Türkiye Araştırmaları Merkezi/Centre for Turkey Studies (CEFTUS) Kıbrıs meselesi üzerine 8 Şubat’ta halka açık bir program düzenliyor
Lordlar Kamarası’nda gerçekleşecek olan programa adanın iki tarafından iki deneyimli uzman ana konuşmacı olarak katılacaklar. Doğu Akdeniz Üniversitesi Siyasi Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr Erol Kaymak ve Nicosia Üniversitesi eski Rektörü Dr Michalis Attalides Kıbrıs barış görüşmeleri üzerine değerlendirmelerde bulunacaklar.
Kasım 2016’da duran görüşmeler 9 Ocak 2017’de tekrar başladı ve bu görüşmelerde Kıbrıs’ın geleceği, Avrupa Birliği ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile olan ilişkiler ve Kıbrıs enerji rezervleri ele alınacak. Görüşmelerin olumlu sonuçlanmasıyla bölgedeki siyasi ve ekonomik durumun ciddi şekilde etkileneceği ifade ediliyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Profesör Kudret Özersay’ın liderliğini yaptığı Halkın Partisi kurucu üyelerinden olan Dr Erol Kaymak Birlemiş Milletler dahil akademik ve siyasi çalışmaları ile Kıbrıs meselesinde katkıda bulunmuştur. Dr Michalis Attalides ise Kıbrıs Cumhuriyeti Paris, Londra ve Brüksel’de Avrupa Birliği için elçilik görevini üstlenmiş diplomatik ve akademik çalışmaları ile Kıbrıs görüşmelerinde yer almıştır. 8 Şubat’ta yapılacak bu programda tarafsız ve bağımsız olan CEFTUS Kıbrıs’ın Türk ve Rum kesiminden iki deneyimli uzmanı bir araya getiriyor.
Kıbrıs görüşmelerinin hemen ardından yapılacak bu toplantının kritik olacağını söyleyen CEFTUS yetkilileri Kıbrıs’ta barışın her kesimi ilgilendirdiğini ve bu tarihi dönemde Kıbrıslı uzmanları Londra’da ağırlamaktan onur duyduklarını eklediler. Lord Hannay’ın ev sahipliğini yapacağı bu toplantı 8 Şubat 2017 saat 19:00-21:00 arası 4A numaralı Komite odasında gerçekleşecek. İlgilenenlerin www.ceftus.org üzerinden ya da info@ceftus.org üzerinden kayıt yaptırmaları isteniyor.
‘Varılan mutabakata sadık kalınması zorunludur’
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup göndererek, Cenevre’de yapılacak olan Kıbrıs konferansının katılımcıları konusunda, Aralık’taki toplantında varılan mutabakata sadık kalınmasının zorunluluğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, söz konusu toplantıda, Cenevre müzakerelerinde 9-11 Ocak’ta Kıbrıs’taki iki tarafın olacağı ve 12 Ocak’ta da 3 garantör ülkenin ekleneceği konusunda uzlaşma olduğunu, buna rağmen Rum toplumu lideri Anastasiadis’in Genel Sekreter’e gönderdiği bir yazı ile “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin de kendisi tarafından temsil edileceğini iddia ettiğini, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreteri Guterres’e gönderdiği mektupta, kendisinin de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu, Cenevre’de gerek şahsının gerekse de Anastasiadis’in toplum lideri sıfatlarıyla yer alacağını, BM’nin yıllardır süren iyi niyet misyonu çerçevesindeki bu uygulamanın aynen korunmasının gerekli olduğunu ifade etti.
Mektubunda Guterres’i yeni başladığı genel sekreterlik görevi nedeniyle de kutlayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yarım yüzyıldır çözüm bekleyen Kıbrıs sorununun tarihi bir kavşakta bulunduğunu ve bu fırsatın değerlendirilmesi için politik kararlılık ve mutabakatlara bağlı kalınarak hareket edilmesinin şart olduğunu hatırlatarak, BM Genel Sekreteri’ne başarılar diledi.