Güney Avrupa’da bulunan ve bir ada devleti olan Malta, doğa ve tarihin muhteşem birleşimi ile dikkat çeken çok şirin bir yerdir.
Adada tam bir tarih kokusu hakimdir. Adım atılan her dar ve uzun sokakta, sarı Malta taşlarından malikaneler, kiliseler, bronz şövalye ve at heykelleri ile karşılaşılmaktadır. Dil okulları ile tanınan bir şehir olup, gezip görülmeye değer bir çok harika yere sahip olan Malta, muhteşem bir kültür turu yapmak isteyenler için en doğru seçeneklerden birisidir.
Mdina Old City
Malta’ya eskiden başkentlik yapmış olan Mdina Old City, etrafı surlarla çevrili olan ve ünlü dizi Game of Thrones’un bazı bölümlerinin çekimlerinin yapıldığı şehirdir. Şehrin giriş kapısının önünde ziyaretçilerini geçmişte yolculuğa çıkarmak için hazırda bekleyen faytonlar bulunur. Şehrin içerisine motorlu araçlar alınmaz. Büyük bir şehir olmamasına rağmen labirenti andıran çok fazla sokak mevcuttur. Surların tam tepesinde manzaraya karşı restoran ve kafeler bulunur. Şehirde ayrıca, Malta’nın ünlü camlarının satıldığı dükkanlar da yer alır.
Başkent Valletta
Ülkenin son başkenti Valletta, özellikle hafta sonları çok renkli görüntülere sahip olur. Akşamları şehirde bir müzik havası hakim olmaktadır. Sokaklarda opera gösterileri ise hiç eksik olmaz. “Şövalyelerin şehri” olarak bilinen Valletta, küçük ve çok şirin bir şehirdir. Valetta’da gezilecek yerler arasında Ulusal Arkeoloji Müzesi, Hagar Qim, Lascaris Savaş Odaları ve Hal Saflieni Hypogeum adlı yeraltı mezarları bulunuyor.
Mosta Kilisesi
Malta’da görülecek yerlerden bir tanesi de dünyadaki 3. büyük kubbeye sahip olan Mosta Kilisesi’dir. Bu kilisenin ilginç bir hikayesi vardır: 2.Dünya Savaşı sırasında 300 kişi ile içeride ayin yapılırken, kilisenin tavanına bomba isabet edip ayin yapanların arasına düşmüş. Bir mucize ile o bomba patlamamış ve kimseye bir şey olmamıştır.
Kilisenin içerisinde bu bombanın bir maketi bulunmaktadır. Kilise, mimarisinin yanı sıra içindeki heykeller, tablolar ve mermerleri ile de hayranlık uyandırır.
Popeye Village
Malta’da görülecek yerler arasındaki en eğlenceli noktalardan bir tanesidir. Şehre girer girmez renkli küçük evler hemen dikkat çeker. Girişin hemen orada şehrin tamamen görülebildiği bir köşe bulunur.
Burada ki evlerin çoğu girip gezilebilmektedir. Ziyaretçileri karşılayan ilk ev Temel Reis’in evidir. İçeride Temel Reis’in sallanan sandalyesi de bulunur. Burada gün boyu film kahramanlarının izlenebildiği animasyonlar gerçekleştirirler. Buradan sonra gezisine deniz ile devam etmek isteyenler Malta plajlarından biri olan Golden Bay’a geçebilirler.
Üç şehirler bölgesi
Zamanında adaya gelen St. Jean şövalyeleri Malta’da bu üç şehir denilen yere yerleşmişler. Vittoriosa, Cospicua ve Senglea, başkent Valletta’nın tam karşısında bulunur. Şehirde bulunan Aziz Angelo Kalesi’nin tam arkasına kurulmuş Vittoriosa şehri, binaların mimarisi, sokakların dar ve labirent gibi olması ile adeta bir Ortaçağ turu sunar. Karşı kıyıda ki Senglea’dan, Malta tepeden gözetlenebilmektedir. Gordiola gözetleme kulesi ile Büyük Liman’ın manzarasına karşı muhteşem fotoğraflar çekmek mümkündür. Vittoriosa ve Senglea arasında bulunan Cospicua bu üç şehir arasında en büyük olandır.
Blue Grotto
Fotoğraf çekmek için harika bir görselliğe sahip Blue Grotto, gidilmesi gereken bir yerdir. Rüzgar olmadığı zamanlar tekneler ile mağaraların içerisi de gezilebilir. gezebilirsiniz.
Marsaxlokk
Şirin mi şirin sarı, mavi, kırmızı ve yeşil renklere boyanmış balıkçı tekneleri ile balıkçı kasabası da görülmeye değer yerlerdendir. Boyalı teknelerin üzerinde bulunan göz çizimleri dikkat çekicidir. Bunlar tekneleri koruması amacıyla doğurganlık ve ölüm tanrısı olan Osiris’in gözleridir. Bu küçük bir çok balık restoranı da bulunur.
Hal Saflieni
Malta’nın değerli bir kültürel varlığı Hal Saflieni, Tunç Çağı’ndan kalma bir yer altı mezarlığıdır. Herhangi bir harç kullanılmadan yapılan duvarları, kemerli kubbeleri, taş odaları, duvarlarda bulunan hayvan ve pek çok farklı figürleri ile tarihin en gizemli kalıntısıdır.