Fransa, Paris’i finans merkezi haline getirmeyi hedefliyor

30 Kasım 2020

Fransa, İngiltere’yle karşılıklı anlaşma yapmaya hazır AB ülkelerine baskı yaparak Londralı şirketlerin AB pazarına girmesini engellemeyi hedefliyor

Londra finansının önemli isimleri Brexit sonrasında Paris’in Londra’da bulunan işletmeleri kazanmak için yeni bir cephe açmakta olduğu konusunda uyardı. Fransızların diğer AB ülkelerine Paris’in yasal boşluk olarak gördüğü alanlardan baskı uygulayarak, İngiliz firmalarını denklik konusunda geniş bir anlaşma olmamasına rağmen AB pazarlarına girmelerini sağlaması bekleniyor. AB üye ülkelerinin tek tek pazar erişimini düzenleyen kendi ulusal kuralları mevcut. Almanya ve Hollanda gibi ülkelerse Fransa’dan çok daha açık rejimlere sahip.

Financial News’in haberine göre kıdemli bir Londra finans şirketi çalışanı, “Asıl endişe, Brüksel’in Fransa gibi daha kapalı ve korumacı bir rejimle uyum sağlamaya çalışması” ifadelerine yer verdi. Brüksel, İngiltere hükümetinin AB merkezli firmalarına düzenleyici denklik beyan ederek İngiltere finans piyasalarına erişmesine izin veren hamlelerine karşılık vermeyi reddetti. Ancak bazı Londra firmaları Almanya gibi ülkelerde pazara erişim konusunda daha liberal kurallardan yararlanmayı planlıyor.

Küresel hukuk firması Shearman & Sterling’in Finansal Hizmetler Başkanı, Barney Reynolds firmaların Londra’daki müşterilerine bazı hizmetler sağlamaya devam etmek için bu ulusal kuralları ve “ters talep” tekniğini kullanabileceğini öğütlüyor. Reynolds, “AB’yi bir blok olarak düşünmek bir hatadır. Hukuk alanındaki birçok pratiğe göre hala birkaç ayrı ayrı ülkeden oluşuyorlar” ifadelerine yer verdi.

Citigroup’un Avrupa Hükümetleri Birimi Başkanı Alan Houmann, Avrupa Komisyonu yetkililerinin AB’de “yasal boşluklar” olarak gördükleri farklı AB pazarlarına giriş şartlarına sahip olmaktan memnun olmadıklarını açıkça belirttiklerini söyledi. Houmann, Londra’nın Brexit sonrası piyasa düzeni rejimine ilişkin, “Ne şekilde incelenirse incelensin şu konuda hiçbir şüphem yok. Yakın zamanda bu konu çok ilginç tartışmaları gündeme getirecek” dedi.

HSBC’nin Piyasa Düzenlemesi Stratejileri Başkanı James Chew, İngiliz firmalarına AB çapında erişim konulu müzakerelerde ilerleme kaydedilmemesi nedeniyle ikili anlaşmalarla pazara erişime çok daha fazla odaklandığını söylüyor. Ulusal düzenlemelerin uzun yıllar içinde gelişen ilişkilerin bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirten Chew, AB’nin bu kuralları uyumlu hale getirmekte zorlanacağının altını çizdi. Barney Reynolds’a göre, nispeten daha açık bir piyasa rejimi tercih eden kuzeydeki AB ülkeleri ile Fransa önderliğinde ve daha korumacı bir politika izleyen güney AB ülkeleri arasında net bir bölünme mevcut.

Ancak Reynolds Fransızların daha fazla iş elde etme umuduyla kendi modellerini AB’nin geri kalanına empoze etmeye çalışacaklarını ve büyük ihtimalle de başarısız olacaklarını öngörüyor. Reynolds, “Fransızlar benim görüşüme göre galip gelemeyecekler çünkü bu diğer üye devletlerin çıkarlarına ya da aslında daha uzun vadede kendi çıkarlarına uygun olmayacaktır” dedi. Ancak süreci izleyen diğer kesim ise özellikle bir Fransız olan Avrupa Komisyonu Yerel Piyasa ve Hizmetleri Birimi Eski Komisyonu Üyesi Michel Barnier tarafından yürütülen müzakerelerin, finansla ilgili kısımlarda çok kalın çizgilerle işaretlendiğini belirterek, daha karamsar bir bakış açısı benimsiyor.

Finansal hizmetler sektörü büyük ölçüde İngiltere’yle AB arasındaki ticaret görüşmelerinin dışında kalırken, Londra Finans merkezi AB piyasa düzenleyicilerinin geçiş dönemi sona ermeden önce bazı düzenleyici denklik belirlemeleri yapabileceğini umuyordu. Ancak AB yetkilileri, İngiltere’nin gelecekte AB piyasa kurallarından sapma planları hakkında yeterli bilgi sağlamadığını savunarak, en erken yıl sonundan önce denklik değerlendirmesi yapmayacaklarını açıkça belirttiler.