UK ve Türkiye’de karşılıklı birçok yatırım imkanı var

17 Aralık 2013

Ağaoğlu Grubu’nun Finansal Ürün Geliştirme Direktörü Niyazi Albay, Ağaoğlu’nun enerji, inşaat, geleceğe dönük projeler, Ticaret Odası’ndaki rolü ile Birleşik Krallık’taki ve Türkiye’deki iş camiasının yanında özel ve profesyonel yaşamı konusunda da sorulara yanıt verdi.
Ağaoğlu Grubu’nun yapısı konusunda bilgi verir misiniz?
Ağaoğlu, 1981 yılında Türkiye’de kurulmuş inşaat ve gayrimenkul geliştirme projeleri yapan bir firma. Şirketin ana faaliyeti konut projeleri; genellikle daire, villa ve ofisler. Bunun yanısıra turizm ve enerji tesisleri kurulması ve yönetilmesi de faaliyet alanımız içinde yeralıyor. Firma Ağaoğlu bayrağı altında faaliyet gösteriyor. En büyük faaliyet alanını gayrimenkul projeleri oluşturuyor. 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle firma 1505 kişiye iş sağlıyor. Bu elemanların yüzde 39’u idari ve kurumsal personel. 2011 yılında 2,3 milyar TL olan toplam varlıklar, 2012 yılında 3 milyar TL’ye yükseldi. 2011 yılına göre kar artışı yüzde 34. Şirketin 2012’deki geliri 643.8 TL olarak gerçekleşti. Şirketimiz 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle 30 bin konut yapımını tamamladı ve şuanda 2.6 milyon metrekare toplam inşat alanına sahip dört yeni projenin geliştirilmesi ve inşaatı üzerinde çalışıyor.
İnşaat Faaliyetleriniz ve projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Türkiye’nin en büyük konut geliştirme şirketiyiz. Emlak geliştirme şirketin ana iş kolu ve toplam gelirlerimizin yüzde 88’ini oluşturuyor. Ağaoğlu Şirketler Grubu genel olarak İstanbul’daki konut ve ticari gayrimenkul geliştirme projeleri üzerine odaklanmıştır. Son projelerle birlikte Şirket, 12’sı konut, 5’i ticari ve 5’i konut ve ticari karışık olmak üzere toplam 22 projeye sahip olacak.
Üzerinde Çalıştığınız Projeler Hangileridir?
Üzerinde şuan çalıştığımız birçok proje var. İstanbul Finans Merkezi. Canary Wharf’e benzeyen bir proje ki burada ulusal ve uluslararası bankalar, metal, enerji, sigorta gibi diğer sektör gruplarının yer alacağı bir yer olacak. Bodrum-Milas Turizm Geliştirme Projesi bir diğeri. Bölgesel turizmi geliştirmek amacıyla oluşturulan bu proje tamamlandığında dünyanın en büyük turizm yatırımlarından biri olacak. İnşaat alanı da dahil olmak üzere 9,5 milyon metrekare üzerinde yer alacak. Bakırköy 46 Ağaoğlu’nun Bakırköy’de Atatürk Havalimanı yakınındaki en son projesi. Toplam 1200 konut ünitesi yer alıyor ve satış planı içinde. Maslak 1453 projesi Emlak GYÖ ile birlikte geliştirdiğimiz bir proje ve geliri de paylaşmak modeli üzerine kurulu. Proje İstanbul’un Avrupa yakasında yer alacak. Proje, iş bölgesi olan Büyükdere Caddesi ekseni arkasında merkezi bir yerde olmasına rağmen aynı zamanda sakin yoğun iş alanlarından uzak bir çevrede yer alıyor. Projeyi 2015’in sonunda bitirmeyi planlıyoruz. Enerji alanındaki projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz? Enerji alanında öncelikli yatırım tercihimiz rüzgâr, hidroelektrik ve jeotermal enerji gibi yerel kaynakların çevre dostu temiz ve verimli bir şekilde kullanımını sağlayacak projeler. Şirket yönetimi bu tür projelere 2015 yılına kadar 1 milyar Euroluk yatırımın yapılacağını tahmin ediyor. Enerji Grubu 93 MW kurulu güce sahip 33 MW kapasiteli ilk WPP Mersin rüzgar Santralını faaliyete geçirdi. Şirket şuanda yüklü olan 492 MW kapasitesini sürdürerek 2015 yılı sonuna kadar 1000 MW kurulu gücü elde etmeyi amaçlıyor. Bunlara ek olarak şirketimizin Çanakkale, Eskişehir, İzmir ve Bursa gibi Türkiye’nin çeşitli illerinde Rüzgar santralleri bulunuyor.
