Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Sevginin, fedakarlığın, emeğin ve umudun kaynağı olan kadınlar, bir kez daha hak ettikleri saygı ve takdiri görmenin mücadelesini veriyor.
Kadınların toplum içindeki vazgeçilmez rolüne dikkat çeken Mustafa Kemal Atatürk, “Yeryüzündeki her şey kadının eseridir.” sözleriyle bu gerçeği tarihe not düşmüştü.
Büyük ozan Neşet Ertaş da “Kadın insandır; biz insanoğlu…” diyerek, kadınların hayatın merkezindeki yerini en yalın haliyle ifade etmişti.
Kadınlar, insanlığı tamamlayan, bir bütünün iki yarısından biri olarak toplumsal yapının temelini oluşturuyor. Onların emeği, sevgisi ve katkısı olmadan ne aile, ne ekonomi, ne de kültürel değerler var olabilir.
Bu gerçek ışığında, kadın hakları ya da toplumsal cinsiyet eşitliği gibi kavramlar, bir haktan çok varoluşun doğal bir gerekliliği olarak kabul edilmelidir.
İngiltere’de Kadınların Gündemi
İngiltere’de bu yılki 8 Mart kutlamalarında, özellikle iş hayatındaki fırsat eşitliği ve kadın sağlığına yönelik politikalar ön plana çıktı.
Son verilere göre, kadınlar erkeklere kıyasla aynı işi yaptıkları halde ortalama %14 daha az ücret alıyor. Ayrıca, iş dünyasında yönetici ve üst düzey pozisyonlarda kadın temsili hâlâ düşük seviyede seyrediyor.
Sağlık alanında ise kadın doktorların sayısının tarihte ilk kez erkekleri geçtiği geçtiğimiz günlerde açıklanmıştı. Uzmanlar, bu gelişmeyi önemli bir kazanım olarak değerlendirirken, kadınların özellikle cerrahi gibi branşlarda daha fazla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Dünya Kadınlar Günü nasıl başladı?
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, işçi hareketinden doğdu.Tohumları 1908’de New York’ta 15 bin tekstil işçisi kadının daha kısa çalışma saatleri, daha iyi ücret ve seçme hakkı talebiyle yürümeleriyle atıldı.
Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Partisi 8 Mart’ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etti. Bu özel günü uluslararası hale getirme fikrini ortaya atan ilk kişi ise Alman komünist ve kadın hakları savunucusu Clara Zetkin’di.
Zetkin, 1910 yılında Kopenhag’da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı’nda Dünya Kadınlar Günü fikrini önerdi.
Konferansa 17 farklı ülkeden katılan 100 kadın, Zetkin’in önerisini oy birliğiyle kabul etti.
İlk uluslararası etkinlikler 1911’de Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de düzenlendi.
Dünya Kadınlar Günü’nün 100. yıl dönümü 2011 yılında büyük organizasyonlarla kutlandı.
1977’de Birleşmiş Milletler’in Dünya Kadınlar Günü’nü kabul etmesiyle gün resmiyet kazandı. BM her yıl için özel bir tema belirlemeye başladı.
1996’da belirlenen ilk tema “Geçmişi kutlamak, geleceği planlamak” şeklindeydi.
Neden 8 Mart tarihi?
Dünya Kadınlar Günü fikrini ortaya atan Clara Zetkin’in aklında belirli bir tarih yoktu.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917’de Rus emekçi kadınlar “Ekmek ve barış istiyoruz” sloganlarıyla sokaklara çıkmıştı.
Eylemlerin dördüncü gününde Rus Çarı tahttan indirildi. Kurulan geçici hükümet ise kadınlara seçme hakkı tanıdı.
Rusya’daki kadın eylemlerinin başlangıcı, Jülyen takvimine göre 23 Şubat’tı.
Dünya genelinde daha yaygın biçimde kullanılan Miladi (Gregoryen) takvimde bu tarih 8 Mart’a denk geliyordu.
8 Mart, yalnızca kutlama değil; kadının her alandaki emeğini, direncini ve vazgeçilmezliğini bir kez daha hatırlatma günüdür.
Kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON











