Arşiv

Moda, stil, giyim kuşam hepimizin hayatında olan uçsuz bucaksız bir dünya. Kimimiz tamamen modayı ta­kip ederek giyiniriz, kimimiz sadece yakışanı.

Neredeyse her kadının hayalini küçükde olsa bir pırlanta taş süs­ler. Pırlanta ve kadın arasındaki bu romantik durum zaman zaman şarkılara konu olmuş, bazende ka­dın erkek ilişkilerinde kendine be­lirleyici pozisyon edinmiştir.

Giyim kuşam varoluşu itibariyle coğrafi koşullar, dini inanışlar ve kültürel değerlerin etkisiyle insa­noğlunun hayatına zorunluluk ola­rak girmiştir. Zamanla farklılıklar göstererek

Her genç kızın rüyasıdır beyaz­lar içerisinde prensesler gibi bir gelin olmak. İlk aşkımızı bulduğu­muzda, sanki o an evlenecekmişiz gibi büyülü beyaz elbisenin hayalle­rini kurmaya başlarız.

‘Moda’ kelimesi genel bir anla­tımla, toplum hayatına değişiklik ihtiyacı veya süslenme arzusuyla giren, geçici yenilik olarak tanım­lanmıştır.

Moda denilince aklımıza ilk ola­rak uzun boylu kadınların, erkek­lerin podyumlarda süzülerek yap­tıkları showlar gelir. Moda adına kullanılan görsel­lerde, çoğunlukla uzun boylu, ince görünümlü

Kadınlara ‘En önemli aksesua­rınız nedir?’ diye sorulduğunda, bir çok kadın hiç düşünmeden ‘saçlarım’ cevabını verir. Günümüzün erkekleri ve ço­cukları da artık bu cevabı vermek­tedir.

Şubat ayı boyunca genellikle ha­valar yağmurlu, karlı, sislidir. Be­nim içimi bir bahar sevinci sarar bu zamanlarda. Şurda bahara ne kaldı ki düşüncesidir belki de bu­nun sebebi.