Tansel Fikri; Barışın parametreleri bugün Kıbrıs’ta kurulan müzakere masasında yok
Kıbrıs sorununda tarafların çok olması, çözüm sağlanamamasının en büyük nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Adada yaşayan Türkler ve Rumlar dışında, Yunanistan, Türkiye, İngiltere, ABD ve AB ülkeleri de bu sorunun tarafı haline gelmiş bulunmakta.
Zaman zaman askıya alınan, zaman zaman da sonuca yönelik cesur adımların atıldığı müzakereleri KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum lider Anastasiadis yürütüyor. Kıbrıs`taki iki liderin Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulma müzakerelerinde ana konulardaki yapıcı turlar bugün de (23 Ağustos) devam edecek. Liderlerin 29 ve 31 Ağustos, 2, 6, 8 ve 14 Eylül`de de bir araya gelmeleri bekleniyor.
Kıbrıs sorununu yakından takip eden ve bir dönem KKTC Londra Temsilcisi olarak görev yapan Tansel Fikri, Ada’da yürütülen müzakereler ve Kıbrıs sorunu ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.
‘İki lider arasında yürütülen müzakerelere temkinli yaklaşan Tansel Fikri, ‘Bugünkü müzakere süreci ve koşulları, AB desteğinde Rum dayatmaları sonucunda Rum çoğunluğuna ve Rum egemenliğine dayalı, üniter bir devlet modelinin yoğun bir şekilde müzakere edilmesine yol açmıştır’ dedi.
Garanti ve ittifak antlaşmalarw dahil, tüm kırmızı çizgilerimizin maalesef tartışmaya açıldığını kaydeden Tansel Fikri, ‘Bu sürecin önlenememesi halinde baskın bir referandumla KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının tarih ve coğrafya sahnesinden ilelebet silinmesi mukadder olacaktır. Anavatan Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’deki varlığı, stratejik güvenliği ile hak ve menfaatleri tehlikeye girecektir’ diye konuştu.
‘Devam eden müzakereler her iki toplum arasında makbul görecek bir anlaşma getirir mi?” şeklindeki bir soruyu eski Maliye Bakanı şöyle cevapladı:
‘Kıbrıs’ta, Helen Egemenliği tarihi misyonu için Kıbrıs sorununu yaratan, bu uğurda başlatmış olduğu silahlı mücadeleyi kaybeden Rum- Yunan kanadı, bugün maalesef görüşme masasında barışın koşullarını dikte etme yolunda önemli mesafeler kaydetmiştir’.
Tansel Fikri sözlerini şöyle sürdürdü; ‘Sözde, iki kesimli, iki toplumlu, iki kurucu devlete ve siyasal eşitliğe dayalı federal bir BM çözüm modeli adı altında ancak fiiliyatta “Kıbrıs – AB Ana Sözleşmesi” hükümlerine bağlı, serbest dolaşım, serbest yerleşim ve bireysel mülkiyet hakkının esas alındığı, serbest mülkiyet ve iş yapma gibi temel insan haklarının AB müktesebatı ve normları çerçevesinde uygulanabileceği bir format gündemin ana eksenine dönüşmüştür’
Ada’da sağlıklı kalıcı bir çözümün mümkün olduğuna değinen Fikri, ‘Ama bunun parametreleri bugünkü görüşme masasına yansımamıştır’ dedi. Tansel Fikri, ‘KKTC idari yönetimlerde ve demokraside yeterince yol kat edebildi mi?’ şeklindeki soruya da; ‘Devlet Yönetimi siyasi atamalarla, liyakat ve beceriden uzaklaşmış yandaş Devlet Yönetimini ciddi ölçüde zaafa uğratmıştır.
Siyasi Partiler, Devlet imkanlarını paylaşım yarışı içinde delege ve yandaş düzenine adeta çıkar sağlayan mekanizmalara dönüşmüştür. Bu sağlıksız düzen Devlet Yönetiminde, acil ve köklü reformları mecburi kılmaktadır. Adalet ve demokratik hukuk devleti kurallarına uygulamada etkinlik kazandırmak Devlete güvenin temel taşıdır.!”İnsan gücüne yeterli yatırımı yapamadık. Çekirdek kadrolar vardı ama yeterli değillerdi. Diplomat eksikliğimiz halen devam ediyor. Eğer bir ülkede siyasi partiler ve yapılanmalar devlet imkanlarının peşine düşerlerse ülke daha da geriye gider. Kıbrıs’ın da içinde bulunduğu tam da budur. Rum arazileri devletleştirilerek hak sahiplerine dağıtılmıştır ancak bu dağıtım sürecinde çok büyük haksızlıkların ve adaletsizliklerin yapıldığı bir gerçektir.
İktidara gelen partiler istisnasız bu önemli konuda yetersiz kalmıştır.’ şeklinde cevapladı. Tansel Fikri, ‘Basın ve muhalefet partileri de görevlerini yerine getiriyorlar mı? Şeklindeki soruya da. ‘Aynı arı za ve tecrübesizlik muhalefette de var. Uzun yıllar KKTC’de ciddi bir muhalefet boşluğu da olmuştur. Muhalefette olan siyasi partiler iktidara geldiklerinde ülkeyi doğu ve dürüst yönetememişlerdir. Yolsuzluk, ihale alma, adam kayırma, bulunduğu makamı bir takım şahsi çıkarları için istismar etme gelenek haline gelmiştir’ diye konuştu.
TANSEL FİKRİ KİMDİR
İngiltere’de ekonomi tahsili yaptıktan sonra bir süre işletme fakültesinde ders veren Tansel Fikri, 1975’te Brüksel’de Kıbrıslı Türkler adına ekonomik faaliyetleri yürüttü. Fikri daha sonra Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın daveti üzerine Kıbrıs’a döndü ve UBP’den seçime katılarak milletvekili oldu. Önce Maliye Bakanlığı, daha sonra da Sanayi ve İşletmeler Bakanlığı görevine getirildi. Milletvekilliği süresi bitince Londra temsilciliğine atanan Fikri, bir süre burada Ticaret Müşaviri olarak çalıştı, daha sonra temsilci oldu ve İngiltere Parlamentosunda ‘Kuzey Kıbrıs’ın Dostları’ grubunun oluşmasına öncülük etti.