Altmışlı yılların, ünlü şarkıcısı Frank Ifield; Beatles’a da çok destek oldu

21 Mayıs 2024

Frank Ifield, altmışlı yılların başında bir dizi hit parçası olan ve bu süreçte Beatles’a da yardımcı olan Avustralyalı yodel şarkıcısı…

Francis Edward Ifield, 1937’de Coventry yakınlarındaki Radford’da doğduğunda, ebeveynleri Richard ve Hannah, Buhran’ın kuşattığı Avustralya’da kazanılması imkânsız olan parayı telafi etmek için beş yıl kalmayı planladıkları tatilin ortasındaydı. Ifield’in babası, dünyaya soğukkanlı ve pragmatik bir bakış açısı olan bir mühendisti. Lotus tarafından işe alındı ve savaş nedeniyle işlerine devam etmek zorunda kaldıklarında, Frank Whittle’ın jet motoru üzerinde çalışmaya başladı; yakıt sistemi, Ifield pompası; O’nun buluşa katkısıydı.

Savaşın sona ermesiyle birlikte aile, atalarının 19. yüzyılda göç ettiği Avustralya’ya geri döndü. Bazıları İskoç kökenliydi, diğerleri ise Kent’teki Ifield’den: içlerinden biri domuz hırsızlığı nedeniyle nakledilmişti.

Richard Ifield artık Lucas’ın Avustralya bölümünün araştırma ve geliştirme bölümünde çalışıyordu. Altı oğuldan oluşan aile, Sydney’e 100 mil uzaklıktaki Exeter’de bir ev kurduktan sonra, 90 dönümlük çalılık arazinin yanında bir fabrikanın bulunduğu Dural’a taşındı. Burada, bir erkek kardeşin daha doğumundan sonra, Ifield bir sabah inek sağarken bağırmaya başladı.

11 yaşında, zaten uzun boylu olan genç Frank’e hediye olarak bir gitar verildi. Bunu Carlingford Lisesi’ne götürdü ve çalmayı öğrendikçe country müziğe olan ilgisini keşfetti. Eğer inek sağımı belirleyici bir an olduysa, bir diğeri de Chief olarak bilinen ve “Kızılderili” olarak adlandırılan bir karnaval gösterisi güreşçisiyle karşılaşmasıydı.

Chief “ölüm kilidi” ile ünlüydü, ancak güreş partneriyle arası açılmıştı, bu yüzden her zamanki gösterisi yerine seyirciler arasında bir yetenek arayışı yapmaya karar verdi. Ifield elini kaldırdı ve diğer şeylerin yanı sıra ‘Oh Boy, How She Could Yodel’ şarkısını söylemesi için sahneye davet edildi. Şef’in sonraki turnesinde, günlüğü bir sterlinden yer kazandı.

Kısa süre sonra Southern Music yayıncılıktan Allan Crawford’a orijinal materyal için başvurma cesaretini gösterdi ve Regal Zonophone plak şirketiyle bir sözleşmesi olduğunu iddia etti. Bu kesinlikle Crawford’un dikkatini çekti. Böylece Ifield bir öğle yemeği saatinde trene atlayıp plak şirketinin ofisine gitti, blöf yaparak içeri girdi ve Avustralya’nın ‘Amateur Hour’ programında sahne alması için teklif aldı.

Aralık 1953’te okuldan ayrıldıktan sonra ilk diskini çıkardı, Ulusal Hizmetini yaptı ve haftada dört radyo programına çıktı. Bu programlar arasında Jimmie Rodgers ile Sydney Stadyumu’nda ve başka yerlerde televizyonun Campfire Favourites programında yer aldı. Genç Helen Reddy ile bir düet yaptı, ailesi bunu bir vitrindeki ekrandan izledi.

Artık bir sonraki başarı seviyesine ulaşmak istiyorsa, İngiltere’ye taşınması gerektiği sonucuna varmıştı. Heathrow’a 5 Kasım 1959’da ulaştığında, Tommy Steele’in yanı sıra basın tarafından karşılanması onu şaşırttı, bir muhabir onu “yorgun bir gülümseme ve arkası dönük manşetli bir takım elbise giymiş” olarak tanımladı.

Titiz bir organizatör tarafından “Avustralya’nın yeni şarkıcı sansasyonu” olarak lanse edilen sanatçı, birkaç televizyon programına çıktı ve Shadows’a da ev sahipliği yapan EMI ile bir kayıt sözleşmesi imzaladı. İlk single’ı, 1960’ın başlarında, Ifield’in kendisinin yazdığı B yüzü olan hoş Lucky Devil’dı ve country tonu, diskin hitler listesinde 22 numaraya ulaşmasını engellemedi, övgüye değer bir başlangıçtı. Çok geçmeden şöhretinin tadını çıkarmaya başladı.

