Herkes “Fişlenecek”
Fişleme olgusu Türk vatandaşlarının yakından bildiği ve Türkiye’de yakın geçmişte ve hala var olduğu söylenen, vatandaşların özel bilgilerinin devlet eliyle toplanması ve çeşitli amaçlar ile kullanılabiliyor olmasıdır. Bireysel hayatın özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği vs. gibi hassas konuları içeren bu fişleme olgusu değişik bir versiyonuyla İngiltere de artık hayat bulacak.
Artık bütün yabancılar parmak izi vermek zorunda kalacaklar.
Ayrıca göz içerisindeki iris ile kişileri ayırt edip kayıt altına almak için biometric fotoğrafları alınacak. Şimdiye kadar sadece belirli vize başvurularında alınıyordu bu bilgiler. Artık, bütün yapancılar, ülkeye girişlerinde vatandaşlık başvurusunu yapıncaya kadar hep parmak izi verecekler.
İkinci değişiklik ise daha da tartışmalı olacaktır. Bu değişikliğe göre parmak izi ve diğer bilgilerin en fazla devlet tarafından 10 yıl tutulabileceği ve 10 yıl sonrasında imha edileceğine dair olan kuralın kaldırılmasıdır.
Artık, Home Office 10 yıl da geçse kimsenin parmak izini veya biometric bilgilerini silmek zorunda kalmayacak ve eğer gerek kalmadığını düşünürse ve ne zaman isterse o zaman silebilecek.
Bunun anlamı, kişinin ölümünden sonra bile detayların silinmeyebileceği bile olabilir.
Çünkü 10 yıllık sınırın kaldırılması ile artık bu bilgilerin ne zaman silineceği tamamen Home Office in takdirine bırakılıyor ve Home Office in bu takdir hakkını nasıl kullanacağına dair bir netlik hiç bir şekilde bulunmamaktadır.
Yine üçüncü özelliği ise bu değişikliğin, alınan bu parmak izleri ve diğer özel bilgiler artık sadece vize ve oturum ile ilgili değil diğer amaçlar ile de kullanılabilecek. Bunun anlamı, artık bu bilgilerden yola çıkarak suç araştırması yapılabilecek, yardım almak için bu bilgiler kullanılacak ve kimin yardım alabileceği vs.
Bu bilgiler kullanılarak belirlenmek suretiyle yardım sahtekârlığına son verilmeye çalışılacak.
Havaalanlarından transit geçecek yolcuların bile artık parmak izi bilgileri alınacak. Buna Avrupa vatandaşlarının aile bireyleri de dahil olacak.
Ev sahipleri kiracılarını “İhbar etmek zorunda”
Artık kaçak olanlara ev sahipleri kiraya ev, oda vs. veremeyecek. Bu yasağa uymayan ev sahipleri kişi başına 3 bin sterline kadar ceza ödemek zorunda kalacak.
Bu ceza sadece kaçaklara ev, oda kiraya veren ev sahiplerini değil aynı zamanda geçerli vizesi varken ev kiralayan ama evde kaldığı süre içerisinde vizesi biten kişiler için de geçerli olacak.
Kısacası ev sahiplerine iki görev verilecek; birincisi, artık ev, oda kiraya verirken kiracıların pasaport ve vizelerinin fotokopilerini alıp onların yasadışı bir şekilde İngiltere de olmadıklarına emin olduktan sonra kira sözleşmesi yapabilecekler.
Eğer bu kontrolü yapmadan, iyi niyetle de olsa vizesi olmayan veya bitmiş olan birisine kiraya verilirse ev veya oda, ev sahibi cezayı ödeyecek. İkincisi ise, ilk başta vize veya oturumu olduğuna dair belgeleri alan bir ev sahibi evi kiraya verdikten sonra, vizenin bitiş tarihini kaçırmadan Home Office te kurulacak olan “ev sahipleri kontrol masası”na kiracısının durumu hakkında rapor verip vizesinin bittiğini ve hala buna rağmen kendi evinde kaldığını bildirecek.
Bu bildirimi yapmazsa yine yukarındaki şekilde 3 bin sterlin kişi başına ceza ödeyecek. Ancak ev sahiplerinin, vizesi bitse dahi kiracıyı evden atması gerekmiyor.
Sadece Home Office ile birlikte hareket etmesi ve gerekli bilgileri zamanında bildirmesi para cezası almamak için yeterli olacak. Son olarak, bu yasanın yürürlüğe girmesinden önce kiraya verilen yerlerden dolayı ev sahiplerinin bir sorumluluğu olmayacak.
Ev sahipleri eğer, evlerini veya evdeki odaları bir emlak acentası aracılığıyla kiraya veriyorsa, bu halde yukarıdaki bütün sorumluluk emlak acentasının olacak. Yani pasaport ve oturum kağıtlarını emlakçı kontrol edip fotokopilerini alacak ve vize biter bitmez Home Office`e ihbar edecek. Bunu yapmazlarsa, ev sahipleri değil emlakçılar bu para cezalarını ödemek zorunda kalacak.