İstanbul Finans Merkezi Projesi ve Şirketinizin bu projeye katılımı konusunda neler söyleyeceksiniz?
Ataşehir’de Emlak GYÖ ile birlikte gelir payı modeli kullanılarak geliştirildi. Grubumuz tarafından tüm gerekli zemin çalışmaları yapıldı ve ana bağlantı yolları inşa ve satılabilir alanı kongre merkezi ve perakende alanları düzenlendi. 250.000 metrekare üzerinde yer alacak özel proje alanı geliştirildi. Özel proje alanı konut, ofis ve ticari alanlardan oluşacak. Satışları Mart 2014 yılında başlayacak ve projenin inşaat bölümünün 2016 yılında tamamlanmasını öngörüyoruz. Bu proje ana Türk Bankaları ve Ankara’dan Hükümet tarafından da destekleniyor. Küresel Finans merkezi olma yolunda İstanbul’un şansı nedir? İstanbul zaten bölgesel finans merkezi durumunda. Finans sektörünün hacmi Hong Kong, Singapur ve Tokyo gibi uluslararası finans merkezleri ile rekabet edecek seviyeye getirilebilir, bu potansiyel var. GSYİH büyüme hızı oranı , uluslararası ticaret ve finansal hizmetlerin artması İstanbul, Şanghay ve Dubai gibi merkezlerin finans alanında büyümesinin önünü açtı. Özellikle finansal kriz sonrasında, gelişmekte olan ekonomilerin küresel arenada rekabet gücü arttı. Ulusal bir strateji tarafından yönlendirilen devlet desteği ile bu kentler , ulusal ya da yerel finansal merkezleri gibi mevcut pozisyonlardan gerçek uluslararası finans merkezleri haline dönüşecek büyük bir potansiyele sahip. Enstrümantal yapılarının karşılaştırılmalı analizi bu şehirlerin hem güçlü hem de zayıf yönlerini ortaya koyuyor. Potansiyelleri ve engelleri belirleyerek, yapılacak çalışmalarla İstanbul uluslararası finans merkezlerinden biri haline getirilebilir. Küresel Mali Endeksi’ne göre, İstanbul orta potansiyeline sahip. Ancak, önemli bir artış eğilimi var.
Finans Merkezi olarak Kabul edilmesi için neler yapılması gerekiyor?
Özellikle doğu ve batı arasında bir köprü olması dolayısıyla özellikle finans merkezi olması Türkiye’nin sürekli gelişimi için önemli. Türk ekonomisi son yıllarda Avrupa’da büyük bir başarı öyküsü olmuştur. Devam eden büyüme ve Türkiye’nin bölgede önemli bir siyasi ve ekonomik oyuncu olduğunu ortaya koyan rolü, güçlü ve canlı bir finans merkeziyle tarafından desteklenerek çok daha artmış olacak. İstanbul Finans Merkezi Projesini korumak ve Türkiye’nin devam eden ekonomik büyümesi üzerine inşa edilmesi Türkiye’nin uzun vadeli stratejisinin bir işaretidir. Uluslararası ölçekte bir finans merkezi olarak İstanbul’un geleceğini güvence altına almak için temel olan birkaç faktör var. Biz kentin altyapısının uluslararası bir merkez gereklerine uygun olarak geliştirilip sermaye piyasalarının derinleştirilmesinin sürdürülmesi ve reformların dinamik tutulması gerektiğine inanıyoruz. Proje uzun bir süredir devam ediyor fakat yapılacak daha çok şey var. Hedeflere ulaşmak için hükümet tarafından da atılacak birçok adım var. Amacımız açık, şeffaf iyi idare edilen ve sürekli büyüyen uluslararası finans Merkezi oluşturmak. Ulus olarak pekçok zorluğun üstesinden geldiğimiz göz önünde bulundurulursa İstanbul’un bu talepleri karşılayacağı konusunda herhangi bir şüphemiz yok.
