Futbolu diğer sporlardan ayıran şey, yarattığı hikayeler ve bu hikayelerin paylaşımıdır. Mekanlarla ilgili, insanlarla ilgili ve kültürle ilgili hikayeler. Son on yılda birkaç “büyük” kulübün neredeyse her kupayı kazanarak futbolu domine etmesiyle geçti. Dünyanın dört bir yanındaki futbolseverler, bu güzel oyunun sunduğu yeni hikayeleri gözden kaçırdı. Basitçe söylemek gerekirse futbolun farklı kazananlara ihtiyacı var.
Küresel futbol yayınları yapan COPA90, geçen sezon sunucu Eli Mengem’i, tüm zorluklara rağmen bir şeyler kazanma şansı elde etmiş bazı “daha küçük” kulüpleri araştırmaya gönderdi. Bunun amacı, hepimizin kaçırdığı hikayelerden bazılarını paylaşmak, her taraftarın neden o saf coşkuyu yaşaması gerektiğini göstermekti…“Hayatta bir kez” (Once in a Lifetime) de olsa.
İspanya’nın güneyinden Türkiye’nin kuzeyine ve son olarak da Almanya’nın güneybatısına uzanan “Once in a Lifetime” üçlemesi, üç çok farklı bölgeden üç çok farklı halkın ortak noktasını konu alıyor. Bir şeyler kazanmak için çok uzun süre bekleyişlerini.
COPA90 sunucusu Eli Mengem, projeyle ilgili şunları söylüyor: “COPA90 için yüzden fazla şehirden futbol hikayeleri anlatma ayrıcalığına sahip oldum. Hiçbir şey beni Trabzon’da yaşadığım şeylere hazırlayamazdı. İnsanlar, hikayeler, duygular. Siz de buna hazırlıklı olmayacaksınız.”