Geçen perşembe AB’de kalıp kalmama referandumu için sandık başına giden Britanya adaları, artık Avrupa Birliği üyesi olmama kararı aldı.
Avrupa Birliği tarihinde ilk kez yaşanan bu olay hem Britanya’yı hem de AB’yi tabandan sarstı. Başbakan David Cameron’un geçen yıl gerçekleşen genel seçimler sürecinde, ‘başbakan olursam size referandum hakkı vereceğim’ sözü Avrupa’ya hiç hesapta olmayan politik, ekonomik ve sosyal bir kaos yaşatmış oldu.
Referandumda sandığa gitme oranı %72 oldu ve Britanya genelinde oy kullanan seçmenlerin %52’si ‘çıkalım’, %48’i ise ‘kalalım’ demesine rağmen Londra, İskoçya ve Kuzey İrlanda buna karşı çıkıyor. Londra dışındaki İngiltere bölgelerinde seçmenlerin çoğu çıkmak için oy kullandı. Londra’daki seçmenlerin yaklaşık %60’ı ise referandumda AB’de kalmayı destekledi. Galler halkı oy hakkını çıkmaktan yana kullanırken, Kuzey İrlanda ve İskoçya’nın büyük çoğunluğu Avrupa Birliği’nde kalmak istediklerini belirttiler. İskoçya seçmenlerinin %60’ından fazlası da AB’de kalmak için oy kullandı. Hal böyle olunca İskoçya’da ‘biz kalmak istiyoruz ama çıkmak zorunda bırakılacağız’ tartışmaları başladı.
İskoçya lideri Nicola Sturgeon, İskoçya’nın kendi isteği dışında AB’den çıkmak zorunda bırakılmasının demokratik olarak kabul edilemez olduğunu ve İskoçya’nın bir kez daha bağımsızlık referandumuna gitme ihtimalinin yüksek bir olasılık olduğunu ifade etti. Referandum sonuçlarının resmiyet kazanmasının ardından basın karşısına geçen, AB’de kalalım kampanyasının lideri Başbakan David Cameron ekim ayına kadar istifa edeceğini açıkladı.Başbakan Cameron yaptığı açıklamalarda Britanya halkının kararını verdiğini, her zaman bu ülkeye hizmet etmekten gurur duyduğunu ve ekim ayına kadar ülke için elinden gelenin en iyisini yaptıktan sonra görevini bırakabileceğini açıkladı.
Cameron, ülkenin yeni bir lidere ihtiyaç duyduğunu belirtti. David Cameron’un istifası halinde şu an başbakanlık için en güçlü aday olarak, çıkalım kampanyasının lideri, Londra’nın eski belediye başkanı Boris Johnson gösteriliyor. Boris Johnson yaptığı açıklamalarda başbakanlık durumu için yorum yapmazken, Britanya’nın Avrupa’ya sırtını dönmeyeceğini ifade etti.Yaşanan bu gelişmelerden sonra ülkenin ana muhalefet partisi olan İşçi Partisi de bu durumdan etkilendi