Edebiyat bilimden hep ilham almıştır derler ya, bana kalırsa bu alışveriş karşılıklı.
Geleceği hayal etmek, distopyaları kurgulamak, teknolojinin insan üzerindeki etkilerini düşünüp kurgu metinlere dönüştürmek bilim ve teknolojinin ışığıyla olmuştur.
Tamam. Peki masallardaki ateşler saçarak uçan ejderhanın, bilim insanlarına ilham vermediği söylenebilir mi? Aslında hayatın akışında birbirine dokunan her şey etkileşimden nasibini alıyor. Televizyon hayatımıza 1930 da girdi. Bir asır bile geçmeden internet çağına balıklama daldık ve televizyon neredeyse demode oldu. Değişim taklalar atarak ışık hızıyla ilerliyor. Medya imparatorlukları kumdan kaleler gibi yıkılmaya devam ediyor. İnternet, sadece iletişim biçimlerimizi değil savaşları bile değiştirdi. Bir gün savaşları bitirecek bir teknoloji ile karşılaşır mıyız bilmiyorum. İnternetle hayatımıza giren mucizelerden biri de dev arşiv alanları.
Belleklerimizin, kayıtlarımızın ve binlerce kütüphaneyi içine alan güvenli kayıt ortamının olduğu çağdayız ve artık kitaplar yakılarak, yasaklanarak yok edilemiyor. Efsaneler arasında anlatır; Cleopatra, düşmanları tarafından yakılan 400 bin kitaplık kütüphanesini sarayının penceresinden acı içinde seyrettikten sonra intihar ettiği söylenir. Bilim insanlarından ilham alan edebiyata dönüyorum. Geçen hafta İzmir Kitap Fuarındaydım. Yukarıdaki yazdıklarıma örnek olabilecek güzel bir kitap okuyucusuyla buluştu.

Eksi 18 Edebiyat Topluluğundan yazar Burçak Temel afet gibi zorlayıcı durumlarda çocukların baş etme becerilerine destek olmak için kolları sıvayıp bir proje hazırladı. On üç yazardan on dört öykünün yer aldığı ‘Gökyüzünü Tutan Eller’ isimli ortak kitap, Kekeme Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluştu. Burçak Temel, Hem 30 Ekim İzmir hem de 6 Şubat Maraş depreminde, depremzede çocuklar ve yakınlarıyla çalışmış. Ve bu gibi zorlayıcı durumlarda çocukların ihtiyaçlarını gözlemleme fırsatı bulmuş. İşte bu proje fikri de böylece ortaya çıkmış. Baştan sona kitabı okudum. Gökyüzünü Tutan Eller, on yaş üzeri okuyucuların severek okuyabileceği fantastik ve bilimkurgu dalında yazılmış keyifli bir kitap olmuş.
“Bazen gökyüzü kırılır. Bazen dünya susar…”
Ama bir çocuk elini uzattığında, her şey yeniden başlar. Gökyüzünü Tutan Eller, afetlerden sonra doğan umutların hikâyesi. Bu kitapta, kimi zaman bir ormanın kalbinde, kimi zaman uzak bir gezegende, kimi zamansa bir çocuğun yüreğinde yolculuğa çıkacaksın. Fantastik ve bilim kurgu tarzında on dört farklı öykü, doğayı, dayanışmayı ve iyileşmeyi anlatıyor. Her biri, küçük bir ışığın bile dünyayı değiştirebileceğini fısıldıyor. Belki senin ellerin de bir gün gökyüzünü tutar. Kitaba öyküsü giren yazarlar: Betül Çakıroğlu, Burçak Temel, Dilek Yılmaz, Dursaliye Şahan, Elif Bülbül, Elif S. Çelebi, Esen Soydan Can, Fernur Durak, Gönül Çatalcalı, Gülay Pamuk, Tuğçe Sakallı Gedikali, Yayla Boztaş ve Zarife Açıkel.



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON











