Güçlü arkadaşlık ilişkileri, duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamasının yanı sıra hayatla aramızda anlamlı bir bağlantı oluşmasına da yardımcı olur.
Yapılan araştırmalar, samimi ve güven dolu dostlukların, yaşam süresi üzerinde de olumlu etkileri olduğunu gözler önüne sermiştir. Uzmanlar, ömür boyu süren arkadaşlıkların, genellikle ergenlik döneminde başladığını belirtiyor.
Cambridge Üniversitesi’nden Bilişsel Sinirbilim Profesörü Sarah- Jayne Blakemore, ergenliği “kritik bir dönem” olarak tanımlayarak, bu dönemde sosyal kimlik ve arkadaşlık ilişkilerinin büyük ölçüde şekillendiğini ifade ediyor.
Blakemore’a göre, ergenlikte beynimiz yeni deneyimlere oldukça duyarlıdır ve bu deneyimler, arkadaşlarımızla yaşandığı için belleğimize derinlemesine kazınır.
Ayrıca, bu arkadaşlıklar, yetişkinlikteki kimlik oluşumunda da önemli bir rol oynar.
Blakemore, ergenlik döneminde beynin sosyal etkileşimlere ve çevresel faktörlere karşı oldukça esnek olduğunu ve bu dönemde kurulan sosyal bağların beynin gelişimi üzerinde önemli etkiler yaratabileceğini belirtiyor.
Middlesex Üniversitesi’nden Psikoloji Öğretim Görevlisi Andrea Oskis de ergenlikteki biyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlerin, bu dönemdeki arkadaşlıkları güçlü ve kalıcı hale getirdiğini vurguluyor.
Oskis, ergenlikte kurulan arkadaşlıkların sadece sosyal bağlardan öteye giderek derin bir bağlanma ilişkisi oluşturduğunu ve bu bağların, sadece paylaşılan anılar değil, aynı zamanda zorluklarla başa çıkmak için de bir destek kaynağı sağladığını ifade ediyor.
Yapılan analizlerde, erken dönemde kurulan dostlukların, sadece ruh halimizi değil, aynı zamanda yaşam süremizi de pozitif yönde etkileyebileceği açıkça görülüyor.