Sterlin: Referandum sonuçlarının açıklanmasının ardından, Sterlin Dolar karşısında son 31 yılın en düşük seviyesine geriledi.
Bununla birlikte diğer ülkelerden alınacak mal ve hizmetlerin masrafının daha fazla olması, enflasyonun yükselmesi ve diğer ülkelere satılan ürünlerin alıcılar için daha ucuz olması bekleniyor.
Mortgage: Referandum öncesinde Maliye Bakanlığı Brexit durumunda borçlanma masraflarında artış olabileceği tahmininde bulunmuştu. Faiz oranlarında artış yaşanması da ayrıca ev sahiplerinin masraflarını arttıracağı için kira fiyatlarını yükseltecek gibi görünüyor. Yine de bazı ekonomi uzmanları, İngiltere Merkez Bankası’nın faiz oranlarını arttırmayacağını, aksine düşüreceğini söylüyor. Bu durumda borçlanma masraflarının düşmesi bekleniyor.
Ev fiyatları: IMF, Brexit durumunda ev fiyatlarında ani bir düşüş yaşanacağını söylemişti. IMF’nin bu uyarıları mortgage masraflarının artacağı düşünülerek yapılmıştı. Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklama ise iki yıl içinde ev fiyatlarının %10 ile %18 arasında değer kaybedeceği yönündeydi. Bu ilk kez ev alacaklar için iyi bir haber olsa da, hâlihazırda ev sahibi olanlar için çok da iyi bir haber olarak görülmüyor.
Maaşlar: Bir çok uzman, AB’den ayrılmanın yaratacağı şok etkisinin Birleşik Krallık’taki işsizlik oranında artışa sebebiyet vereceğini belirtmişti. Bunun maaş artışları üzerindeki baskıyı ortadan kaldıracağı tahmin ediliyor. Maliye Bakanlığı, maaşların %2.8 ile %4 arasında düşeceğini ve bu durumda ortalama bir çalışanın yılda en az £780 zarara uğrayacağını açıklamıştı.
RESMİ AYRILIK SÜRECİ NASIL GELİŞECEK?
Britanya’nın AB’den ayrılması yönünde karar çıkan referandumun ardından Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Britanya halkının kararını verdiğini ve AB’den çıkmak için yapılacak olan müzakerelerin bir an önce başlaması gerektiğini söyledi. Britanya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılık sürecini resmi olarak başlatabilmek için Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesinin devreye sokulması gerek.
Bu maddenin devreye sokulmasıyla ayrılık müzakerelerinin iki yıl içinde tamamlanması gerekiyor. Eğer müzakereler iki yıl içinde tamamlanamazsa, bu durum ayrılmak isteyen devletin gerekli anlaşmalar yapılamadan Avrupa Birliği üyeliğinin sonlandırılması anlamına gelebilir. Diğer tüm AB üyesi devletlerin de onay vermesi durumunda ise, müzakere süreci uzatılabilir. Başbakan David Cameron, kendisinin bu anlaşmayı devreye sokmak gibi bir niyetinin olmadığını ve bunu kendisinden sonra başbakan olacak kişinin yapması gerektiğini söyledi. Cameron’un istifasından sonra başbakanlık için en güçlü aday olarak gösterilen Boris Johnson da yaptığı açıklamada bu işin aceleye getirilmemesi gerektiğini ifade etti. Avrupa Birliği içerisinde Brexit’in domino etkisi yaratmasından korkuluyor.
Öyle ki, Fransa, Hollanda ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinden aşırı sağ görüşlü, AB karşıtı partiler de Britanya’nın özgürlüğünü kazandığını ve kendi ülkelerinde de referanduma gidilmesi gerektiğini söylüyor.