Avrupa Birliği ile İngiltere arasındaki denklik anlaşması Londra’nın finans merkezi özelliğinde yaralayıcı bir etki oluşturuyor.
Finans şirketlerinin içerisinde bulunduğu durum hem AB hem de İngiltere ticari yapısı için bir belirsizlik yarattı. Bir dönem Bundesbank’ın yönetim kurulu üyeliğini ve Avrupa Merkez Bankası’nın teftiş kurulu üyeliğini yapan Oliver Wyman’ın Kıdemli Küresel Danışmanı Andreas Dombret, Financial Times’taki yazısında Brexit konusundaki tek çıkar yolun bağlayıcı bir iki taraflı anlaşma olduğunu belirtiyor.
İşte Dombret’in o yazısı: “Avrupa’da, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının bir sonucu olarak Londra şehrinin küçülmesini ve acı çekmesini görmekten mutluluk duyanlar var. Ben tüm kariyerimi bir yatırım bankacısı olarak Londra’da çalışarak ya da Londra’yla uğraşarak geçirdim. Bundesbank’ın yönetim kurulu üyesi olmadan önce, İngiltere Merkez Bankası ile yakın ilişki içindeydim. Almanya – ABD çifte vatandaşı olarak uluslararası bir bakış açısıyla yetiştirildim. Ayrıca İngiltere için de derin bir sevgi duyuyorum. Kızım orada eğitim görüyor ve Anglo- Alman ticari ilişkilerine hizmet ettiğim için Kraliçe tarafından İngiliz Kraliyet Onur Nişanı ile onurlandırıldım.
Finansal hizmetlerde yakın ve derin bir ilişki içinde olmak hem AB’nin hem de İngiltere’nin çıkarınadır. İngiltere’deki Brexit destekçilerinin de belirttiği gibi, Londra AB işletmeleri için önemli bir yetenek havuzu olmanın yanı sıra finans ve likidite kaynağı. Ve Londra’nın faaliyetlerinde önemli bir bölümünü oluşturan Avrupa pazarına iyi bir erişime ihtiyacı vardır.
Ancak tüm bunların AB’nin İngiltere’nin mali kurallarını kendi kurallarına eşdeğer olarak kabul ettiği ‘denklik’ mekanizmasıyla elde edilebileceğine inananlar kendilerini kandırıyorlar. Bu oldukça açık bir biçimde işe yaramayacaktır. İngiltere yakın zamanda mali hizmetler alanında gelecekteki AB’yle ilişkileri konusunda bazı zor seçimlerle karşı karşıya kalacak.”