Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Nilgün Şentürk cilt sağlığının özellikle mevsim dönüşlerinde çok etkilendiğini ve birtakım sorunlara yol açabildiğini, banyo sonrası, kese ve lif gibi uygulamalarının egzamayı tetiklediğini söyledi.
Şentürk sözlerine şöyle devam etti: “Kış mevsiminin gelmesi ve hava sıcaklıklarının hızla düşmesiyle birlikte cilt problemlerinde artış görülüyor. Soğuk havada en sık cilt kuruluğu ile karşılaşılıyor. Soğuk hava deride kızarıklık, şişme, kaşıntı gibi belirtileri bulunan egzamada da artışa neden oluyor. Egzamaya yatkın olan kişiler, düşük hava sıcaklığından daha çok etkileniyor. Soğuk havada dışarıda rüzgar, içeride de merkezi ısıtmanın kullanıldığı yerlerde cilt kuruluğu artıyor. Soğuğa bağlı egzamada, özellikle el ya da alt bacağın yan kısımlarında porselen çatlağı gibi kızarık zeminde ince deride çatlaklar oluşur. Hava sıcaklığındaki düşüşün egzama gelişme riskini artırdığına yönelik bilimsel çalışmaların yapıldı ve bunlar alandaki tıp dergilerinde yayımlandı. Münih Teknik Üniversitesi (Technische Universitat München) Allerji ve Dermatoloji Bölümü’nde yapılan bir araştırmada, ortam ısısındaki hafif düşüşlerin bile, örneğin 32’den 25 dereceye düşüş gibi özellikle egzamaya yatkın olan kişilerde deride histamin salınımını artırarak, kaşıntıya neden olduğu gösterildi. Bunun yanı sıra J Fam Health Care isimli tıp dergisinde soğuk havanın egzamayı tetiklediğini gösteren ayrı bir çalışma yayımlandı.Kış aylarında, ciltte kuruluğun artmasında banyo alışkanlıkları da etkili. Kese, lif gibi uygulamaların kış aylarında yapılmasının deride kurumaya yol açıyor.
Egzaması, kaşıntı ve kuruluk şikayeti olanların, banyoda kurutucu duş jelleri yerine nemlendirici içerikli ürünleri tercih etmeleri, aşırı sıcak su, kese ve lif uygulamalarından kaçınması gerekiyor.
Banyo sonrasında vücut sert havluyla kurulanmamalı. Yumuşak bir havluyla vücudun nemi alınarak, ince bir tabaka halinde nemlendirici kullanılması, egzamayı önleme açısından çok katkı sağlar, kuru kaşıntıyı tedavi eder. Soğuk ve kuru havanın egzamayı artırdığı unutulmamalı. Bu nedenle egzamaya yatkın kişilerin bu aylarda önlem alması gerekiyor. Egzamanın tedavi edilmediğinde estetik açıdan da rahatsız edici sonuçlar doğuruyor. Hastanın bölgeyi sürekli kaşımasına bağlı olarak enfeksiyon gelişebiliyor.
Enfeksiyon iyileşirken iz bırakabiliyor. Bağışıklık sistemi baskılandığı hasta gruplarında, kanser ha stalarında soğuk havada çok daha dikkatli olmaları, cilt sağlıklarını korumaları, ciltlerini nemlendirmeleri, egzama gelişmemesi ve kaşıntıya bağlı oluşabilecek enfeksiyonlar açısından çok daha dikkatli olmaları gerekiyor.”
Kaynak:
https://www.researchgate.net/publication/26870656_Temperature_modulated_histamine-itch_in_lesional_ and_nonlesional_skin_in_atopic_ eczema_-_A_combined_psychophysical_and_neuroimaging_study