Londra’da 6 Mayıs tarihinde gerçekleşecek Büyükşehir Belediye Başkanlığı (Mayor of London) seçimleri yaklaşırken, birçok aday seçim kampanyalarını hızlandırdılar.
Seçim yarışında gözlere çarpan ve Renew Party’nin adayı olarak Belediye Başkanlığı seçimlerinde Azerbeycan asıllı Kam (Kamran) Balayev, Londra’da hukuk ile başlayan başarılı kariyerinde Londra Belediye Başkanlığı seçimlerine aday olma yolundaki vizyonunu bizlerle paylaşırken, “Gelecekte başarılı bir Londra için tek vizyon sahibi aday benim” dedi.
Renew Party’den hazır konu açılmışken, biraz daha Renew Party’nin regülasyonlarından ve politik duruşundan bahsedebilir misiniz?
Aslında Renew Party yaklaşık beş sene önce doğdu. Partinin ana teması Brexit karşıtı bir ideoloji sonucu doğmuştu; ancak şu an Renew Party’nin vizyonu ve misyonu Britanya’daki ekonomik ve politik kalıplarının ‘resetlenmesine’ yönelik bir politikaya sahip ve benim partideki alanım da Londra ve ‘yeni ekonomi’ yaklaşımı. Renew Party çok hızla büyüyen ve tutarlı bir güce sahip. Renew Party’nin İskoçya gibi İngiltere dışında da yankıları duyuluyor çünkü oralarda da seçimlere katılıyoruz. Birçok farklı yaş, etnik ve düşünce gruplarının buluştuğu çeşitliliğin güç kattığı, çok dinamik ve yenilikçi bir parti diyebilirim.
“Pandemi Sonrasında ‘Yeni Ekonomi’ Yaklaşımı Tek Çözüm”
Son iki senedir özellikle Brexit ve pandeminin etkileriyle özellikle ekonomi dünyasında hala kafalarda soru işaretleri var. Eğer Londra’nın Belediye Başkanı olursanız, ulusal karantinadan (lockdown) sürecinde ne tür tutumlarla süreci yöneteceksiniz?
Benim alanım ‘yeni ekonomi’. Ben aday gösterildiğimde, ki bu pandemiden de önceydi, hep dediğim bir şey vardı o da ekonominin yeniden canlandırılmasına yönelikti. O dönem insanlar benim yaklaşımıma çok yakın durmadılar, genelde “Olduğumuz gibi iyiyiz, Brexit oldu bitti” zaten gibi tepkiler aldım. Sonrasında, pand emi n i n vurmasıyla dediğim her şey gündeme geldi.
Şimdi pandeminin de etkisiyle aslında karşımızda bir fırsat var; o da ekonomimizi yeniden canlandırmaktan geçiyor. ‘Yeni Ekonomi’ Britanya’daki tüm problemleri çözebilecek tek yöntem. Pandemi sonrasında ekonominin yönetimindeki eski yöntemler artık işe yaramayacak. Yeni ekonomi nedir? diye sorarsan, şöyle bir örnek verebilirim:
10 sene önce, oturduğum yerdeki yerel Tesco’da 10 kişi çalışırdı. Şimdi o 10 kişiden dokuzunu otomatik ödeme otomatları aldı, gerçek çalışanlardan da 1 kişi kaldı. Bu her yerde oluyor; insanların işlerini teknololojik aletler ve buluşlar alıyor. Benim dediğim şey ise: “Haydi, ekonominin gelişimini değiştirelim”. Bu her 100 senede bir oluyor; şu an karşılaştığımız durum şu: Teknoloji iş gücünün yerine geçiyor, 21.’inci yüzyılın ana değeri ise ‘data’ oldu. Teknolojiden korkmamıza gerek yok ancak ekonomimizi reforme ederek teknolojiyi kendi lehimize çekmek mümkün. Teknoloji hiçbir yere gitmeyecek, teknoloji kendi safhımıza çekmek Yeni Ekonominin tanımıdır.
Birçok büyük medya organının sizi New York’un Belediye Başkan adaylarından Andrew Yang’a benzettiğini biliyorum. Onun da ‘asgari global gelir’ (basic universal income) ve büyük teknoloji şirketleri ile başlattığı diyaloglarını göz önünde bulundurduğumuzda birçok ortak yanınız var…
Evet, bu benzetmeyi yapıyorlar. Şunu diyebilirim ki şu an dünyada bu konuda [yeni ekonomi] birçok konuşma yapılıyor, ve Britanya’da bunun iyi bir biçimde masaya yatırılması şart. Londra’da ekonomi alanında bir ‘Wimbledon Efekti’ yaratmak istiyorum; Wimbledon efekti şöyle açıklayabiliriz: Tenis alanında meşhur ve başarılı olmak için bir turnuva birincisi olmaya gerek yok; turnuvayı yaratmanız [Wimbledon] yeterlidir. İşte Londra’nın da ekonomi alanında böyle bir reforma ihtiyacı var ve bu reform vizyonuna sahip tek aday benim; ama bunu yaparken yeni evler yapacağız, suç oranlarını düşüreceğiz, Londralılar için iş olanakları ve daha birçok fırsatları yaratacağız.
Londra’da yaşayan ve ekonomiye katkıda bulunan Türkçe konuşan toplumlara ait iş yerleri ve işletmelere yönelik neler diyebilirsiniz? Türkçe dilini anlayan ve konuşan bir belediye başkanı adayı olarak düşünceleriniz nelerdir ve aynı zamanda Londra’ya yeni taşınan Ankara Anlaşmalı serbest çalışanların Londra ekonomisine adapte olma sürecindeki potansiyel desteğiniz ne olabilir?
Kesinlikle, ben Türkçe konuşan toplumların bir üyesiyim. Türkçe konuşan toplumların parlamentodaki temsilinden üniversitelere ve eğitime erişimine, ekonomideki fırsatlara erişimlerine kadar her noktada aktif olacağımı söyleyebilirim. Ankara Anlaşması’nı da yakından biliyorum; bu konuda da toplumumuzun yanında olduğumun altını çizmek isterim. Her şeyin ötesinde, toplumumuz için en gerekli diyalogları oluşturmaktan için çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
Bugün, Londra Belediye Başkanına baktığımızda sürekli tüm sorumluluğu hükümete attığını görüyoruz. Bir Büyükşehir Belediye Başkanı düşünün ki, Başbakanla konuşmuyor bile. İşte bu yanlıştır, diplomasi ne olursa olsun öncü ilkelerden biri olmalıdır ki, diyalog başlasın. İşte ben bunu başlatacağım. Kam (Kamran) Balayev ile ilgili detaylı bilgi için www.kam4london. co.uk adresini ziyaret edebilirsiniz.