Londra Yunus Emre Enstitüsü 17 Kasım 2022 günü saat 7’de Thames & Hudson yayınevi ile işbirliğinde araştırmacı ve yazar Diana Darke ile Osmanlı: Kültürel Bir Miras isimli büyük ilgi uyandıran kitabı üzerine bir imza günü ve söyleşi düzenliyor.
Moderatörlüğünü yazar Tharik Hussain’in yapacağı etkinlik, yazar ve Orta Doğu Kültür Uzmanı Diana Darke’ın konuşmasıyla başlayacak ve ardından soru-cevap oturumu ve kitap imzası ile devam edecek.
Diana Darke konuşmasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun sanatsal, kültürel, dini ve siyasi tarihinin son zamanlarda yeni yeni fark edilen taraflarını ele alacak ve katılımcıları ilham dolu kitabında merak uyandıran bir yolculuğa çıkaracak.
Osmanlı: Kültürel Bir Miras (The Ottomans: A Cultural Legacy), içinde yazarın Osmanlı İmparatorluğu hakkında ilginç gerçekleri ortaya koymakla kalmayıp, estetiğinden bilimsel ve tıbbi başarılarına değinip kültürel mirasının önemini bir çok yönden vurguladığı ve ayrıca el yazmaları, minyatürler, resimler ve fotoğrafların da yer aldığı zengin bir kitaptır.
Tanıtım bülteninde, “Osmanlı saltanatının 1 Kasım 1922’de kaldırılmasının üzerinden yüz yıl, yani Osmanlı’yı ve onun kültürel mirasını yeniden incelemeye
yetecek kadar zaman geçti” diye başlayan kitap kendini Osmanlı İmparatorluğu hakkında yazılan binlerce yayın arasında bambaşka bir yere konumlanıyor. Ayrıca, Osmanlıların tarih boyunca karşı karşıya kaldığı siyasi zorluklarla rağmen mimari, mutfak, müzik, bilim ve tıp alanında elde ettiği eşsiz başarıları gün yüzüne çıkarıyor.
Tarih boyunca Osmanlı İmparatorluğu, dini ideoloji ile laik siyaset arasında nasıl bir dengenin kurulabileceği ve çok kültürlü toplumlarda vatandaşlar arasında adalet ve eşitliğin nasıl teşvik edileceği gibi modern Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinin de ortak sorunları olan meseleler ile karşı karşıya kalmıştır.
Ancak Osmanlı, çeşitli medeniyetleri bünyesinde barındırdığı toplumların kültürel zenginliklerinden en iyi şekilde faydalanma konusunda örnek olmuştur.
Aynı zamanda kendi dinamik ve dayanıklı yapısını koruyan Osmanlı, Moğol zırhı, İran çini işçiliği ve daha bir çok farklı kültürel zenginliği özümseyerek Asya, Avrupa ve Afrika kültürlerinin kaynaşmasına yardımcı olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu, son derece kapsamlı ve donanımlı olmasının yanısıra hükümdarlığı boyunca müzik, sanat, mutfak gibi hayatın ince yanlarına da özel bir ilgi duymuş hatta hükümdarlık olarak çiçeklere ve bahçelere, özellikle lalelere ve güllere verdiği önemi daima sergilemiştir.
Bugün İstanbul’daki Topkapı Sarayı Müzesi gibi tarihi yapılarında sergilenen zarif kaftanların, halıların ve seramiklerin ardında yüzyıllardır süren göç, ticaret ve mücadele yatmaktadır.
Birbirinden özel resimlerle donatılmış bu kitap, Osmanlı İmparatorluğu’nun radikal bir tablosunu okuyucuya sunuyor.
Bu söyleşi, Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel mirasını ve bunun Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu üzerindeki derin etkisini keşfetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat oluşturacak.