İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi, Suriye’de son günlerde artan katliamlara dikkat çekerek saldırıların arkasında olan güçleri nefretle kınadığını açıkladı.
Cemevi, “Besleme katillerden oluşan sözde ‘Özgür Suriye Ordusu’nun katliamlarını kınıyoruz! Nüfus kayıtlarında ortaya çıkan etnik kimlik numaralandırılmasını lanetliyoruz!” dedi.
“Bugün Suriye de yapılan katliamlardan, yapanlar kadar demokrat ve aydın çevreler de suçludur” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yaklaşık bir yıl önce Aleviler bu gerici İslam güçlerini eleştirirken demokrat ve aydın çevreler Alevileri ‘Esadçılık ya da dindaşlıkla’ suçladılar. Aynı aydın çevreler gerici katilleri (ÖSO) mahcup ve utangaç eleştiriyorlar ya da sessiz kalıyorlardı”
Açıklamada, İAKM ve Cemevi’nin yaklaşık 10 ay önce Suriye konusunda bir bildiri yayınladığı ve bu bildiride dile getirilenlerin ne kadar doğru tespitler olduğu bugün daha iyi anlaşıldığı kaydedildi. Cemevi açıklamasında, ‘Suriye’ye demokrasi götüreceğiz’ diyenlerin aylardır Suriye’ye kan, göz yaşı ve kıyım götürdükleri ifade edilerek, “Buradan çıkarılması gereken dersler var. Şiddetten ve gericilikten kimseye yarar yoktur. Bu nedenle Suriye rejiminin gerici İslam güçleri tarafından Esad bahane edilerek saldırıya uğraması şiddetle kınanmalıdır. Demokrasi zemini Suriye halklarının kendi iç dinamikleriyle oluşmalıdır. Zaman, mekan, fark etmeksizin şiddet ve gericilik asla beslenmemelidir” denildi.
Açıklamada, “Eşitlikten, özgürlükten, insan haklarından yana olan herkes Suriye’de yaşayan Kürt, Ermeni, Asuri-Süryani, Arap ve Türkmen gibi birçok halk ile Müslüman, Hristiyan, Musevi, Ezidi ve Aleviler gibi inanç toplumlarının birlik ve beraberliğini demokratik bir yapı içinde savunmalıdır” ifadelerin yer verildi.
Cemevi’nin açıklaması şöyle: “Türkiye’de ortaya çıkmış olan insanları fişleyerek ayrıştırma, numaralandırma, evlerini işaretleme sonuçlarının biz Aleviler ne anlama geldiğini biliyoruz. Maraş katliamında evleri basılarak öldürülen yüzlerce Alevi aile içinde yanlışlıkla da olsa öldürülmüş bir tek Sünni aile yoktur.
Bunun nedeni Alevilerin evlerinin önceden belirlenmiş olmasıdır. Bugün nüfus kayıtlarında ortaya çıkan etnik kimlik numaralandırılması yarın istenmeyen ya da kendi sistemlerine ters düşen bir halkın Devlet tarafından bir gecede ortadan kaldırılabileceği anlamına gelir. Bu nedenle amasız fakatsız halkların kardeşliğini ve eşitlik ilkelerini savunan bir tavır geliştirmek ve bu tavrı sonuna kadar savunmak gerekir”
Cemevi Suriye ile ilgili talepleri de şöyle sıraladı: “Türkiye Suriye’deki katilleri beslemekten acilen vazgeçmelidir, Britanya silah satarak beslendiği Ortadoğu savaş projelerinden vazgeçmelidir, Orta doğu halkları gericiliği, ırkçılığı, değil aydınlığı, eşitliği ve bilimi rehber edinmelidir ve T.C Devleti faşist hitler uygulaması olan fişleme politikasını durdurmalıdır
Öte yandan Cemevi 2 Eylül 2012 tarihli açıklamasında Suriye ile ilgili çarpıcı tespitlere yer vermişti.
Cemevi, ABD, AB, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın Suriye’ye Demokrasi ihracı kandırmaca olduğunu ve Suriye’de Alevi/Şii-Sünni düşmanlığı gibi gösterilen savaş, R.T. Erdoğan’ın eş başkanı olduğu Ortadoğu Projesi’nin bir ürünü olduğunu belirtmişti.