Oyun yazarı ve iki kere Oscar’a aday gösterilen senarist Antony McCarten’in projesi olan ve zamanın popüler sanatçılarından Andy Warhol ve Jean-Michel Basquiat’ın birbirlerine söyledikleri tüm harika ve derin, esprili, heyecan verici ve biraz da ürkütücü olan bu drama oyunu aslında bu iki ikonik pop-kültürel figürün ne kadar akıllı olursa olsunlar ciddiyeti yakalamanın zor olduğu bir diyaloğu anlatıyor.
Andy Warhol, aynı anda hem samimi hem de duygulu bir tavır sergilerken kendisine sorulan soruları tamamen gerçeğe uygun bir şekilde cevaplıyor.
Ancak, Warhol’un yaşam ve sanata dair bazı görüş ve düşünceleri Basquiat’ı şaşkına çeviriyor. Warhol’un umutsuzca ve kendine güvensiz olan tavrı ve sanatın metalaştırılması hakkındaki fikirleri kuşkusuz Basquiat’ı şaşırtıyor. Tam anlamıyla McCarten’in projesi buydu; sanat ve yaşam hakkındaki büyük fikirleri tartışmaya hazır olan Warhol.
Uzun zamandır resim yapmamış olan Basquiat’ın canlandırdığı karakter resim yaparken tekrar hayata döner ve Warhol tam bu anda kamerasını alarak onu ve hayatını acımasızca sorgulamaya başlar.
Akıllıca düşünülmüş ve hikayeye çevrilmiş bu kurgu aslında McCarten’in idealize ettiği Warhol ve Basquiat versiyonları. Andy Warhol ile Basquiat’ın zekice araştırılmış ve senaryolaştırılmış bu projedeki performansları ise izleyicileri büyülüyor.