Londra merkezli Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü İbrahim Doğuş, saygın siyasi analiz dergisi New Statesman için bir yazı kaleme aldı.
Doğuş, ‘2017 neden Kürtler için umut yılı olabilir?’ başlıklı yazısında Kürtlerin yaşadıkları Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de içinde bulundukları kanlı çatışmalara rağmen, insanlığın ortak değerlerini savunan politikaları ile uluslararası bir desteği hakettiklerini vurguladı. Kürt hareketlerinin insan hakları, cinsiyet eşitliği ve azınlık haklarını temel alan yaklaşımlarının gurur duyulacak bir seviyede olduğuna işaret eden Doğuş, bu durumun Kürtleri Orta Doğu’da yaşanan sorunların çözümünde kilit bir noktaya taşıdığını savundu.
Ceftus Direktörü yazısında, Suriye ve Irak’ta İşid’e karşı sürdürdükleri epik mücadelenin Kürtlere uluslararası bir saygınlık ve destek sağladığını belirtirken, ilerici politikalarının Kürtleri, özlemini duydukları özgür, demokratik ve barışçıl bir zeminde yaşama taleplerine yaklaştırdığını ifade etti. İbrahim Doğuş yazısında şu görüşlere yer verdi: “Kürtlerin yaşadıkları ülkelerdeki kanlı çatışmaların azalacağı yönünde bir işaret yok. Öte yandan meydana gelen son gelişmeler onları bulundukları coğrafyada daha da önemli kılıyor.
Amerikan birliklerinin Rojava’da Kürt güçlerinin desteği ile harekete geçmesi, Arap güçlerinin katılımıyla İşid’in merkezi Rakka’yı hedeflemesi kritik bir gelişme. Geçen sene Kürtlerin hangi noktada bulundukları göz önüne alındığında bu gelişme daha da önemli hale geliyor. Kürt güçleri İşid kontrolündeki çok sayıda yerleşim merkezini özgürleştirmiş durumda.” Kürt güçlerinin kontrol altında bulundurdukları bölgelerde çok sesli ve eşitlikçi bir yaklaşımla diğer etnik toplumların da desteğini aldığını kaydeden Doğuş, Kürtleri Orta Doğu’da kilit bir role taşıyacak olan bu pratiklerin, iç çatışmalar nedeniyle sekteye uğrayabileceği uyarısında bulundu.
Kürt grupların çatışma yerine iş birliğine gitmesinin sadece Kürtler açısından değil diğer bölgeler için de olumlu olacağını belirten Ceftus Direktörü, Türkiye’de zorlu bir süreçten geçen Kürt sorununun müzakere sürecine dönülerek noktalanması çağrısını tekrarladı.
Kısa bir süre önce yayınlanan BM raporunun yakın zamanda iki binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği, 500 binden fazla kişinin göç etmek zorunda kaldığını gösterdiğini hatırlatan Doğuş yazısına şöyle devam etti: “Avrupa Konseyi heyetinin geçtiğimiz yıl uzun bir aradan sonra İmralı’da bulunan Öcalan’ı ziyaret etmesine izin verildi. Bu tür adımların desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerekiyor. Türkiye hükümetinin çözüm sürecini yeniden başlatmak için bu ve benzeri adımları atarak çözüm sürecine dönüş yapması teşvik edilmeli.
Fazla iyimser görünebilirim, ancak bu şiddetle ihtiyaç duyulan bir adım. Kürt sorunu sadece Kürtleri ve yaşadıkları ülkeleri değil, içinde bulundukları bütün bölgeyi etkileyen bir sorun. Demokrasi ve insan hakları mücadelesi verenlerin bunun için daha çok çaba harcaması gerekiyor.
Kürtler için zor ve kanlı bir yıl daha geride kaldı. Yaşanan bütün dehşete karşın Kürtlerin Orta Doğu’nun çalkantılı koşullarında daha umutlu olması için güçlü gerekçeleri var.”