Dünya Bankası, politik istikrarsızlığın gelişmekte olan ülkeler için önemli bir risk olduğu uyarısında bulundu. Dünya Bankası’nın resmi internet sitesinde yayımlanan “Finansal Piyasalar Görünümü-Şubat 2014” isimli raporunda, finansal piyasaların önemli bir geçiş sürecinden geçtiği belirtilerek, gelişmiş ekonomilerde meydana gelen güçlü büyümelerle bu ülkelerde alınan ekstra önlemlere son verildiği kaydedildi.
Raporda, para birimi ve iç enflasyon baskılarından dolayı bazı gelişmekte olan ülkelerin para politikasında daralmaya gittiği anımsatılırken, Türkiye’de özellikle politika faizinin sert bir şekilde artırıldığına değinildi. Raporda, Arjantin’in ocak ayında Peso’da yüzde 16 oranında devalüasyona gitmesi ve Çin’deki yavaş büyüme endişeleriyle kış aylarındaki sakin dönemin sona erdiğine işaret edildi.
Fed’in mayıs ayında parasal genişlemeyi azaltamasıyla birlikte, gelişmekte olan ülkelere sermaye girişi yüzde 45 oranında azaldı. Brezilya, Hindistan, Endonezya, Malezya, Türkiye ve Güney Afrika iç ve dış dengesizlikler yaşadı. Peru ve Meksika ise tam tersi olarak fazla kırılganlık yaşamadı.” “Politik istikrarsızlık gelişmekte olan ülkeler için önemli bir risk”.
Dünya Bankası raporunda, 2014 yılında küresel piyasalarda normalleşme süreci yaşanırken, gelişmekte olan piyasalara gelen sermaye akışlarının aşağı yönlü risklerle karşı karşıya olduğu aktarılarak, şu ifadelere yer verildi: “2014 yılında gelişmekte olan piyasalara yapılacak olan sermaye akışının, 1 trilyon 65 milyar dolara gerileyeceği öngörülüyor. Ayrıca, dış borç ve banka kredi akışlarının da gelişmekte olan piyasalarda etkilenmesi bekleniyor. Hindistan ve Çin’de ise portföylerdeki özsermaye akışının artması bekleniyor.
Ancak küresel piyasalarda devam eden normalleşme sürecinden dolayı gelişmekte olan piyasalara gerçekleşecek olan portföy akışı olumsuz etkilenecek. Bu etki bölgelere göre ise değişecek. Küresel finansal koşullar süratle sıkılaşır ve uluslararası finans kıt hale gelirse, ağır borcu bulunan gelişmekte olan ekonomiler aniden sermaye akışının durması riskine maruz kalabilir.
Özel sektör dış borç seviyesinin gelişen Avrupa’da yüksek olduğu vurgulanan raporda, dış finansman koşullarındaki değişiklik ile para birimi uyumsuzluğu risklerine karşı artan hassasiyete işaret edildi. Başlıca gelişmekte olan ülkelerde yapılacak olan seçimlerin eklediği belirsizliğe de değinilen raporda, politik istikrarsızlığın gelişmekte olan ülkeler için önemli bir risk olduğu aktarıldı. Raporda, Fed kararlarının finansal piyasalar üzerindeki etkisine de değinildi.