Temmuz 2025’in başında yayınlanacak olan ‘Ofsayt: KKTC’de Sporun Anlatılmamış Hikayesi’ adlı belgeselin fragmanı önümüzdeki haftalarda paylaşılacak.
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) oyuncular, antrenörler ve taraftarlar, sporu rehin alan siyasi bir çıkmazın bedelini ödüyor”
Bu ambargonun ardındaki gerçeği belgelemek isteyen İngiltere doğumlu Kıbrıslı Türk spor yazarı Mert Ahmet, fikrinin nasil bir belgesele dönüştüğünü Gazetemize anlattı:
“Kıbrıs Türk futbolu onlarca yıldır yalnızlık içinde. Ne tutku ne de yetenek eksikliği yüzünden, sadece siyasetten dolayı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) oyuncular, antrenörler ve taraftarlar, sporu rehin alan siyasi bir çıkmazın bedelini ödüyor.
“İngiltere doğumlu bir Kıbrıslı Türk spor yazarı olarak bu ambargonun ardındaki gerçeği belgelemek istedim. Bu fikir, Kuzey Kıbrıs genelinde dört yoğun günde çekilen Ofsayt: KKTC’de Sporun Anlatılmamış Hikayesi belgeseline dönüştü.
“Üst düzey finallerden altyapılara, devlet yetkililerinden sahaya yıllarını vermiş insanlara kadar, bu belgesel sadece bir sporu değil, bir tanınma mücadelesini anlatıyor.
“KKTC, UEFA ve FIFA tarafından düzenlenen hiçbir resmi turnuvaya katılamıyor. Milli takımı yarışamıyor, kulüplerinin Avrupa kupalarına giden hiçbir yolu yok.
“70 yılı aşkın süredir uluslararası alandan dışlanan Kıbrıslı Türk futbolunda, bu çıkmazı aşmak için birçok girişimde bulunuldu ancak çoğu zaman Güney Kıbrıs yönetimi ve müttefiklerinin baskısıyla sonuçsuz kaldı.
“2005’te Kıbrıslı Rum Futbol Federasyonu, Huddersfield Town’un KKTC’de hazırlık maçı yapmasını engelledi. 2007’de Luton Town’un planlanan ziyareti siyasi baskılar sonucu iptal edildi. 2006’da KKTC’nin düzenlediği ELF Kupası’na Afganistan, Kırgızistan ve Tacikistan başta katıldı ama daha sonra Kıbrıslı Rum grupların FIFA’ya yaptığı baskılar sonucu çekildiler.
“1998’e kadar uzanan bu baskılarda, FIFA Almanya’nın Bad Lippspringe kulübüne yalnızca Çetinkaya ile hazırlık maçı yaptığı için 20 bin dolar ceza kesti.
“Bunlar tekil olaylar değildi. Kıbrıs Türk sporunu sistematik biçimde dışlamanın bir parçasıydı. Ve bu dışlanmanın etkisi ağır oldu.
“Bizim en büyük şansımız oydu,” dedi KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu, 2013’te FIFA arabuluculuğuyla gündeme gelen Zürih Anlaşması’nın başarısız olmasını anlatırken. Bu anlaşmayla KKTC kulüpleri, Kıbrıs Futbol Federasyonu çatısı altında, özerkliklerini koruyarak yarışabilecekti. “Hazırdık.”
“Belgeselde, hayatını Kıbrıs Türk futboluna adamış insanlarla konuştum. BRT’nin tecrübeli ismi Necmi Usal, siyasi dışlanmanın iç futbolu nasıl şekillendirdiğini yıllara dayanan bir bakışla aktardı.
KTFF Kadın Futbolu Sorumlusu Simay Kanan ise kadın futbol ligi hakkında net bir değerlendirme yaptı. Ligin 2007’de başladığını, ancak altyapı eksikliği, ilgi düşüklüğü ve kalıcı yatırım olmaması nedeniyle kısa sürede durduğunu söyledi. 2022’de resmî olarak yeniden başladı. “Bu bir yeniden inşa süreci. Yeniden başlama değil” dedi.
Bu yeniden inşa ruhu adanın her köşesinde hissediliyor.
Karaoğlanoğlu’nda, UEFA A lisanslı bir akademi yöneten Barış Özbek ile görüştüm. Alsancak’ta ise kariyerinde on farklı ülkede forma giymiş olan Billy Mehmet ile buluştum. 2018’de KKTC milli takımını CONIFA Dünya Kupası finaline taşıyan kadronun önemli parçalarındandı. “Futbol var,” dedi. “Ama görünürlük yok.”
“Çekimlerimiz, 2025 Kıbrıs Kupası (Turkish Cypriot Cup) finaliyle de çakıştı. Lefke TSK, ligin en güçlü ekiplerinden Mağusa Türk Gücü’nü (MTG) 3–1 yenerek herkesi şaşırttı.
“Son altı sezonun lig şampiyonu olan MTG, kupaya da uzanması beklenen takımdı. Maçı Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da tribünden takip etti ve bize bu anın sembolik önemiyle KKTC sporunun izolasyonunu bitirme çabasından bahsetti.
“Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ise sporun dışlanmasının, daha geniş kapsamlı bir adaletsizliğin parçası olduğunu vurguladı.
Ofsayt, mağduriyet hikayesi değil. Bu, direnç hikayesi.
“Uluslararası sistemin dışında bırakılmalarına rağmen antrenman yapmaya, yarışmaya ve hayal kurmaya devam eden oyuncuların hikayesi. Karşılığını tam alamasa da tüm zamanını futbola veren antrenörlerin hikayesi. Tüm zorluklara rağmen bu oyunu yaşatmaya devam eden toplumların hikayesi.
“Aynı zamanda, kadınların sıfırdan kurduğu bir ligin, görünürlükten uzak çalışan akademilerin ve görmezden gelinmeyi reddeden bir futbol kültürünün hikayesi.
En önemlisi, bu bir görünürlük meselesi.
“Yetmiş yıldır Kıbrıs Türkleri, uluslararası sporun kapısını çalıyor. Ama o kapı hâlâ açılmadı.
“Ofsaytta olmak, oyunun dışında kalmak demek değildir. Bazen sadece zamanının ilerisinde olmak demektir.
“Ofsayt: KKTC’de Sporun Anlatılmamış Hikayesi, Temmuz 2025’in başında yayınlanacak. Fragman önümüzdeki haftalarda paylaşılacak.
“Belgesel, bu güçlü ve uzun süredir görmezden gelinen hikayenin aktarılmasını mümkün kılan Freedom and Fairness for Northern Cyprus kampanyası tarafından destekleniyor.”
Mert Ahmet