Osmanlı egemenliğindeki dönemin yansımalarını hala taşıyan Bosna Hersek, doğal güzellikleriyle de görülmeye değer ülkeler arasında yer alıyor.
Gezilebilecek yerler
Gezinize Saraybosna’nın tarihi ve kültürel merkezi olan Bascarsija yani Başçarşı’dan başlayabilirsiniz. Başçarşı Camii, Gazi Hüsrev Bey Camii, Saat Kulesi, Başçarşı Medresesi ve Morica Hanı gibi birçok tarihi yapıyla çevrelenen çarşı, tarih boyunca deprem ve yangın gibi sebeplerle birçok kez yıkılıp yeniden yapılmıştır. Turistlerin uğrak noktasıdır. Başçarşı’daki Brusa yani Bursa Bezistanı, Osmanlı döneminin en ünlü paşalarından biri tarafından yaptırılmış. Kanuni döneminin büyük vezirlerinden olan ve Mihrimah Sultan ile evliliği sebebiyle Damat lakabıyla tanınan Rüstem Paşa, Saraybosna’da Hırvat bir ailenin çocuğu olarak doğmuş. Bir kapalı çarşı olarak inşa edilen yapı, adını içinde satılan Bursa işi ipeklilerden almış ve bugün müze olarak ziyaretçilerini karşılamaya devam ediyor.
Gazi Hüsrev Bey Camii
Osmanlı mimarisinin Balkanlar‘daki en güzel örneklerinden biri olan Gazi Hüsrev Bey Camii, 51 penceresinden sızan ışıklar ve yerdeki değerli halılarıyla adeta muhteşemdir. Saraybosna’da adı Gazi Hüsrev Bey olan birçok yapıyla karşılaşabilirsiniz. İsa Bey’in ardından Saraybosna’nın ikinci kurucusu olarak bilinen bu hayırsever sancak beyi, gerçekten de kente damgasını vurmuştur. Başçarşı’da onunla bütünleşmiş muhteşem bir külliye içinde bulunan camide, kendi türbesi, medrese, kütüphane, hamam gibi yapılar bulunur.
İsa’nın Kalbi
Saraybosna İslam, Yahudi, Katolik ve Ortodoks kültürlerini bünyesinde barındıran, çok dinli ve çok kültürlü bir kent olduğunu her fırsatta belli ediyor. 1889’da inşa edilen “İsa’nın Kalbi” Katedrali de kentin en çarpıcı Katolik yapısı olarak öne çıkıyor. Katedralin içinin olduğu gibi önü de son derece kalabalık oluyor.
Ulusal Müze
Bosna-Hersek Ulusal Müzesi, 1888 yılında Bosna-Hersek’in Batılı anlamda ilk bilimsel ve kültürel kurumu olarak kurulmuş. Müzede arkeoloji, etnoloji, doğa tarihi ve kütüphane bölümleri son derece kapsamlı bir koleksiyona sahip.
Köprüler
Saraybosna’nın yemyeşil doğasının tadını çıkarmak için en güzel yerler köprülerdir. Miljacka Irmağı üzerine kurulu Latin Köprüsü şehir içinde korunmuş köprüler arasında en eski olanı. Bu köprü de diğer birçoğu gibi Osmanlı mirası. Fakat köprü bundan daha öte bir tarihsel önem taşıyor. Avusturya- Macaristan Kralı Ferdinand’a düzenlenen ve I. Dünya Savaşı’nı başlatan suikast tam burada gerçekleştirilmiş.
Mostar
İç savaşın yaralarını sarmaya devam eden Bosna-Hersek’in en görülmeye değer şehirlerden bir diğer ise Mostar’dır. Mostar, 2005 yılında Dünya Mirası Listesi’ne eklendi. Bir kentten çok şirin bir kasabayı andıran Mostar’ın küçük sokaklarında gezerek mimarinin tadını çıkarabilirsiniz. Binalardan birçoğu halen bomba ve kurşun izleri taşıyor; ancak kent yine de güzelliğini koruyor.
Mostar Köprüsü
İç savaştaki yıkımın en çarpıcı olan tarafı, Neretva Nehri üzerindeki Mostar Köprüsü’nün yeniden dimdik ayakta olması. Yıkılan eski köprünün taşları su altından çıkarılarak tek tek işaretlenmiş ve Osmanlı’nın Bosna-Hersek’teki en güzel eserlerinden olan köprü, eskisini aratmayacak biçimde, bir Türk inşaat şirketi tarafından yeniden yapılmıştır.
Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından inşa edilen Mostar Köprüsü’nün bir yanında Müslüman Boşnaklar diğerinde ise Katolik Hırvatlar yaşamaya devam ediyor. Köprü çevresinde çok sayıda restoran ve kafede bulunuyor.
Koski Mehmed Paşa Camii
Köprüye oldukça yakın olan Koski Mehmed Paşa Camii, 1617 yılında yapılmış ve kentin ikinci büyük camisi. İç savaş boyunca oldukça ağır hasar gören cami, daha sonra yeniden inşa edilen yapılar arasında yer alıyor. Caminin minaresine tırmanarak Mostar’ın, nehrin ve köprünün muhteşem manzarasını izlemek ve fotoğraflamak mümkün.
Karagöz Bey Cami
Çarpıcı bir Mimar Sinan Eseri olan Karagöz Bey Camii de savaş sırasında yıkılmış. Cami kent merkezinin biraz dışında kalıyor ama Mostar’ın ne kadar küçük olduğunu düşünürseniz, çok da büyük bir mesafe sayılmaz. Onarımının ardından Mostar Köprüsü ile aynı gün hizmete giren cami, Hersek bölgesinin en güzel ve en büyük camisi olarak öne çıkıyor.
Balagay’da doğanın büyüsü…
Mostar’ın 12 km kadar güneyinde bulunan Blagaj ya da Balagay, size Avrupa’nın en muhteşem doğal güzelliklerinden birini görmeyi vaat ediyor. Buna Irmağı’nın kaynağında yer alan Bektaşi Tekkesi ise gerek konumu ve manzarası gerekse de tarihi önemiyle mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir nokta.
Rivayete göre Osmanlı henüz Balkanlar’a gelmeden çok önceleri Sarı Saltuk Balagay’a gelmiş ve dağın altındaki bu mağaranın yanına sermiş. Yine rivayete göre tekkedeki iki sandukadan biri Sarı Saltuk’a, diğeri ise Aşık Paşa’ya ait. Balagay’a Mostar’dan otobüslerle ulaşmak mümkündür.