Türkiye Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Londra’da yatırımcılarla gerçekleştirdiği görüşmenin ardından basın toplantısı düzenleyerek, Türkiye’de enflasyon rakamları ve ekonomik gelişmeler üzerine açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de yatırımları olan, Türkiye yatırımlarıyla ilgilenen yatırımcılarla görüştüğünü söyleyen Canikli sözlerine şöyle devam etti: “ Piyasaların önü açıldı bütün piyasalarda olumlu bir hava var ve bu trend devam edecek. Gelişmeler daha da düzelecek. Bazı makro göstergelerdeki olumsuzluklar enflasyon da dahil olmak üzere faizler de inşallah birkaç ay sonraki rakamlara yansımaya ve düşmeye başlayacak. Yıl sonu itibariyle enflasyonda tek haneli rakamlara tekrar döneceğiz sadece enflasyonda değil işsizlikte de tek haneli rakamları yıl sonunda göreceğiz.
Faiz oranları içinde geçerli, faiz oranlarında da tek haneli rakamları göreceğiz. Doğrudan yatırımlar, Türkiye’de son yıllarda çok büyük ivme kazandı. Özellikle artan jeopolitik ve bölgesel riskler nedeniyle Türkiye’ye yönelik küresel sermaye hareketlerinde bir miktar azalma yaşandı. Yine de istikrarlı bir şekilde Türkiye doğrudan yabancı yatırımcıları cezbetme potansiyeli olan bir ülke. Türkiye’de yaşadıklarımız, gerçeğinden çok daha büyük boyutlarda abartılarak anlatılıyor.
Batı kamuoyu bu anlamda yatırımcılarda dahil olmak üzere Türkiye’de yaşananları, bölgedeki gelişmeleri tam olarak bilmiyorlar. Türkiye’nin yatırım yapılma noktasında çok cazip bir ülke olmadığı şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor.
Bizim öncelikle bütün küresel yatırımcılara olan biteni gerçek boyutuyla aktarmamız gerekiyor. 16 Nisan referandumu ile getirilen düzenleme ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin neyi amaçladığı da dahil olmak üzere bütün olayları ve ekonomi üzerindeki etkilerini yatırımcılara bütün gerçekliğiyle, direkt olarak ilk elden aktarma ve Türkiye ekonomisinin şuandaki durumu, makro göstergeler nereye gidiyor onlarla ilgili bilgi verme imkanımız oldu. Özellikle AB ilişkileri konusu merak edilen bir konu yatırımcılar açısından.
O konudaki hükümetimizin politikasını, geldiğimiz noktayı çok açık bir şekilde ifade ettik. 2008 Mayıs ayından beri Türkiye IMF’nin ya da başka bir uluslararası finans kuruluşunun desteği olmadan hayatına devam ediyor. Ekonomi şu anda gayet istikrarlı bir şekilde kendi dengeleri içerisinde hayatiyetini devam ettiriyor. Yaşanılan inanılmaz şoklara rağmen. 2016 yılı gerçekten zor bir yıldı ve dünyanın herhangi bir ülkesi hangisi olursa olsun hiç fark etmez, bu şoklardan küçük bir kısmıyla dahi karşı karşıya kalmış olsaydı ekonomik dengeleri tarumar olurdu.
Çok ciddi kalıcı tahribatlara yol açardı. Ama Türkiye’de, finans bankacılık sistemi dahil olmak üzere hemen hemen kalıcı hiçbir etkisi olmadı. Türkiye gemisini çalkantılı dalgalı ortamdan güvenli limanlara şuan çekmiş vaziyetteyiz. Artık bundan sonra Türkiye’nin önü açıktır.”