Yatırımcılar son aylarda altın, Bitcoin ve hisse senetlerine akın ediyor.
Sebep sadece enflasyon değil. ‘Değer kaybı ticareti’ olarak adlandırılan bu yeni yatırım dalgası, dünya genelinde hükümetlerin artan borç yüküyle baş edemeyeceği endişesinden besleniyor.
The Guardian bu trendi anlatıyor
“Debasement” terimi, bir şeyin kalitesini ya da değerini düşürmek anlamına geliyor. Kavram tarihsel olarak, 16. yüzyılda İngiltere Kralı VIII. Henry’nin, savaşlarını finanse etmek için gümüş ve altın sikkelerin içeriğini ucuz metallerle değiştirmesine dayanıyor.
Bugünün “değer kaybı ticareti” ise, yatırımcıların dolar gibi “fiat” (karşılıksız) para birimlerinden uzaklaşarak, altın, Bitcoin ve diğer reel varlıklara yönelmesi anlamına geliyor. Yatırımcılar, hükümetlerin yüksek borçlanmayı kontrol altına alamayacağı, merkez bankalarının ise siyasi baskı altında bağımsızlığını kaybedeceği endişesiyle hareket ediyor.
Endişe büyüyor: Dolar, borç, faiz
The Guardian’a göre bu eğilim, özellikle ABD’deki 37 trilyon dolarlık devasa ulusal borç ve faiz indirim baskısı nedeniyle hız kazandı. Donald Trump yönetiminin yüksek harcama politikaları, ABD dolarının değerini zayıflatırken; Japonya, Fransa ve diğer büyük ekonomilerde de bütçe disiplini kaygıları artıyor. ABD’de yıl başından bu yana doların değeri yüzde 9 gerilerken, yatırımcılar daha güvenli limanlara yöneliyor.
Altın fiyatı 2025’te yüzde 50 yükselerek ilk kez ons başına 4 bin doları geçti. Bitcoin de yüzde 20 artışla 125 bin dolar seviyesini gördü. Hedge fon yöneticisi Ken Griffin, yatırımcıların portföylerini “ABD devlet riskinden uzaklaştırmak ve dolardan bağımsızlaştırmak” istediklerini söylüyor.
Altın ve Bitcoin yükseliyor, tahviller düşüyor
JP Morgan analistlerine göre, “Washington’daki politik çıkmaz, doların değer kaybını hızlandırıyor.” Dünya Altın Konseyi verileri, altın fonlarına yapılan yatırımların son çeyrekte tarihî rekor kırdığını gösteriyor. Öte yandan, uzun vadeli devlet tahvillerine ilgi azalıyor. Enflasyonun tahvillerin reel getirisini eritmesinden korkan yatırımcılar, daha az devlet borcu alıyor. Deutsche Bank’a göre, bu dönem modern tarihin devlet tahvilleri için en kötü on yılı olarak kayda geçti.
Yeni rezerv: Bitcoin mi olacak?
Deutsche Bank ekonomistleri Marion Laboure ve Camilla Siazon, merkez bankalarının 2030’a kadar Bitcoin ve altını birlikte rezerv varlıkları arasına alabileceğini öngörüyor:
“Stratejik bir Bitcoin portföyü, 20. yüzyıldaki altın gibi finansal güvenliğin temel taşı olabilir.” Yükseliş sürer mi? Goldman Sachs, altın fiyatının 2026 sonunda 4 bin 900 dolar seviyesine çıkabileceğini tahmin ediyor.
Ancak uzmanlar, piyasadaki coşkunun yapay zekâ hisseleri balonuyla birleştiği uyarısında bulunuyor. Milyarder yatırımcı Paul Tudor Jones, CNBC’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Tüm koşullar, büyük bir yükseliş patlaması için hazır. 1999’daki dotcom çılgınlığına çok benziyor ama potansiyel olarak daha patlayıcı.” Altın ise bu belirsizlik ortamında hâlâ “güvenli liman” olarak öne çıkıyor.
The Guardian analizine göre, ‘değer kaybı ticareti’ hem merkez bankalarının, hem de yatırımcıların yeni çağına yön veren en güçlü temalardan biri haline gelmiş durumda.