Brexit gerçekleşti ancak müzakerelerin ardından halen sonuca bağlanamamış alanlar var. İngiltere ve Avrupa Birliği arasında imzalanan ve geçtiğimiz hafta İngiltere Parlamentosu’nda onaylanan ticaret anlaşması, beklenen kapsamlı gümrük vergisi ve kota düzenlemeleri karşısında yetersiz kaldı.
Gelecek aylarda, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Maliye Bakanı Rishi Sunak, Brexit anlaşmasının dışında kalan alanlardan biri olan finansal hizmetler sektörü için bu boşlukların nasıl kapatılabileceğini incelemek için bir ekip kuracak. Avrupa Birliği’yle imzalanan ticaret anlaşmasının yarattığı en büyük engellerden biri finans ve hizmet sektörünü kapsayan bir düzenleme olmaması.
Hizmet sektörü İngiltere’nin ekonomik aktivitesinin %80’ini ve Avrupa Birliği’yle olan ticaretinin %50’sini oluşturuyor. İngiltere’nin Avrupa Birliği’ne ihraç ettiği mallardan büyük bir açığı olurken, hizmet sektöründe her zaman mütevazı bir fazla göze çarpıyor. Bunun nedeni ise, Londra’nın finans kurumlarının bu açığı kapatıyor olması. The Guardian’ın haberine göre, kendi başlarının çaresine bakmaları için geride bırakılan bankacıların ve sigortacıların şikayetleri fazla sempati toplamıyor olabilir.
Ancak sektörün İngiltere’ye getirdiği kazancın boyutu ve İngiltere’nin ödeme açığını dengelemesi oldukça önemli. İngiltere Maliye Bakanı, konuyla ilgili Avrupa Birliği’ni memnun edecek ve Brüksel’i İngiltere’ye istediği fınansal erişimi sağlamaya ikna edecek bir mutabakat anlaşması imzalanacağını umduğunu söyledi.
İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak’ın, İngiltere’nin Avrupalı partnerleriyle, denklik gibi konularda “yakın diyalog içinde kalacağı” yönündeki sözü bu konuda etkili olacak gibi görünüyor. Gelecek aylarda Sunak’ın adının, Brüksel’de mutabakat anlaşmasının imzalanmasına yetecek kadar saygı uyandırıp uyandırmadığı görülecek. Ne de olsa Brüksel, euro temelli türev araçlarıyla ilgili düzenlemeleri şimdiden kabul etti. Zira, İngiltere’nin domine ettiği bu alanın New York’a kaçmasından korkuluyordu.
Ancak TheCityUK isimli lobi grubunun ortaya koyduğu üzere, bu anlaşma, bir mutabakat anlaşmasının kapsayacağı neredeyse 50 anlaşmalık bir çerçevenin yalnızca bir tanesini temsil ediyor. Üzerinde anlaşmaya henüz varılmamış olan konuların miktarı yeterince fazla değilmiş gibi, Avrupa Birliği müzakerecileri halen, son 18 ayda İngiltere Başbakanı’nın taktik değiştirmesi konusunda öfkeli. Aynı zamanda, Başbakan Johnson’ın sağ kolu olan Sunak’la el sıkışma konusunda da şüpheci bir yaklaşım taşıyor.
Bu temkinliliğin, İngiltere’nin hizmet sektörünün geri kalanının ortak pazara erişimini sağlama çabalarına etki etme ihtimali oldukça yüksek. Hukuk danışmanlarının, Avrupa Birliği’nde mesleki yeterliliklerini garanti altına aldıkları doğru ancak hizmet sektörünün diğer alanlarının, İngiliz hükümetinden büyük fedakarlıklar gelmediği takdirde ortak pazara girişinin sağlanma ihtimali oldukça düşük.
Bu nedenle Johnson’ın hizmet sektörünü Asya, Ortadoğu ve ABD’deki karlı alanlara yönelmeye teşvik etmesi bekleniyor. Aynı stratejinin bankalar ve sigorta şirketleri için uygulanacağı düşünülse de, yeterli olmayacak. Bu Sunak için çok büyük bir risk. Ancak yine de, finansal hizmetler için bir anlaşma sağlanabilirse, diğer sektörler için de benzer bir çözüm aranmalı. İngiltere’nin Finans sektöründen sağlanan gelirlere ihtiyacı var.
Bu içerik 7 Ocak 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
