Parlamentoda ev sahipliğini İşçi Partili Milletvekili Faisal Rashid’in yaptığı programda Güney Kıbrıs’ta Ocak sonunda yapılacak iki turlu başkanlık seçimi üzerine de analizlerde bulunuldu.
Moderatörlüğünü T-Vine dergisi editörü Kıbrıslı Türk İpek Özerim’in yaptığı toplantıda Kuzey Kıbrıs siyaseti üzerine yazan Mimar İlker Kılıch ve St Mary’s Ünivesitesi Siyaset Profesörü James Ker-Lindsay seçimlerin getireceği etkilere bakarak Kıbrıs görüşmeleri üzerine görüşlerini bildirdiler.
Kuzey Kıbrıs Britanya Parlamento Komisyonu başkanlığını yapan Lord Sharkey’nin de bulunduğu toplantıda ilk sözü İlker Kılich aldı. Kılıch Kuzey Kıbrıs’taki 7 Ocak’ta yapılan seçim sonuçlarını değerlendirdi. En çok oy alan Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) koalisyon hükümet kurmasının beklendiğini söyleyen Kılich büyük ihtimalle Kudret Özersay’ın genel başkanı olduğu Halkın Partisi ile koalisyon kuracağını belirtti.
Kılıch Kıbrıs’ta çözüm acısından sağ kanat ya da sol kanat partilerin hükümette olmasının çok bir fark yaratmadığını Güney Kıbrıs’la görüşmelerde bu tür siyasi ideolojilerin rol oynamadığını belirtti. Kılıch aynı şekilde bu yılki seçimde partilerin kampanya süreçlerinde Kıbrıs görüşmelerinin geleceğine dair hiçbir emare olmadığını dolayısıyla bu seçimlerin görüşmelere hiçbir etkisinin olmayacağını söyledi.
Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ta kurulacak hükümet konusunda etkisi olduğunu ve olacağını söyleyen Kılıch Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki seçimleri Haziran 2018’de değil de Ocak 2018’de yapılmasına izin vermesinin olası başlayabilecek Kıbrıs görüşmelerine pozitif etkisi olduğunu zira görüşmelerin seçimlerle bölünmeyeceğini dile getirdi. Kılıch Kıbrıslı Türklerin ve Rumların görüşmelere ne olursa olsun devam etmeleri ve diyaloğu korumaları gerektiğini düşündüğünü söyledi.
İlker Kılıch KKTC’de hızlı nüfus artışı, kumar oynanan mekanların çoğalması, fuhuş sektörünün artması, uyuşturucu kullanımı ve satışının artması, kara para aklama ve yolsuzlukların çoğalması ve Türkiye’nin özellikle uyguladığı asimilasyon politikaları gibi adanın ciddi problemleri olduğu ve bunun siyasete yansıdığını söyleyerek konuşmasını bitirdi. Profesör James Ker-Lindsay Güney Kıbrıs’ta üzün yıllar yaşadığını ve en sonki Kıbrıs görüşmelerine tanıklığını ettiğini söyleyip uzlaşıya varılamamasının büyük hayal kırıklığı yarattığını söyledi. Güney Kıbrıs’taki başkanlık seçimlerinde şimdiki Başkan Nicos Anastasiades’in ilk turu geçeceğini ama ikinci turda neler olacağını bilmenin güç olacağını söyleyen Ker-Lindsay aşırı sağcı AKEL ve daha ılımlı DİKO partilerinin adayları ile pazarlıkların olması gerekeceğini belirtti. AKEL’in adayı Nikolas Papadopoulos’un Kuzey Kıbrıs’la tamamiyle kapıları kapatmak istediğini söyleyen Ker-Lindsay beklentisinin Anastasiades’in DİKO adayı Malas ile anlaşmaya varacağı olduğunu belirtti. Seçimler bir yana eğer Anastasiades başkanlığa devam ederse ve Kıbrıs görüşmeleri için start vermek isterse Birleşmiş Milletler’in ve Kuzey Kıbrıs’ın çok sıcak bakmayacağını düşündüğünü dile getiren Ker-Lindsay görüşmelerin yeniden çökmesi ile çözüme dair bıkkınlık oluştuğunu söyledi.
Profesör Ker-Lindsay Kuzey Kıbrıs’ta hızlı kültürel asimilasyon yaşandığını söylerken 10 yıl sonra bir Kıbrıs problemi olmayabileceğini zira Güney Kıbrıs’ın komşusunun direkt olarak Türkiye olabileceğini dile getirdi. Türkiye’nin Rusya’nın yaptığı gibi Kırım’ı işgal etmesi gibi Kuzey Kıbrıs’ı alacağını düşünmediğini fakat geleneksel Kıbrıs yaşamının da hızlı bir şekilde Türkiyelileştirildiğini gözlemlediğini söyledi. Toplantıya katılan Kuzey ve Güney Kıbrıslı dinleyicelerin sorular sorduğu toplantıda CEFTUS yetkilileri Kıbrıs’taki gelişmeler üzerine tarafsız ve objektif bir program organize etmekten memnuniyet duyduklarını ve yeni yılda yine Türkiye ve bölge üzerine birleştirici ve tarafsız programlar yapmaya devam edeceklerini söylediler.