Katılımın yoğun olduğu programda vatandaşlara lokma ikramında bulunuldu. Anma programına Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, Türkiye’nin Londra Başkonsolosu Çınar Ergin, Büyükelçilik MüsteşarıSercan Evcin, Başkonsolos Yardımcısı Fatih Topçu, ve Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Mahmut Özdemir katıldı.
Cuma namazı öncesi başlayanprogramda camii görevlisi Muhiddin Aydın, camii imamı İsmail ErginÇoban ve ardından da Aziziye CamiiBaş İmamı Fahri Baltan, 15 Temmuzdarbe girişiminde şehit düşenler vebütün şehitler için dini vecibelerimiziyerinde getirdi. Baş İmam Fahri Baltanduasında, “15 Temmuz’da milletçe tekvücut halinde hainlere, zalimlere, ihanet şebekelerine karşı koyarak zelil ettiğimiz gibi bundan sonra da birlik veberaberliğimizi, kardeşliğimizi, birbirimize olan saygımızı, devam ettirmemizi bizlere nasip eyle, Allah’ım” dedi.Akabinde, okunan KuranıKerim’den ve kardeşlerimizin bacılarımızın okumuş oldukları Yasini Şerif’lerden meydana gelen sevabı, ezanların susmaması için, bayrağımızın inmemesi, milletimizin ve vatanımızınbölünmemesi için 15 Temmuz’da vücutlarını siper edip şehadet şerbetiiçen şehitlerimiz ve de bütün şehitlerimizin ruhlarına hediye eylendi.Baltan, duasını şu sözlerle tamamladı; “Allah’ım şehitlerimizin kabirlerini nur, mekanlarını cennet eyle. Gazilerimize acil şifalar sıhhat ve afiyetleruzun ömürler ihsan eyle.
Bizlere deşehitlerimizin uğrunda şehadet şerbeti içtikleri davalarına sahip çıkacakimanlı ve ihlaslı, gerektiğinde bu davauğruna canlarını verecek nesiller yetiştirmemizi nasip eyle.”Dua sonrasında sela verildi. Ezandan sonra ise Din Hizmetleri MüşaviriMahmut Özdemir, Türkçe ve İngilizcehutbe okudu. Cuma hutbesinde 15Temmuz gündemdeydi. Özdemir, Aziziye’deki hutbede özetle şunları söyledi; “Hiçbir zaman unutmamamız gereken bir gerçek de yeryüzünde bizeumut bağlamış mazlum, mahrum vemağdur kardeşlerimizin o gece gözyaşları ile yaptıkları dua ve yakarışlarıdır.O gece hepimiz şahit olduk kiGazze’den Saraybosna’ya, Kerkük’tenSomali’ye, Sudan’dan Pakistan’a,Asya’nın steplerinden Afrika’nın uçlarına kadar dünyanın bütün mazlumları, mağdurları, mahrumları, muhacirleri, göçmenleri milletimize duaettiler. ‘İslam ümmetinin son kalesidüşmesin’ diye secdeye kapanarakgözyaşı döktüler. Zihinlerimizde herdaim canlı tutmamız gereken diğerbir hakikat, o gece genciyleyaşlısıyla,kadınıylaerkeğiyle milletimizin devletiyle el ele vererek gösterdiği birlik,beraberlik ve dayanışma ruhudur.15 Temmuz’da hepimiz şahit oldukki aziz milletimiz, devlet büyüklerimizin çağrısıyla kendi vatanını, hakkını, hukukunu, özgür iradesini, istiklal ve bağımsızlığını savunmak içindilinde tekbir, kulağında salâ sesleri,kalbinde şehadet arzusuyla meydanlara akın etti.Zihinlerimizden asla çıkartmamamız gereken diğer bir husus da, o gecemaruz kaldığımız ihanet ve işgal teşebbüsünün din kisvesi altında yapılmasıdır. 15 Temmuz gecesinde şahit oldukki sureti haktan görünerek 40 yıl boyunca bu milletin dinini, imanını, değerlerini, duygularını, zekât, sadaka veyardımlarını istismar eden bir ihanetşebekesi, milletimizin varlığına kastetti.
Milletin çocuklarını çalarak birkaç nesli heba eden bir nifak hareketi,müstevlilerin emelleri doğrultusundaülkemizin bekasını hedef aldı.Bu ihanet girişimi bir kez daha gösterdi ki, bizlere düşen vazife, yüce dinimizi sahih kaynaklardan öğrenmektir. İslam’ı Kur’an ve sünnetin rehberliğinde en güzel şekilde yaşamaktır.Kardeşlerim! Son olarak unutmamamız gereken bir hakikat de değerlerimiz uğruna can veren aziz şehitlerimizi, yaralarını bir istiklal madalyasıgibi bedenlerinde taşıyan gazilerimiziher daim minnet ve şükranla anmaktır.
Cenabı Hak, şehitlerimize rahmeteylesin! Onları Bedir, Uhud ve Hendek şehitleriyle, Malazgirt, Çanakkale veSakarya şehitleriyle buluştursun. Bütün gazilerimize ecir, mükafat ve şifaihsan eylesin! Bizleri de, onların yollarından ayırmasın!”