Gelecekle ilgili planlarınız nelerdir?
Yurtdışından İstanbul’a yatırım yapmak için büyük talepler var. Bu yatırım talepleri kişisel ve firma bazında oluyor. Yatırımdan elde edilen gelir bu bölgedeki diğer şehirlere oranla yüksek. Geçen yıl Dubai’de bir satış ofisi açtık. Bu yıl Londra ve Berlin’de de birer ofis açma planımız var. Bu yıl bilançomuzun yüzde 70’i yabancı yatırımcılar tarafından oluşturuldu. Bu tek başına bizim projelerimize olan talep ve fırsatları gösteriyor ki yabancı yatırımcıların risk konusunda çok hassas ve seçici bir yaklaşımları olduğu göz önünde bulundurulmalı. Şuan Londra Green Park Knightsbridge bölgesine bir satış ofisi açmak için yer arıyoruz. Geçen Mart ayında TBCCI’nin ( Türk İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası) büyük yardımı ve iş partnerimiz Aktif Bank’la birlikte Ritz Hotel’de İstanbul Finans Merkezi’nin tanıtımını yaptık. Bu tanıtım ve yol gösterme çalışmaları küresel olarak şehirlerde de devam edecek.
TBCCI gibi iş derneklerinin rolünü nasıl görüyorsunuz?
İş Dernekleri, bilgi ve talep arasında çok önemli bir bağlantı görevi görüyor. TBCCI İngiltere’de Türkiye veya Türk kökenli şirketlerle bağlantı kurmak isteyen firmalara sahip olduğu bilgiyi paylaşarak yardımcı oluyor. Londra’da farklı bankalarda çalıştığım sırada TBCCI’yi kullanıyordum ve şuan Londra dışında olduğum halde hala kullanıyorum.
İngiltere ve Türkiye’deki iş çevreleri için ne mesaj vermek istersiniz?
İngiltere’de neredeyse 400 bine yakın olan Türkiye kökenliler iki ülke arasında kültürel bir köprü kurmalarının yanında uluslararası ticaret ve politikalarıyla da İngiliz ekonomisine ve toplumuna önemli katkı sağlıyorlar. Toplulukların iş dernekleriyle çok yakın çalışmaya ihtiyaçları var. Biz Dernek olarak Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki iş bağlantılarının güçlendirilmesine destek verme konusunda çok istekliyiz. İngiltere ve Türkiye’de karşılıklı birçok yatırım imkanı olduğuna inanıyorum.
Niyazi Albay Kimdir?
Stuttgart Almanya’da doğdu. İstatistik alanında yüksek öğrenim gördü ve Orlanda- Amerika’da master yaptı. 1998 yılında Orlando’da Southtrust Bankası’nda yönetim stajyeri olarak çalışmaya başladı. 2000 yılının başında Londra’ya taşındı ve Turkish Bank’ta Bölge Müdürü olarak görev aldı. Daha sonra HSBC ‘de Türk iş Ünitesinin başkanı ve son olarak da RBS/Natwest’te Ticari Finans Bölümü’nde Uluslararası Müdür olarak çalışmalarda bulundu. 2012 yılından buyana ise Ağaoğlu Grup için Finansal Ürün Geliştirme Direktörü olarak çalışıyor. Bankacılık kariyerinin dışında müzikle de çok ilgili. Değişik gruplar için çaldı. Günebakan, Oojami ve Grup Anadolu bunlar arasında.