklerde çalışmalarımı sürdürüp, dersler veriyorum. Önce Kıbrıs Türk Kültür Derneği`nde iki dönem resim kursu verdim. Sonra DAY-MER`de iki dönem sürdürdüm. Bu Ocak ayında da üçüncü dönemimiz olacak. Ayrıca bir kilisede yine bir grup kadına gönüllü olarak haftada iki saat resim dersi veriyorum. Bu arada çocuk öğrencilerim de oldu. Bir de Londra Cemevi ile görüşmelerimiz neticesinde onlarla bir kurs düzenleme projemiz olustu. Ancak resim atölyesi henüz tamamlanmadığından bunu bir süre erteledik. Resim haricinde minyatür sanatıyla ilgili bir projemiz olacak. Aslında kendi atölyemi açmak gibi büyük bir projem var. O zaman çok daha rahat olacak. Yaşlı insanlar ve çocuklar için de gönüllü resim kursu vermek gibi bir projem var. Bu konularda bazı belediyelerle görüşüp onlardan destek isteyeceğim. Umarım sıcak bakarlar.
Neden daha çok kadınlarla birlikte çalışıyor sunuz?
Kadınlardan daha çok talep geliyor diyebilirim. Aslında erkeklerden talep gelirse onlarla da çalışabilirim. Mesela burada ressam Cevdet Akman ile tanıştım, inşallah onunla çalışabiliriz. Kadınlar resim yaparken çok mutlu oluyorlar ve çok güzel eserler ortaya çıkarıyorlar. Her kurs günü yeni bir teknik öğrenmek için çok uzaklardan geliyorlar. Geçen sene 25 Kasım`da `Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü` kapsamında yaptığımız çalışmalar DAY-MER`de sergilendi. Kadınlar burada pek çok eserlerini izleyicinin beğenisine sunma şansı buldu.
Son olarak insanlar size nasıl ulaşabilir? Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Şimdilik bir atölyem yok ama email adresim veya telefon numaramdan bana ulaşabilirler.
Telefonum 07378720707, email adresim belgin_özkursun@hotmail. com şeklinde.
AYNUR CİMAN