“Under the Same Sky” dijital müzik festivali, Türkiye’den ve dünyadan birçok müzisyenin katılacağı özel bir programla 27 Mart Cumartesi günü gerçekleşecek.
Türkçe ve İngilizce canlı sunulacak olan festivalde yayın akışı, katılımcı grupların mülteci ve göçmenlik koşulları altında müzik hayatlarına nasıl devam ettiklerini anlatan 3-4 dakikalık kliplerle zenginleştirilecek.”
Müzisyenler arasında Türkiye’den Londra’ya kısa bir süre önce taşınan tanınan sanatçı Sibel Tüzün de yeralırken, İngiltere’den, Almanya’dan, Türkiye’den ve dünyanın daha birçok noktasından müzisyen sanatseverlerle buluşacak.
Dünyanın dört bir yanına dağılmış olan göçmenler ve mülteciler, Coronavirüs günlerindeki zorlu yaşam koşullarına rağmen umutlarını canlı tutuyorlar ve bunu müziklerine yansıtıyorlar. Böylece şarkılarıyla yeni bir dünyanın taşıyıcıları olduklarını haykırıyorlar.
Yaklaşık bir yıldır devam eden Coronavirüs salgını, bir insanın vazgeçilmez psikolojik dayanıklılık ihtiyacını yansıtıyor. Bu temel ihtiyaca “Sanat” denir. Sanatın, insanların kendilerini ve başkalarını anlamalarına yardımcı olan durumlarının gerçekliğinde, insanların kendilerini ve yaşamlarını birçok yönden yeniden yorumlamasına izin veren bir kapı açtığını bir kez daha deneyimledik.
Manuel Castells’in söylediği gibi, “Sanat her zaman farklı ülkelerden ve kültürlerden, farklı cinsiyetler, farklı sosyal, etnik veya güç grupları arasında köprü kurar. Sanat, insanlar arasındaki farklılıkları, çatışmaları ve baskıları bir kenara bırakır ve onların birlikte yaşama yeteneklerini deneyimlemelerini sağlar.” Bu anlamda sanatın renk, dil, din ve ırktan bağımsız olarak tüm dünyanın paylaştığı, ortak bir görsel dil olan evrensel bir araç yarattığı söylenebilir. Coronavirüsün dil, din ve ırk farkı gözetmeksizin tüm dünya için tehdit oluşturması, insanlara kendi etnik kimliklerinin ötesinde bir insan olduklarını bir kez daha hatırlattı.
Anılarımızda Corona’nın öldürücü etkisinin yarattığı endişe ve korku her birimizde farklı tepkilere yol açsa da, “Aynı Gökyüzünün Altında Festivali” sembolik gücünü kullanarak insanların zihninde yeni ve umut dolu anılara yer açmayı hedefliyor. Dünyanın dört bir yanına dağılmış olan göçmenler ve mülteciler, Corona günlerindeki zorlu yaşam koşullarına rağmen umutlarını canlı tutmakta ve umutlarını müziklerine yansıtmaktadır. Böylece şarkılarıyla yeni bir dünyanın taşıyıcıları olduklarını haykırıyorlar. “Aynı Gökyüzünün Altında” festivali bu sesleri Afrika’nın güneyinden Avrupa’nın kuzeyine kadar tüm dünyada ortak hale getirmek istiyor.
Böylelikle bu kişilerin geldikleri yeni coğrafyalara entegrasyon ve sosyal uyum çabalarının desteklenmesi amaçlanmaktadır. Ana teması yeni coğrafya, yeni hayatlar ve yeni umutlar olan “Aynı Gökyüzünün Altında” Festivali Youtube ve Zoom’da online olarak yayınlanacak. Katılımcılar çoğunlukla amatör mülteci veya göçmen grupları olacaktır. Ayrıca festivale ünlü şarkıcı ve müzik grupları da misafir olarak katılacaklar.
Festival 27 Mart 2021’de İngiltere saatiyle 17.00’de, Türkiye saatiyle 20.00’de başlayacak. Türkçe ve İngilizce canlı sunulacak olan festivalde yayın akışı, katılımcı grupların mülteci ve göçmenlik koşulları altında müzik hayatlarına nasıl devam ettiklerini anlatan 3-4 dakikalık kliplerle zenginleştirilecek. Festivalin amacı Festivalimizde göçmen müzisyenlerin Corona salgını sonrasındaki değişime nasıl ve hangi yollarla uyum sağladıklarına gözlerinden ve seslerinden şahit olmak hedefleniyor. Müzisyenlerin videolarının paylaşılacağı festivalimizde onları daha yakından tanıma fırsatı bulacağız.
Corona salgını sırasında değişen şartlarda gözlerinden alınacak kayıtlarla nerede ve nasıl müzik yaptıklarını görme şansına sahip olacağız. Festival için özel olarak çekilecek olan bu performans kayıtlarının amacı; göçmen müzisyenlerin performanslarını icra ederken, müziğin evrensel ve aidiyetsiz kapılarını günlük hayatın kaygılarının ötesinde hep birlikte açmaktır. Festival boyunca aynı gökyüzü altında notalara bineceğimiz yolculuğumuzda sınırların, dillerin ve milletlerin ötesinde bir yerde buluşacak, hayatın bizi bastırdığı yere rağmen şarkılar söyleyip dans edeceğiz.
Şimdi. Festival boyunca, müziğin en saf haliyle kalbimizde yakaladığı hayatın güvenli kucaklaşmasını hepimiz hatırlayacağız. “Aynı Gökyüzü Altında & Göçmen ve Mülteci Müzik Festivali” ülkelerini ve doğdukları yerleri geride bırakarak yepyeni bir hayata başlayan müzisyenlerin, evrenselliğinde nasıl bambaşka kültürleri, dilleri ve koşulları benimsediklerini bizlere göstermeyi amaçlıyor. Aynı Gökyüzü Altında Festivali Türkiye’de Mugyed ve RefugeenewsTürkiye, İngiltere’de Mavi Production UK tarafından yönetiliyor.
Festival Katılımcıları
“Aynı Gökyüzü Altında” festivaline Suriye’den Almanya’ya, Türkiye’den Avustralya’ya kadar pek çok müzisyen katılıyor.
Göçmen ve mülteci müzisyenlerin yanı sıra konuk olarak da pek çok sanatçı yer alacak.
Türkiye’den katılan göçmenmülteci müzisyenler
Enzo İkah
Omar Alkilani
Wassim Mataoui
Alaa Alkhatib
Mohammed Nader Hamta
Tambi Cimuk, Çerkez
Qıam Ashoori
İngiltere’den katılan göçmenmülteci müzisyenler
Hakan Kilman
Sibel Tüzün
Onur Uz Suna
Alan Penny Waterhouse
Tamara Raven
Dolunay Obruk
Almanya’dan katılan göçmenmülteci müzisyenler
Yurdal Çağlar
Amerika’dan katılan göçmenmülteci müzisyenler
Feyza Eren
Avusturya’dan katılan göçmen- mülteci müzisyenler
Sakina Teyna
Konuk Sanatçılar
Ahmet Kenan
Bilgiç Gülinler
Bilge Su
İrfan Alış ( Peyk Band)
Evrim Demirel
Güvenç Dağüstün
Tuğrul Tülek ( YaDa Band)
Özgün Semerci
Philip Arditti
Hibla Mukba