Ata Atun

Avrupa Birliği ile Türkiye’nin ilişkilerinin son gelişmelerden sonra farklı bir aşamaya, yeni bir yola girdiği anlaşılıyor.

Avrupa Birliği kuruluşundan yaklaşık 72 yıl sonra “Duraklama Devri”ne giriyor sanki. Bilindiği üzere İngiliz halkının homurdanmasından sonra, Avro bölgesine girmeyerek, Şengen bölgesi dışında kalmak kaydı ile AB üyeliğini devam ettiren İngiltere AB’den ayrılmıştı.

Birileri çıkmış, devlete veryansın ediyor. “Ülkemizin yarısının utancı devam ediyor” diyor. “Uluslararası yolsuzluk merkezi ‘onursal’ unvanını resmen almış bulunuyoruz” diyor.

Size bahsedeceğim yerin adı “Pembe Köşk” Adı çok güzel, başarıları daha da güzel. İsmin pembelerle, kırmızılarla ya da başka bir renkle uzaktan yakından bir ilgisi yok.

Rumların 15 Kasım 1967 günü Geçitkale ve Boğaziçi köylerine saldırmalarından sonra Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf R. Denktaş ile Rum lider Glafkos Klerides 1968 yılında müzakerelere başladı.

Doğu Akdeniz, kaynaklar bakımından hemen hemen dünyanın en zengin doğalgaz ve petrol yataklarına sahip olan bölge olup bu yeraltı zenginlikleri çıkartılmayı beklemektedir.

Haritaya bakınca, Kıbrıs adasının stratejik önemi hemen öyle belli olmuyor. Göze bile çarpmayan Kıbrıs, dünyadaki yüzlerce adadan bir tanesi görünümünde.

Aramızda belli bir kesim, KKTC’nin lağvedilerek 4 Mart 1964 günü BM’de, ABD, Rusya ve AET’nin desteği ile Rumların gasbettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’ne katılmak için her türlü çalışmayı yapıyor.