O ve Shadows o Noel’de Stockton’da bir panto gösterisinde yer aldı ve 1961 yazında Jersey’de Mike ve Bernie Winters’la bir araya gelerek sahilde on dakika içinde I Listen to my Heart’ı yazdı. Sonra Chester’da bir gece, bir grup gelmeyince, She Taught Me How to Yodel’ı çaldı . Söylentiler yayıldı, Liverpool Empire’da Shadows ile sahneye çıktığında daha büyük bir dinleyici kitlesine ulaştı.

I Remember You’nun ve onu takip eden Lovesick Blues ve Wayward Wind’in başarısının ardından, Elvis Presley’den sonra İngiltere’de arka arkaya üç kez 1 numaraya yükselen ikinci sanatçı oldu

Şarkıcı kendi mitolojisini biraz değiştiriyor olabilirdi ama yodelling yeteneklerinden şüphe yoktu. On yıl sonra, Mayıs 1962’de, Birleşik Krallık’ta bir pop yıldızı olmak için mücadele ederken, bu yetenekler onun yaklaşan bilinmezliğini önleyecekti. Abbey Road’da, ağız orgu, yodel ve uzun bir “y – o – u” ekleyen biraz eko ile tamamlanmış bir I Remember You cover’ı kaydetti. Altı hafta içinde disk basıldı ve listelere girdi ve – bir günde 100.000’den fazla kopya sattıktan sonra – Temmuz ortasında 1 numaraya ulaştı. Şarkı dünya çapında milyonlarca satarak her yere yayıldı ve kısa süre sonra yeni kurulan bir grup olan Beatles’ın sahne gösterisine dahil edildi.

Yolları o sonbaharda Ifield’in onları turnesine kabul etmesiyle kesişecekti, grup Peterborough seyircisi tarafından yuhalanmasına rağmen bu anlaşmaya sadık kaldı. Beatles sadece ilk albümleri Love Me Do’da yer alan I Remember You’daki ağız orgundan değil, aynı zamanda falsetto şarkı söylemeden de etkilenmişti. Beatles’ın bir sonraki single’ı Please Please Me’de görülen nefesli, üst perdeden armoniler, kısmen Ifield’den esinlenmişti.

Ifield birkaç yıllığına Nashville’e gitti. Up Jumped a Swagman adlı garip filmde birlikte rol aldığı dansçı Gillian Bowden ile evlendi ve Mark ve Sarah adında iki çocukları oldu. Daha pek çok albüm yapmasına rağmen Confessin’ That I Love You adlı albümüyle sadece bir kez 1 numaraya yükselebildi.

60’lı yılların ortalarında yıldızı sönmeye ve country müziğin modası geçmeye başlamıştı. EMI ile olan sözleşmesi 1968’de sona erdi. Bundan sonra, kısmen Cornwall’da ilgi odağı olmaktan uzaklaşmak için yaşadı, şehir kulüplerinde turnelere çıktı, kendi plak şirketi Frank Ifield Records da dahil olmak üzere diğer plak şirketleri için kayıtlar yaptı ve boşandı.

Seksenli yılların ortalarında kısa bir ziyaret için Avustralya’ya döndü ancak bu sırada yaşadığı stres zatürreye yol açarak akciğerinin çökmesine neden oldu. Bunun için geçirdiği bir ameliyat ses tellerini öylesine etkiledi ki, artık şarkı söyleyemiyordu. Bu yıkıcı bir haberdi ancak bir uçuş görevlisi olan Carole Wood ile yaptığı ikinci evliliğiyle yeni bir canlılık buldu ve enerjisini başkalarını cesaretlendirmeye yöneltti.

Avustralya’da yayınlanan Variety Today dergisinde yazarlık yaptı, TV’de gözlemci olarak çalıştı, kendi programı It’s Country Today’i sundu ve Carole ile birlikte yerleştikleri Sydney’in Hills Bölgesi’nde düzenlenen Sydney’in Birinci Country Müzik Festivali’ni kurdu.

The Times’a göre, bazı anılarda neredeyse bir roman olarak kalsa da, çalışmalarının büyük bir kısmı iyi bir şarkıcı, hayattan asla yılmayan ve her zaman mizahla kutsanmış bir adamdı. Bazı nadir baskılarda yer alan plaklarından birinin 20.000 dolardan fazla alıcı bulması O’nu üzmüştü: Beatles’ı Amerika’ya tanıtmak için erken bir girişim olarak Frank Ifield and the Beatles On Stage ortaya çıktı. Aslında, ne birlikte sahne alıyorlardı ne de sahnedeydiler, bu sadece plak şirketinin Ifield’in başarısından yararlanarak grubu tanıtmayı umduğu stüdyo parçalarının bir derlemesiydi.

30 Kasım 1937’de doğan Frank Ifield OAM, 18 Mayıs 2024’te 86 yaşında uykusunda hayata veda etti.