Kalıcı gıda ve içecek anlaşması masada: Fiyatlar düşebilir ancak egemenlik tartışması büyüyor
İngiltere hükümeti, Avrupa Birliği (AB) ile yaptığı geçici gıda ve içecek anlaşmasını kalıcı hale getirmeyi planlıyor. Anlaşma sağlanırsa, market raflarında zanaat peyniri, zeytin ve kaliteli sosisler gibi ürünlerin fiyatlarının düşmesi bekleniyor. Ancak eleştirmenler, kalıcı bir mutabakatın Brüksel’e hayvan refahı ve gıda güvenliği kurallarında veto hakkı vereceğini savunuyor.
Hükümetten “ulusal çıkar” vurgusu
The Times’ta yer alan habere göre, çarşamba günü bir konuşma yapacak olan AB ilişkilerinden sorumlu Bakan Nick Thomas-Symonds, İngiltere’nin AB kurallarıyla uyumlu hale gelmesinin “büyümeyi desteklemek ve gıda fiyatlarını düşürmek için gerekli bir adım” olduğunu söyleyecek. Thomas-Symonds, bu yaklaşımı “egemenliğin ulusal çıkar doğrultusunda kullanılması” olarak tanımlayacak.
Ancak bu plan, Brexit kampanyasında öne çıkan çevrelerde endişe yaratıyor. Muhafazakârların gölge dışişleri bakanı Dame Priti Patel, “Keir Starmer ülkeyi yeniden Brüksel’in kollarına bırakıyor, İngiltere’yi kural koyucu değil kural alıcı haline getiriyor” dedi.
Hükümet kaynakları ise İngiliz ihracatçılarının zaten AB’ye satış yapabilmek için bu kurallara uyduğunu belirtiyor. Örnek olarak, “füme bacon” tartışmasında Walkers’ın AB’nin yasakladığı aroma maddelerini yıllardır kullanmadığı hatırlatıldı.
Anlaşma neleri kapsıyor?
Kalıcı hale getirilecek bir anlaşma, İngiltere’ye sosis, burger, peynir ve zeytin gibi ürünlerin daha kolay ve ucuz girmesini sağlayacak. Ayrıca İskoç somonu gibi ürünlerin AB’ye ihracatında da kolaylık yaratacak.
Haziranda yürürlüğe giren geçici mutabakatla birlikte bazı sebze ve meyve ithalatında sınır kontrolleri kaldırılmış, AB’den gelen canlı hayvanlar ile İrlanda’dan gelen hayvansal ve bitkisel ürünlere yönelik kontroller iptal edilmişti. Ancak bu düzenleme tüm ürünleri kapsamıyor ve sadece ithalat tarafında geçerli.
Fiyatlar hâlâ artıyor
Hükümet, anlaşmanın süpermarketlerin maliyetlerini düşürdüğünü ve bunun tüketiciye yansıdığını savunuyor. Ancak British Retail Consortium-NIQ verilerine göre gıda fiyatları ağustos ayında yıllık bazda %4,2’ye yükselerek son 18 ayın en hızlı artışını kaydetti. Çikolata, tereyağı ve yumurta fiyatları belirgin şekilde arttı. Bank of England, nisanda yapılan ulusal sigorta artışının da gıda fiyatlarını yukarı ittiğini açıkladı.
Siyasi tartışmalar alevleniyor
Priti Patel, anlaşmayı “AB’ye teslimiyet” olarak nitelendirerek, “Muhafazakârlar olarak bu ihanete karşı halkın iradesini savunacağız” dedi.
Thomas-Symonds ise Reform UK lideri Nigel Farage’ı eleştirerek, anlaşmaya karşı çıkmanın İngiliz işletmelerine daha fazla bürokrasi ve kırmızı bant yükleyeceğini söyledi:
“Bu anlaşmayı geri çevirmek, gıda ve içecek sektöründeki yatırımları riske atar ve çiftçiler ile balıkçıların ihracatını zorlaştırır.”
Farage ise SPS (gıda güvenliği) hükümlerini hedef alarak, “İngiltere’yi yeniden Brüksel’in yörüngesine sokuyorlar. Bu, egemenliğimizi büyük ölçüde teslim etmek anlamına geliyor” dedi. Reform UK’den yapılan açıklamada da, “Hiç kimse İngiliz işletmelerine bu hükümetten daha fazla zarar vermedi” ifadeleri kullanıldı.
Hedef: 2027’de kalıcı anlaşma
Hükümet, 2027 yılına kadar AB ile nihai bir gıda ve içecek anlaşması imzalamayı hedefliyor. Thomas-Symonds’un The Spectator ev sahipliğinde yapacağı konuşmada, bu anlaşmanın hem gıda fiyatlarını düşürme hem de istihdamı koruma amacı taşıdığı vurgulanacak.



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON











