İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ülke siyasetinde ırkçılığın yeniden yükselişe geçtiğini belirterek Nigel Farage’ın Reform UK partisinin “tehlikeli ve bölücü bir siyaset izlediğini” söyledi. Starmer ayrıca, iki çocuk yardım sınırının bu ayki bütçede kaldırılacağına dair en güçlü mesajını verdi.

Starmer: “Zehirli bir siyaset ülkeyi bölüyor”
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İngiliz siyasetinde “on yıllar önce geride bırakıldığını sandığı ırkçılığın” yeniden su yüzüne çıktığını belirterek, bu durumun insanlarda “korku ve bölünme” yarattığını söyledi.
ITV’nin Lorraine programında hekim ve televizyon sunucusu Dr Amir Khan’ın sorularını yanıtlayan Starmer, Reform UK lideri Nigel Farage’ın “ülkeyi yeniden ırkçı ve ayrımcı bir siyasete sürüklediğini” ifade etti:
“Bazı söylemler var ki, açıkça ırkçı ve bölücü. Bunları on yıllar önce geride bıraktığımızı sanıyordum. Ancak bu zehirli dil yeniden siyasete dönüyor ve insanları gerçekten korkutuyor.”
The Guardian’ın haberine göre Starmer, İngiltere’de ki siyasi mücadelenin artık “ülkenin vatansever yenilenmesini” savunan İşçi Partisi ile “zehirli bölünme siyasetini” körükleyen aşırı sağ partiler arasında geçtiğini vurguladı.
“İngiliz olmak; makul, hoşgörülü ve başkalarını önemseyen biri olmaktır. Biz, bu değerlere sahip çıkmaktan gurur duymalıyız.”
Irkçılığa karşı açık çağrı: “Bu nefret suçtur”
Starmer, Eylül ayındaki İşçi Partisi kongresinde de benzer bir mesaj vermişti. O konuşmasında, “ülkenin ruhu için mücadele verdiğini” söyleyerek, Farage ve diğer aşırı sağ figürlerin “ahlaki bir çizgiyi aştığını” belirtmişti.
“Eğer beyaz olmayanların İngiliz olamayacağını, kuşaklardır burada yaşayan ailelerin ülkeden gönderilmesi gerektiğini söylüyorsanız, siz ulusal yenilenmenin düşmanısınız. Irkçı nefreti körüklüyorsanız, bu ‘endişe dile getirmek’ değil, bu suçtur.”
Starmer, milliyetçilik kisvesi altında ırkçı saldırıların normalleşmesine izin vermeyeceklerini belirterek, “Bir Çin restoranı sahibine ‘evine dön’ diye yazılmış bir grafitinin yanına bayrak çizmek vatanseverlik değil, ırkçılıktır” dedi.
Reeves ve Starmer’dan aynı mesaj: “Hiçbir çocuk cezalandırılmamalı”
Starmer, röportajda aynı zamanda iki çocuk yardım sınırının kaldırılması konusunda da şimdiye kadarki en güçlü mesajını verdi.
İngiltere’de yardım kuruluşlarının “çocuk yoksulluğunun en büyük nedeni” olarak tanımladığı bu uygulamayı hedef aldı.
“Çocuk yoksulluğunu azaltmaya kararlıyım. Ücretsiz okul yemekleri, kahvaltı kulüpleri ve çocuk bakım desteği sağladık, ama yeterli değil. Daha fazlasını yapmak zorundayız.”
Sunucu Dr Khan’ın, bu ifadelerin iki çocuk sınırının kaldırılacağı anlamına gelip gelmediğini sorması üzerine Starmer şöyle yanıt verdi:
“Çocuk yoksulluğunu düşürmeye kararlı olduğumu söylüyorsam, bunu başarmak için gerekli adımları da atacağımızdan emin olabilirsiniz.”
Maliye Bakanı Rachel Reeves de bir gün önce BBC Radio 5 Live’a verdiği röportajda benzer bir açıklama yapmıştı:
“Bir çocuk, ailesinin maddi durumu yüzünden cezalandırılmamalı.”
Bu açıklamalar, hükümetin iki çocuk sınırını tamamen kaldırmaya hazırlandığı yönündeki beklentileri güçlendirdi. Resolution Foundation tahminlerine göre, uygulamanın kaldırılması 2029-30’a kadar yaklaşık 3,5 milyar sterline mal olacak, ancak yüz binlerce çocuğu yoksulluktan kurtaracak.
Streeting: “Irkçılık yeniden sıradan hale geldi”
Starmer’ın sözleri, Sağlık Bakanı Wes Streeting’in bu ay başında yaptığı uyarılarla da paralel. Streeting, Guardian’a verdiği demeçte, 1970’ler ve 1980’lerdeki gibi “çirkin bir ırkçılığın” yeniden yükseldiğini söylemişti:
“Artık ten rengine dayalı hakaretler ve saldırılar o kadar sık yaşanıyor ki, sanki yeniden ‘ırkçı olmanın sosyal olarak kabul edilebilir’ olduğu bir döneme girdik.”
Bakan, bu eğilime karşı açık bir tutum alınması gerektiğini vurguladı:
“Bu çirkin ırkçı zihniyete artık son vermeliyiz. İngiltere’yi yeniden ırkçılığın kabul edilemez olduğu bir iklime döndürmeliyiz.”
Siyasette keskin kutuplaşma
Starmer’ın çıkışları, Reform UK’in artan desteği ve hükümetin önümüzdeki haftalarda açıklayacağı bütçe öncesinde tansiyonun yükseldiği bir döneme denk geliyor. Başbakan, hem aşırı sağ söyleme karşı durmayı hem de çocuk yoksulluğunu azaltacak sosyal politikalarla toplumsal birliği yeniden tesis etmeyi hedefliyor.
“Ülkemiz için verilen bu mücadele, yalnızca ekonomiyle değil, değerlerle ilgilidir. Biz adil, hoşgörülü ve birleştirici bir İngiltere için ayağa kalkacağız.”



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON











