25 yıl kaçak yaşamak zorunda kalan Zekeriya Sağlam İngiltere’de oturum izni alamadı. Hemşerilerine çay, kahve yaparak geçinen Zekeriya Sağlam, şimdi ‘Home Office bana çık git diyor, 60 yaşından sonra memlekete gitsem ne yapacağım. Ne iş bulabilirim ne de aş’ dedi.
25 yıldır İngiltere’de yaşayan, Gümüşhaneli Zekariya Sağlam, “Şimdi Home Office bana git diyor, 60 yaşından sonra gitsem orada ne yapacağım. Ne iş bulabilirim nede aş” dedi. Londra’nın Newington Green semtinde 23 yıldır kahvehane işleten Zekeriya Sağlam,25 yıldır oturum vizesi bekliyor. Yaptığı hiç bir başvurudan cevap alamadığını belirten Sağlam, “Şimdi Home Office bana git diyor, 60 yasından sonra Türkiye’ye dönsem ne olacak bu yaştan sonra kim bana iş verir” dedi.
1989 yılının Ağustos ayında Londra’ya ayak bastığını belirten Gümüşhaneli Zekeriya Sağlam, 10 tane ‘Mintan’ satın alıp dönmek için gelmiştim, 25 yıl oldu hala alamadım, şeklinde espiri yaparak çeyrek asırlık İngiltere macerasını şöyle anlattı:
“Yetiştiğim yörede, lakabım ‘Matkap Zekeriya’idi, çok çalışkan olduğum ve tutuğum işin hakkını verdiğim için, çevrem beni böyle çağırıyordu. Londra’da ise ‘Kahveci Zekeriya’ olarak çağırılıyorum, doğrusu hiç alışamadım. Çünkü memleket yaşantımda çay içmek için dahi kahveye gitmedim, kağıt oyun oynamayı dahi bilmem daha doğrusu kahvehane ortamını sevmezdim. Kaderin cilvesine bakın ki hayat şimdi beni kahveci yaptı. Söylediğim gibi 1989 yılında İngiltere’ye geldim, yol yordam ve lisan bilmediğim için bir hemşehrim bana bir kebap dükkanında bulaşıkçılık işi bulmuştu. 3 yıl boyunca bulaşık yıkadım bu süre içerisinde biraz para biriktirmiştim, bu parayla şimdi çalıştırdığım iş yerini aldım ve 22 yıldır kahvecilik yapıyorum.
ŞANSIZLIK PEŞİMİ BIRAKMADI
6 aylık vize alarak İngiltere’ye geldiğini ifade eden Zekeriya Sağlam sözlerini şöyle anlattı: “Vizem bitmeden uzatma başvuruşu yapmak istedim. İngilizce bilen bir arkadaşım bana yardımcı olabileceğini söylemişti. Ben de gerekli parayı ve evraklarımı verdim. Arkadaşım bir avukatla görüşeceğini ve benim işimi mutlak surette halledeceğin söylüyordu. Sevinç içinde beklemeye başladım. Ancak uzunca bir süre geçmesine rağmen arkadaşımdan cevap alamayınca, merak edip aramaya başladım. Yakınlarına ulaştığımda ise bana kanser hastalığından öldüğünü söylediler. Arkadaşımın ölümüne mi yansam yoksa giden parama mı bilemedim. Şimdi yeniden başa dönmüştüm.
Daha sonra Haringey, bölgesinde bir avukat bularak iltica baş vuruşunda bulundum, avukatım çok iyi bir Home Office avukatı olduğunu, aldığı davaları yüzde yüz lehine sonuçlandırdığı söylüyordu. Yeniden içimde umut yeşermişti. Beklemeye başladım. Bir süre sonra avukat beni çağırarak bana ‘sakın Home Ofise gitme seni yakalayıp gönderecekler’ dedi. Bunun üzerine telaş içinde oradan çıktım. Yaklaşık dört beş yıl kadar kaçak olarak yaşadıktan sonra, bu işin böyle gitmeyeceğine karar verdim ve yeniden bir avukat aramaya başladım. Yine tavsiye üzerine gittiğim bir avukata, 5 bin beş yüz lira para ödedim ve yeniden beklemeye başladım. Ancak bu defa gittiğim avukatlık bürosunun yerinde emlak bürosu olduğunu görünce dolandırıldığımı anladım. Yeniden başa dönmüştüm. 25 yılın ardından ancak geçen sene Home Ofis’in kendisine kimlik verdiğini belirten Zekariya Sağlam, “Kimlik verdiler ancak çalışma iznim yok, akıbetimin ne olacağı belli değil. Çalıştırdığım dükkanı dahi başkasının üzerine yapmak sorunda kaldım.
İş yaptığım süre içinde de vergi ödedim. Şimdi bana git diyorlar. Bu yaştan sonra gitsem Türkiye’de ne yaparım’ şeklinde konuştu. 22 yıllık kahvecilik hayatında, kendisini çevresine sevdirmeyi başarmış Zekeriya Sağlam. Yüzlerce arkadaşı Home Office’in gönderme kararını protesto ederek gerekirse Zekariya Sağlam adına şahitlik yapabileceklerini belirtiyorlar.