Türkiye Araştırmalar Merkezi CEFTUS, 8 Aralık akşamı Atina Üniversitesi’nden Prof. Cengiz Aktarın konuşmacı olarak katıldığı “Türkiye AB İlişkilerinde Kopma Anı / Adaylık Sonrasından Açık Çatışmaya” başlıklı yeni bir online toplantı organize etti.
AB’nin Dış Politika Şefi Josef Borrell’in, 2020 sonbaharında defalarca dile getirdiği “Zaman akıyor ve Türkiye ile ilişkilerimizde bir dönüm noktasına yaklaşıyoruz” sözleri, en iyi ihtimalle Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki bağların durumuna dair bir açıklık kazandırıyor. Nitekim ilişkiler özellikle 2016 ortalarında yaşanan darbe girişiminden bu yana pek çok açıdan o kadar zehirli hale geldi ki tarafların çıkmaza girip girmediği konusu büyük bir soru işaretine dönüştü.
10-11 Aralık’taki Avrupa konseyi toplantısının arifesinde, Avrupa meseleleri konusunda üstdüzey bir uzman olan Atina Üniversitesi’nden Prof. Cengiz Aktar’ın anlatımında ve Ahval Haber Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar moderatörlüğünde ilişkilerin parçalanmış durumu üzerine 2 saat süreyle ufuk turu yapıldı. Toplantı süresince katılımcıların yoğun soru sorduğu gözlendi.
Prof. Cengiz Aktarın konuşmasında, Avrupa Birliği’nin, Türkiye üzerindeki yaptırımlarının Türkiye’nin kendi iç politikasında ki insan hakları ihlallerinden ziyade Kıbrıs ve Yunanistan ile olan ilişkilerine karşılık bir meydan okuma olarak değerlendirmesi öne çıkan başlıklar arasındaydı.
Merkel’in 2015 sonrası Türkiye ile olan ilişkileri yatıştırma politikalarının aslında sorunu daha derinleştirdiği ve Türkiye’nin Avrupa için bir güvenlik sorununa dönüştüğünü belirten Aktar, Erdoğan’ın Avrupa’daki imajı ve Avrupalıların artık Türkiye ile etkileşiminin olumsuz gündemler üzerinden olduğunu söyleyerek, Türkiye’nin çöküşü ve bunun sonucu olarak ortaya çıkabilecek Suriye’deki yıkımın en az 4-5 kat büyüklüğündeki benzer sonuçlarından Avrupalıların derin endişe duyduğunu dile getirdi.
Ceftus Direktörü İbrahim Doğuş önümüzdeki günlerde Ceftus toplantılarının artarak süreceğini, Türkiyeli toplumların sorunları üzerine çözümler ve cevap arayışlarının farklı kanaatlerden toplum önderleri ile objektif olarak tartışılmaya devam edeceğini söyledi.